Harbiye'de kılıçlar kime, neden çekildi: Siyasi mühendislik dikiş tutmuyor

Milli Savunma Üniversitesi’ndeki mezuniyet töreninde "Mustafa Kemal’in askerleriyiz" sloganlarıyla yapılan gösteri tartışmalara neden oldu. Resmi törenden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ve protokol üniversitedeki cami açılışına giderken, mezun teğmenler töreni geleneksel olarak askeri okullarda yapılan “kılıç çatma” ile bitirdiler. Kılıçların sallandığı gösteride sloganlar atılmasının ardından, Kara Harp Okulunu birincilikle Ebru Eroğlu, arkadaşlarına subay yeminini ettirdi.

2016’DA KALDIRILAN SUBAY YEMİNİ

Okul birincisi Eroğlu’nun bu yemini, resmi törende ettirdiği yeminden farklıydı. “Laik, demokratik, cumhuriyet”, “karşılarında bizi bulacak”, “kılıçlarımız keskin ve hazır olacaktır” ifadelerinin yer aldığı bu yemin 2016’dan sonra kaldırılmıştı. Bunun yerine İç Hizmet Kanunu’nda geçen ve erler dahil olmak üzere her askerin askerliğe katılırken içtiği ant metni konulmuştu.

Teğmenlerin 8 yıldır "yasaklı" yemin metnini kılıçlar çekerek okuması, iki uç tepkiye neden oldu. Bir yandan Cem Küçük başta olmak üzere AKP'li basından "darbeci" suçlamaları gelirken, diğer yandan teğmenlerin gösterisinin “göz yaşartacak” değerde olduğu savunuldu. Bir başka yorum ise gençlerin bu sloganlarının çok da abartılmaması gerektiği yönündeydi.

MHP'DEN AÇIKLAMA

Ordu ve polis içerisindeki kadrolaşmasıyla sıkça gündeme gelen MHP'nin değerlendirmesi ise ilginçti. MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir yaptığı açıklamada, “Genç Teğmenlerimiz kanun, nizam, amir ve başkomutanlarına sadıktır, vazifelerinin farkındadır” diyerek destek verse de “Bu gençlerin ebedi Başkomutanları, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’tür. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan da milletimizden aldığı yetki ile bu kahraman ordunun ve yeminlerini şereflice ilan eden teğmenlerimizin Başkomutanıdır” ifadelerine yer verildi. Özdemir’in açıklaması, MHP'nin de resmi X hesabından da paylaşıldı.

ÖZEL: BİRİLERİ RAHATSIZ OLMUŞ

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise Ankara İl Danışma Kurulu Toplantısında  yaptığı açıklamada Kara Harp Okulu mezuniyetinin ardından teğmenlerin "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganı atılmasına ilişkin olarak şunları söyledi:

"Kara, Deniz ve Hava Harp Okulları mezuniyetlerini yapıyor. Bu sene üç okulun da birincisi genç kadın teğmenler. Onları yürekten alkışlıyorum.  Tören bittikten sonra andı içtiler. Bu metin 2016 yılına kadar resmi törenlerde okunan metin. Birileri bu metinden rahatsız olmuşlar. Sonrasında da 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' demişler. Ne diyeceklerdi. Ne diyeceklerdi, 'Hepimiz Trikopis'in askerleriyiz' mi? Elbette Mustafa Kemal'in askerleri onlar. 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' demeyen bir teğmen varsa beka sorunu oradadır. Mustafa Kemal'in askeriyim demeye itiraz edecek bir teğmen mezun ediyorsak işte yandığımızın resmi oradadır. Bu ne siyasettir, ne 28 Şubatçılıktır bilmem ne... Bir gün askerler işlerini bırakıp bizim işlerimize karışmaya kalkarsa 15 Temmuz gecesi nasıl 14 arkadaşımızla gittik Meclis'i açtırdık. Orada durmaya biliriz. Mustafa Kemal'in askerleriyiz diyenleri hedefe koymaya kalkanları, bu andın herhangi bir kelimesiyle çelişkili olanları tarih de biz de affetmeyeceğiz."

Eski asker Hakan Şahin ise Serbestiyet'teki köşesinde asıl olarak okula alım süreçlerindeki müdahaleler, kontrolün ordudan bakanlığa geçmesi, 4 yıllık sıkı denetimden sonra böyle bir gövde gösterisinin nasıl ortaya çıkmış olabileceğinin anlaşılması gerektiğini vurguladı.    

ASKERİYEDE SİYASALLAŞMA

Ancak askeriyede siyasallaşma ve çekişme, basına yansıdığı kısmıyla bile içerideki anlaşmazlıkları göstermeye yetiyor. Bu alandaki  gelişmeleri yakından takip eden Gazeteci Müyesser Yıldız, MSB’ye atanan bir subayın aynı odayı paylaştığı bir uzmanın “dini vaaz”larını uyarmasıyla yaşanan bir olayı kaleme aldı. Yıldız’ın resmi dilekçelere de yansıdığını belirttiği iddiaya göre “Sen fıkıh bilmiyorsun” denilerek uzmanın üzerine yürüdüğünü belirten subay, “Odaya girdiğim andan itibaren mafyatik bir oturma ve hitabet tarzı ile azarlama girişimlerine maruz kaldım. Bu konuda Menzil tarikatı ya da başka bir paralel yapı kapsamında davranılarak tarafıma karşı mobbing olarak hareket edildiğini düşünmekteyim” ifadeleriyle yöneticileri hakkında şikayetçi oldu.

AKP'nin darbe korkularıyla başlayıp "Artık darbeler dönemi bitti" söylemlerine kadar süren 21 yıllık iktidarı sürecinde ordunun yedeklenmesi için sayısız operasyon ve müdahale gerçekleştirildi. Balyoz davaları, YAŞ kararları, çok sayıda yasal-anayasal düzenleme ve son olarak 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yapılan köklü değişiklikler... Ancak 2000 doğumlu, AKP'nin dizayn ettiği eğitimden ve siyasi-istihbari seçmelerden geçmiş yeni mezun teğmenlerin yaptığı gövde gösterisi, 21 yıldır yapılan siyasi mühendisliklerin toplumdaki gibi askeriye içerisinde de tam sonuç vermediğini gösterdi.  

Son seçim sonuçlarından, Saraya ulaşan anketlere kadar yansıyan iktidarın politik-ideolojik söylemlerinin artık eskisi kadar karşılık bulmaması, Erdoğan yönetiminin önümüzdeki süreçte de işinin kolay olmadığına işaret ediyor. (POLİTİKA SERVİSİ)