ODTÜ öğrencileri:  ‘Yozgatlıgil'in ODTÜ'yü temsil etmeyişini Kök gibi protesto edeceğiz’

Eylül Naz ÇOBAN
Ankara

ODTÜ’ye Ahmet Yozgatlıgil'in rektör olarak atanmasını Felsefe Bölümü birinci sınıf ve Şehir ve Bölge Planlama Bölümü ikinci sınıf öğrencileri ile konuştuk. Yozgatlıgil’in AKP ile olan bağlantıları ve geçmişteki icraatları ve rektörlüğün Erdoğan tarafından birilerine hediye olarak verilmesi öğrenci tepkilerin ana kaynağı. Öğrenciler, AKP’nin üniversiteler üzerindeki baskısını arttıracağı, üniversitelerin içini boşaltacağı ve bunları bu “CV’leri iyi” rektörler üzerinden yapacağını ifade ediyor.

Felsefe Bölümü öğrencisi, eski rektör Verşan Kök'ün en büyük probleminin "kayyum" olarak atanması olduğunu belirterek, Kök'ün rektörlük sürecinde "öğrenciyi anlayan bir akademisyen" olmaktan çok, "sloganik bir despot" olarak hareket ettiğini ifade etti. Kök'ün AKP hükümetinin ODTÜ'deki bir yansıması olduğunu söyleyen öğrenci, "Günün sonunda mesele Verşan Kök değil, kayyumluk sistemi" dedi.

Şehir ve Bölge Planlama bölümü 2. sınıf öğrencisi ise demokratik ve özerk üniversite talebine dikkat çekerek, “Verşan Kök'ün ODTÜ rektörlüğü dönemi, özellikle atanma şekli nedeniyle oldukça tartışmalı geçti. Bu konuda olumlu bir yorumda bulunacak bir ODTÜ öğrencisi eminim ki yoktur, üniversitelerin siyasi otoritelerden bağımsızlığı hepimizin bildiği ve savunduğu bir şey. Üniversite geleneklerine uygun olarak seçimle değil, doğrudan hükümet tarafından atandığı için ‘kayyum rektör’ olarak bilindi hep” dedi.

Ayrıca Verşan Kök’ün rektörlüğü süresince iktidarın yanında, öğrencinin ise karşısında bulunduğunu vurgulayan öğrenci şunları söyledi: “Rektörlüğü süresince eylemlerin, sloganların, muhalefetin neredeyse kişisel bir şekilde ona yöneldiği çok oldu. Özellikle Kavaklık'ta KYK yurdu inşaatı ve Onur Yürüyüşü sırasında kampüste polis varlığı gibi olaylar Verşan Kök'ün rektör olarak varlığındaki AKP temsiliyetini hepimize hissettirmiştir.”

“AKADEMİ TARAFINDAN SEÇİLMELİ”

Felsefe bölümü 1. sınıf öğrencisi, rektörün üniversitenin özerk yapısını koruyan ve akademinin ihtiyaçlarına uygun hareket eden bir yönetim anlayışında olması gerektiğini ifade etti. Akademik hiyerarşinin en üst noktası olarak rektörlüğün, "özerk" ve "tekil olmadan" yürütülmesi gerektiğini vurgulayan öğrenci, rektörlerin "akademiyle beraber ve akademi tarafından seçilmiş" kişiler olması gerektiğine işaret etti.

Şehir ve Bölge Planlama 2. sınıf öğrencisi ise öğrencilerin, idari personelin ve akademik kadronun ihtiyaçlarının karşılanmasının rektörün görevi olduğunu vurgulayarak, “Genel olarak bakıldığında üst düzey herhangi bir yöneticiden beklentimiz demokratik yapıya ve özgürlüğe saygı duyması, şeffaf bir şekilde görevini icra etmesidir bence. Bir rektörün de öğrencilere, idari personellere ve akademisyenlere karşı görevi onların istek ve ihtiyaçlarını önceliklendirmek olmalı. Üniversite kayyum rektöre uyum sağlamamalı, seçilen rektör üniversitenin değerlerine uyum sağlamalı” diye konuştu.

Felsefe 1. sınıf öğrencisi yeni rektör olarak atanan Ahmet Yozgatlıgil'in AKP ile olan bağlantıları ve geçmişteki rektör yardımcılığı görevi sırasında Kavaklık direnişindeki tutumunun altını çizerek, Yozgatlıgil'in Verşan Kök "ekolü"nden geldiğini ve onun gibi bir "kukla" olabileceğini söyledi. Öğrenci "Umuyorum ki daha kötü günler bizleri beklemiyordur" diyerek endişelerini dile getirdi.

Şehir ve Bölge Planlama 2. sınıf öğrencisi atanmış yeni rektörle ilgili, “Verşan Kök'ün gidişiyle bile rahat bir nefes alamayacağımızı, yerine gelecek rektörün de kayyum rektör olacağını az çok tahmin edebiliyorduk. Ahmet Yozgatlıgil’in AKP’yle olan bağının ODTÜ'de ortaya çıkaracağı çatışmayı da tahmin edebiliyoruz bence. Baskıların sadece artarak devam edeceği Türkiye genelindeki AKP etkisine bakılırsa zaten belli, ODTÜ'de de bu şekilde ilerleyeceğini düşünüyorum” dedi. ODTÜ öğrencilerinin bu atamayı kabul etmeyeceklerini ve mücadelelerini sürdüreceklerinin altını çizen öğrenci şu ifadeleri kullandı: “ODTÜ her zaman bağımsızlığıyla ve özgür düşüncenin savunulmasıyla öne çıkmıştır, Verşan Kök'ün görevi süresince ODTÜ'yü temsil etmeyişini nasıl protesto ettiysek Ahmet Yozgatlıgil'de de öyle olacaktır. Akademik özgürlüğe ve özerkliğe alenen yapılan bu darbelere karşı çıkmaya tabii ki devam edeceğiz.”