02 Eylül 2024 16:15

AYM kararlarına uymayan Erdoğan: Mahkeme kararları herkes için bağlayıcıdır

Anayasa Mahkemesinin hak ihlali kararlarına rağmen Can Atalay cezaevinde tutulurken adli yıl açılışında konuşan AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Mahkeme kararları elbette herkes için bağlayıcıdır" dedi.

Fotoğraf: TCCB

Paylaş

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024-2025 Adli Yıl Açılış Töreni'nde konuştu, "Mahkeme kararları elbette herkes için bağlayıcıdır. Hukuk devleti olmak bunu gerektirir" dedi. Erdoğan, "Fakat bir kararın bağlayıcı olması onu eleştiriden azade kılmaz. İnsanın olduğu her yerde hata olur hatta istismar olur. Ancak adalete karşı duyulan husumet kabul edilemez bir tutumdur" diye ekledi. Erdoğan bu sözleri, TİP'ten Hatay milletvekili seçilen, Gezi davasında 18 yıl hapis cezasına mahkum edilen ve vekilliği düşürülen Can Atalay, Anayasa Mahkemesinin (AYM) hak ihlali kararlarına rağmen cezaevinde tutulmaya devam ederken dile getirdi.

Konuşmasına Yargıtay Başkanı seçilen Ömer Kerkez'i tebrik ederek başlayan Erdoğan, "Seçim atmosferinin geride bırakılmasını, yargımızın etkin işleyişi bakımından önemsiyoruz. Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin başta olmak üzere anayasamızın Cumhurbaşkanlığı makamına verdiği görev ve yetkileri harfiyen yerine getirmeye devam edeceğiz" dedi.

Mahkemeler arasındaki "uyumun" güçlendirilmesi adına adımlar atılacağını belirten Erdoğan, "Uyumun güçlendirilmesi için şayet atılması gereken hukuki adımlar varsa, Meclisimizle birlikte bunları da inşallah yerine getireceğiz" dedi.

Erdoğan, devamında yeni anayasa mesajı verdi: "Hep birlikte, hiçbir ayrım gözetmeksizin, ortak değerlerimiz etrafında kenetlenerek, ülkemizi geleceğe taşıyacak bir anayasa hazırlayacağız. Parti, Cumhur İttifakı ve yürütme olarak biz bu konuda samimiyiz, kararlıyız. Diğer siyasi partilerin de aynı hüsnüniyeti sergilemelerini temenni ediyoruz."

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"İKİ YENİ UYGULAMAYI HAYATA GEÇİRİYORUZ"

"Bu yıl iki yeni uygulamayı hayata geçiriyoruz. İlki hukuk mesleklerine giriş sınavıdır. Bu sınavla avukat, hakim, savcı ve noter olacak kişilerin mesleki niteliklerinin artırılmasını hedefliyoruz. İlk sınavı 29 Eylül günü gerçekleştireceğiz. Diğer uygulama ise hakim ve savcı yardımcılığı kurumudur. 2 yıl süren yerine 3 yıllık bir modeli devreye alıyoruz. Yakaşık 1 yılı adalet akademisinde, diğer 2 yılı deneyimli hakim ve savcıların maiyetinde usta-çırak ilişkisiyle geçecek olan bu sistemle hakim ve savcılarımız çok daha donanımlı ve tecrübeli olarak yetişecek. Müspet etkilerini pratikte de göreceğine inandığım sisteminin şimdiden hayırlı olmasını diliyorum."

YENİ "YARGI REFORMU BELGESİ"

"2024-2028 yıllarını kapsayan Türkiye Yüzyılı Yargı Reformu Strateji Belgemizi ve Türkiye Yüzyılı İnsan Hakları Eylem Planımızı önümüzdeki süreçte milletimizle paylaşacağız. Her iki belgenin hazırlığında milletimizin demokrasi, insan hakları ve adalet taleplerini göz önüne aldık. Makul süre, öngörülebilir ve çözüm merkezli adalet önceliğimiz olacak. Gerek kanun değişiklikleri gerekse idari faaliyetlerle sadeleştirilmiş, kolaylaştırılmış, verimliliği esas alan süreçler oluşturacağız. Hukuk eğitimini daha da geliştirecek, buna yönelik adımları atacağız."

MUHALEFETE YENİ ANAYASA ÇAĞRISI

"Yeni sivil bir anayasa. Türkiye'nin ve Türk demokrasisinin bunu yapabilecek imkani, olgunluk ve iradeye fazlasıyla sahip olduğunu görüyoruz. Mümkün olan en geniş mutabakatla toplumumuzun farklı kesimlerinin katkısını alarak ortak akılla bu süreci yönetmek arzusundayız.

Aslında Türkiye siviller eliyle yapılacak yeni, kuşatıcı ve özgürlükçü bir anayasaya hazırdır. Yeni anayasa meselesinin önündeki en büyük engel ise önyargılardır. Özellikle muhalefet çevreleri, sivillerin anayasa yapması hususunda tam manasıyla bir öğrenilmiş çaresizlik durumu yaşıyorlar. Özgüven eksikliğinin işareterine her tavır ve söylemlerinde şahit oluyoruz. Maalesef sağlıklı bir tartışma değil kemikleşmiş ön kabullerden kaynaklı bir kakafoni yürüyor. Yeni yasama yılında inşallah siyasi partiler arasındaki diyalog zeminini güçlendirerek esasında hiç olmaması gereken bu sıkıntıyı aşacağımıza inanıyorum.

Biz yeni anayasaya sadece kuru bir hukuki belge olarak değil, haklarımızı, özgürlüklerimizi, sorumluluklarımızı, ezeli ve ebedi kardeşliğimizi temsil eden bir toplum sözleşmesi olarak bakıyoruz. Bu sürecin her adımında milletimizin muazzez iradesi yegane rehberimiz olacaktır. Hep birlikte, hiçbir ayrım gözetmeksizin, ortak değerlerimiz etrafında kenetlenerek, ülkemizi geleceğe taşıyacak bir anayasa hazırlayacağız. Parti, Cumhur İttifakı ve yürütme olarak biz bu konuda samimiyiz, kararlıyız. Diğer siyasi partilerin de aynı hüsnüniyeti sergilemelerini temenni ediyoruz. Sorunlarımızı kavga ederek değil ancak konuşarak çözebiliriz. Siyaset kurumunun görevi statüko bekçiliği yapmak değil ülkenin ve milletin önünü açacak işlere liderlik etmektir.

Son günlerde altı harlanan nefret ve kavga siyasetinin ne demokrasimize ne de milletimize hiçbir fayda sağlamadığını artık herkesin görmesi, kabullenmesi ve buna göre siyaset üretmesi gerekiyor. Millete hakaret edenleri kahramanlaştıranları millet asla affetmez. Türkiye ile ilgili karanlık senaryolara figüranlık yapanları bu necip millet affetmez. Siyaset başta olmak üzere her alanda nezakete, iş birliğine, diyaloğa çok fazla ihtiyaç duyduğumuz günlerden geçiyoruz. Bu konuda üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz." 

"MAHKEME KARARLARI HERKES İÇİN BAĞLAYICIDIR FAKAT ELEŞTİRİLEBİLİR"

"Mahkeme kararları elbette herkes için bağlayıcıdır. Hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti olmak bunu gerektirir. Fakat bir kararın bağlayıcı olması onu eleştiriden azade kılmaz. Demokrasilerde hukukun çizdiği çerçeve içinde, yargı kararları hakkında farklı düşünce ve görüşler  söylenebilir, kararlar eleştirilebilir ve tartışılabilir.

Geçtiğimiz yıl mahkemelerde 12 milyon dosyayla ilgili karar verildi. Bunların içerisinde zaman zaman 'Bu nasıl karar' diyebileceğimiz kararlar oldu. Olabiliyor. Hiç arzu etmesek de gelecekte de olabilir. İnsanın olduğu her yerde hata olur, yanlış olur, eksik kusur hatta istismar olur. Önemli olan telafisi imkansız hasarlar oluşmadan bunların giderilmesidir."

"VERGİ REKORTMENİ İŞ ADAMLARIMIZ SOSYAL MEDYADA İNFAZ MANGALARININ KURBANI OLUYOR"

"Ancak adalete karşı duyulan husumet kabul edilemez bir tutumdur. Kamuoyuna da yansıyan bazı kararlar bahane edilerek maalesef tüm yargımız, hakimlerimiz, savcılarımız hedef tahtasına konuluyor. Çoğu zaman hukuk bilgisi ya hiç olmayan, ya da sınırlı kişiler tarafından koskoca bir camia örseleniyor.

Bilhassa sosyal medya mecraları organize kötülüğün vasatı haline getirildi. Hemen her gün bir kişi ya linç ediliyor ya da itibar suikastına uğruyor. Karşılıklı siper almış infaz mangalarının kurbanı kimi zaman ekonomimiz, vergi rekortmeni iş adamlarımız oluyor. Kimi zaman siyasetçiler ve siyaset kurumu oluyor. Kimi zaman güvenlik kuvvetlerimiz, hakim ve savcılarımız oluyor."

"ADALETE, YARGIYA DUYULAN GÜVENİ SARSMAK EN BÜYÜK KÖTÜLÜKTÜR"

"Oysa yanlış olduğu düşünülen bir karar varsa hukuk sistemimizde buna karşı pek çok imkan da var. İtiraz, istinaf, temyiz gibi kanun yolları var. Yargıtay var, Danıştay var. Tüm bunlara ilaveten hukuk sistemine bizim kazandırdığımız AYM'ye bireysel başvuru hakkı var. Hukuki yollar tüketilmeden, henüz karar kesinleşmeden yapılan haksız eleştiriler, toplumdaki adalet algısına da zarar vermektedir. Bir kısmı iyi niyetli olsa da bunu yanlış bulduğumuzu ifade etmek isterim. Toplumda adalete, yargıya ve mahkemelere duyulan güveni sarsmak ülkemize yapılabilecek en büyük kötülüktür.

Eksiklerimizi tabii ki söyleyeceğiz, sıkıntılarımızı tabii ki dile getireceğiz, sorun alanlarını tabii ki konuşacağız ama bunları yaparken adaletin tecellisi için gayret gösteren yargı erkini yıpratmamaya gayret göstereceğiz."

"YARGI TARTIŞMALARI ALEVLENDİRMEK YERİNE SÖNDÜRMELİ"

"Yargı mensuplarına da önemli sorumluluklar düşüyor. Milletimizin mahkemelerden beklentisi ihtilafları büyütmek değil adil bir yargılamayla anlaşmazlıkları gidermektir. Yargımızın, verdiği kararlarla yeni tartışmaları alevlendirmek yerine bunları söndürmesi gerektiğine inanıyoruz." (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

10 maddede Doğu Almanya seçimleri ve aşırı sağın yükselişi

SONRAKİ HABER

Kimya Mühendisi Ertuğrul Barka: Asbest Türkiye için önemli risk

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa