İhraçlarının 8. yılında Barış Akademisyenleri: Barış kazanacak, akademi biat etmeyecek

672 Sayılı KHK'nın yayınlanarak Barış Akademisyenlerinin üniversitelerden ihraç edilmeye başlanmasının 8. yılında Barış Akademisyenleri açıklama yaparak üniversiteye dönünceye ve demokratik-bilimsel üniversite kuruluncaya kadar mücadeleye devam edeceklerini belirtti.

Barış Akademisyenlerinin ihracı 1 Eylül 2016'da 672 sayılı kararname ile başlamış 8 Temmuz 2018'de 701 sayılı KHK ile tamamlanmıştı.

Karaburun Bilim Kongresi Düzenleme Kurulu, KESK, Eğitim Sen Genel Merkezi, Kocaeli Dayanışma Akademisi (KODA), İzmir Dayanışma Akademisi (İDA), Ankara Dayanışma Akademisi (ADA), Eskişehir Okulu, Beraatler Sonrası Çalışma Grubu, Birarada Derneği ve Kampüssüzler adına ortak açıklamayı Barış Akademisyeni Aysun Gezen okudu.

İHARAÇLARLA ÜNİVERSİTELERDE BİR DÖNEM KAPANMIŞ OLDU

Gezen, yaptığı açıklamada 400'ün üzerinde Barış İmzacısı ile bunlara ek olarak 70 kadar daha sosyalist-marksist akademisyenin görevine son verildiğini ifade ederek, "Müesses nizamın bu operasyonu, üniversitelerde bir dönemi kapattı. Böylece İktidar yeniden kurmak istediği; gerici, anti-demokratik, bilim dışı, sermayenin ve iktidarın emrinde memur kurum üniversite için en önemli adımlardan birini atmış oldu" dedi.

İktidarın hedefinde, bir yandan bilimsel düşünce, demokrasi ve ifade özgürlüğü, diğer yandan barış talebi ve umudu olduğunu dile getiren Gezen, "Türkiye'nin içine sürüklendiği savaş ikliminde 'Bu Suça Ortak Olmayacağız' diyen bilim insanlarının doğal olarak barış talebini dile getirdiğini belirtti. 2212 akademisyenin imzaladığı metin dolayısı ile bir buçuk yıl içinde devlet üniversitelerinde çalışan (İstanbul ve Ankara'daki birkaç üniversite hariç) tüm imzacıların görevlerine son verildiğini hatırlatan Gezen, "Barış Akademisyenleri, bu tasfiye operasyonuna kimi zaman dağınık, ama büyük oranda örgütlü bir şekilde karşı durdu. Başta KESK ve TTB olmak üzere emek örgütleri ve demokratik kamuoyu bu direnişi sahiplendi. Yıllar süren dava süreçleri boyunca yüzlerce akademisyen iş bulamadı, pasaportlarına el konuldu, mesleğini bırakanlar oldu, araştırma görevlisi Mehmet Fatih Tıraş intihar etti" dedi.

SÜRECİN SORUMLULARINI UNUTMAYACAĞIZ

Sekiz yıl sonra bugün, AYM'nin 2019 yılındaki kesin hükmüne rağmen OHAL Komisyonu ve alt mahkemeler marifetiyle çoğunluğun işlerine dönemediğine değinen Gezen, "Bizler; barış imzacıları, onların örgütleri, dayanışma akademilerimiz, platformlarımız ve dostlarımız olarak, bu sürecin tüm sorumlularını asla unutmayacağız ve hepsiyle hukuken hesaplaşacağız. Özellikle KHK listelerini hazırlayanlar, buna yol açan göstermelik soruşturma komisyonlarında imza atanlar ve bunlara onay verenler ve de dönemin Sadettin Hülagü, Erkan İbiş gibi rektörleri ile üniversite yönetim kurulu üyesi dekanlar ve diğerleri bilsinler ki üniversiteler bilimsel, demokratik kurumlar olduğunda onların adları sadece utanç listelerinde yer alacak" dedi.

Gerçeklerin, özgürlüklerin, demokrasinin ve barışın yolundan vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Gezen, "Hepimiz üniversitelere dönene kadar, demokratik-bilimsel üniversite inşa edilene kadar mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi. (İzmir/EVRENSEL)

OHAL KHK'sinin 8. yıl dönümü: "OHAL'den istifade edildi"