01 Eylül 2024 11:34

"Rehinelerin kanı Netanyahu’nun elinde"

İsrail Savunma Kuvvetleri, 7 Ekim’de Hamas tarafından rehin alınan 6 İsraillinin cesedine ulaşıldığını duyurdu. İsrail'de birçok kesim bu sonuçtan Başbakan Netanyahu'yu sorumlu tutuyor.

Fotoğraf: Mostafa Alkharouf/AA

Paylaş

İsrail ordusunun Gazze’de cenazelerini bulduğu 6 İsrailli rehine tartışma yarattı. ABD gibi İsrail’in Gazze’ye yönelik kanlı saldırılarına askeri ve maddi destek veren müttefikleri Hamas’ı suçlarken İsrail içinde ise farklı bir tartışma yürütülüyor. Gazze’de ateşkesi reddeden İsrail Başbakanı Netanyahu ölümlerin asıl faili olarak görülüyor. 

Cenazeleri bulunan rehinelerin kimlikleri ise şöyle: Almog Sarusi (27), Alex Lobanov (33, aynı zamanda Rusya vatandaşı), Carmel Gat (39), Eden Yerushalmi (24), Ori Danino (25) ve Hersh Goldberg-Polin (23, aynı zamanda ABD vatandaşı).

"YOZLAŞMIŞ, NARSİST VE KORKAK"

İsrail’de yayımlanan Haaretz gazetesinde İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun hükümetinden üst düzey bir yetkilinin konuyla yorumlarına yer verdi. Buna göre yetkili, “Rehinelerin uzatmaları oynadıklarını, kum saatindeki kumların tükenmekte olduğunu biliyordu” dedi: “Kurtarma girişimleri olursa onları öldürme emri verildiğini biliyordu. Aldığı emirlerin önemini anladı ve soğukkanlılıkla ve acımasızca hareket etti. Hepsi onun yozlaşmış, narsist ve korkak olduğunu biliyordu” diye devam eden yetkili, “Ancak insanlıktan yoksunluğu son aylarda tüm çirkinliğiyle ortaya çıktı” dedi. Yetkili, “Hamas’ı herhangi bir sorumluluktan muaf tutmadan, kan onun ellerinde” diye ekledi.

Esirlerin cenazelerinin Gazze’nin güney sınırındaki Refah kentindeki tünelde bulunduğu açıklanmıştı. Haaretz’deki makalenin yazarı Gidi Weitz, “Dehşetin baş sorumlusu gerçekten de başbakandır. Ancak tek suçlu o değil. Yaşanan trajedinin doğrudan sorumluluğu, aylarca başbakanın attığı her adıma ‘amin’ dedikten sonra Philadelphi koridorunu kutsal bir yer haline getiren zavallı çete Likud kabinesinin bakanlarına da aittir” ifadelerini kullandı.

Netanyahu, Mısır-Gazze sınır hattındaki “Philadelphi Koridoru’nda” İsrail’in kontrolünü şart koşmuştu. Bu maddenin anlaşmaya eklemesinin görüşmeleri tıkadığı tartışılıyordu.

Haaretz’deki yazı şu yorumla sona erdi: “Şimdiye kadar şüphesi olan varsa, rehinelerin öldürülmesi hiçbir şüpheye yer bırakmamalıdır. Bu felaket, İsrail’in kontrolünü ele geçiren tehlikeli ve radikal çeteyi evine göndermeye yönelik Sisifosvari çabada bir dönüm noktası olmalıdır. Sokaklar boş kalır ve İsrailliler umutsuzluk içinde debelenmeye devam ederse, hükümet ülkeyi yok oluşa sürüklerken, hâlâ hayatta olan birkaç rehine ceset torbaları içinde buraya dönecektir."

ESİR YAKINLARI SOKAĞA ÇIKTI, MUHALEFET GREV ÇAĞRISI YAPTI

İsrail ordusu yazılı açıklama yaparak Gazze’nin Refah kentindeki tünellerde 6 İsrailli esirin cesedinin bulunduğunu duyurdu. 

İsrailli esirlerin aileleri başta olmak üzere çok sayıda gösterici, cesetlerin kimliklerinin açıklanması üzerine İsrail’in Rehovot kentinde bazı yolları kapattı. Göstericiler, hemen esir takası anlaşması yapılması çağrısında bulundu.

İsrailli esirlerin ailelerinin oluşturduğu Rehineler ve Kayıp Aileleri Forumu’ndan yapılan açıklamada ise, 6 İsrailli esirin ölümünün Netanyahu’nun önerilen esir takası anlaşmalarını “baltalamasının” ve Philadelphi Koridoru’ndaki işgali sürdürme yönündeki ısrarının “doğrudan sonucu” olduğu belirtildi.

Netanyahu’ya “Herkesi suçladığınız yeter. Hatalarınızın sorumluluğunu alın” çağrısı yapılan açıklamada, İsrail ordusu, iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet ve dış istihbarat teşkilatı Mossad gibi güvenlik kurumlarının tutumuna ilişkin de Başbakan’a “Görmezden gelme kararı sizin” ifadeleri kullanıldı.

Ana muhalefet lideri Yair Lapid, ülkenin en büyük işçi sendikasına genel greve gitmesini istedi. Lapid, yayımladığı görüntülü mesajında “Netanyahu hükümetinin Gazze Şeridi’ndeki esirleri kurtarmaktan vazgeçtiğini ve ölüme terk ettiğini dile getirerek, ülkenin en büyük işçi sendikası Hisdatrut’a genel greve giderek ülkeyi kilitleme” çağrısı yaptı.

NETANYAHU VE BIDEN HAMAS’I SUÇLADI

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ise Hamas’ı suçladı. Netanyahu, Hamas’ın müzakereleri devam ettirmek istemediğini öne sürdü. Netanyahu, “Her kim rehineleri öldürürse anlaşma istemiyordur” dedi.

ABD Başkanı Joe Biden da altı rehine arasında İsrailli-Amerikalı Goldberg-Polin’in de bulunduğunu ve kendisinin “yıkılmış ve öfkeli” olduğunu söyledi. Biden, “Hamas liderleri bu suçların bedelini ödeyecek. Biz de kalan rehinelerin serbest bırakılmasını sağlayacak bir anlaşma için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Üst düzey Hamas yetkilileri ölümlerden ateşkes anlaşmasını imzalamayı reddeden İsrail’in sorumlu tuttu. Reuters’a konuşan üst düzey Hamas yetkilisi Sami Ebu Zuhri , “İsrailli mahkumların öldürülmesinden Netanyahu sorumludur” dedi: “İsrailliler Netanyahu ile anlaşma arasında bir seçim yapmalıdır.”

7 Ekim’de kaçırılan 101 İsrailli ve yabancı rehinenin daha hâlâ Gazze’ye olduğu tahmin ediliyor.

BM GENEL SEKRETERİ: GAZZE’DEKİ SAVAŞ SONA ERMELİ

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Gazze’nin güneyinde altı esirin cesedinin bulunmasının ardından Gazze’de tutulan esirlerin “koşulsuz olarak serbest bırakılması” ve savaşın sona erdirilmesi gerektiğini söyledi.

Esirler arasında bulunan İsrailli bir Amerikalı olan Goldberg-Polin’e değinen Guterres, “Geçtiğimiz ekim ayında Hersh Goldberg-Polin ve diğer rehine aileleriyle yaptığım görüşmeyi asla unutmayacağım. Bugünkü trajik haber, tüm rehinelerin koşulsuz olarak serbest bırakılması ve Gazze’deki savaş kâbusunun sona erdirilmesi ihtiyacının yıkıcı bir hatırlatıcısıdır” ifadelerini kullandı. 

"ANLAŞMAYI REDDETTİĞİNİZ İÇİN UTANMALISINIZ"

Cenazesi bulunan altı İsrailli rehineden biri olan 23 yaşındaki Hersh Goldberg-Polin’in aynı zamanda ABD vatandaşı olduğu ve 8 yaşında İsrail’de yaşamaya başladığı açıklandı. Haaretz’in haberine göre nisan ayı sonunda Hamas, Goldberg-Polin’in 7 Ekim’de yaralandıktan sonra kolunun dirsek altından kesildiğini gösteren bir video yayınladı.

Videoda Goldberg-Polin başbakana hitaben “Benyamin Netanyahu ve İsrail hükümeti, o gün beni ve diğer binlerce vatandaşı terk ettiğiniz için kendinizden utanmalısınız” diyordu. Goldberg-Polin ayrıca şu ifadeleri kullandı: “Hava kuvvetlerinin bombalamaları benim gibi yaklaşık 70 rehineyi öldürdü ve siz ve hükümetiniz masaya gelen her anlaşmayı tekrar tekrar inkar ettiğiniz için utanmalısınız. Bu kabusu artık sona erdirmek istemiyor musunuz?​”

Haartez’e konuşan İsrailli bir kaynak altı rehineden üçünün şu anda müzakere edilmekte olan rehine serbest bırakma/ateşkes anlaşmasının ilk aşamasında serbest bırakılmaları gerektiğini söyledi. “Temmuz başında verilen listelerde yer alıyorlardı. Onları canlı olarak geri getirmek mümkündü” dedi. (DIŞ HABERLER)

ÖNCEKİ HABER

İstanbul Valiliği'nden kuvvetli yağış uyarısı

SONRAKİ HABER

Şimşek’ten “vergi yüzsüzleri”ne bir şans daha

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa