Karaburun Bilim Kongresi’nde son gün: “Faşizme Karşı Birleşik Mücadelede Emek Örgütleri” oturumu
İzmir Karaburun Bilim Kongresi’nin son gününde A9 oturumu “Faşizme Karşı Birleşik Mücadelede Emek Örgütleri” başlığıyla düzenlendi.
Fotoğraf: Bahar Emreoğlu/Evrensel
İzmir Karaburun Bilim Kongresi’nin son gününde A9 oturumu “Faşizme Karşı Birleşik Mücadelede Emek Örgütleri” başlığıyla gerçekleşti. A9 oturumu Özlem Özkan yürütücülüğünde gerçekleştirildi. Oturumda TMMOB adına Arif Balkanay, KESK adına Ayfer Koçak, DİSK adına Memiş Sarı, TTB adına ise Hilmi Önder Oktay konuşmasını yaptı.
İlk olarak söz alan Arif Balkanay, TMMOB’un tarihini anlatarak konuşmasına başladı. TMMOB’un toplumsal her olayda mücadele ettiğini belirten Balkanay, “Türkiye’de şu anda faşizmden bahsediyor isek ayrı ayrı yürüttüğümüz mücadelelerle değil yaratacağımız ortak bir güçle sonuç alabileceğimizi düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
‘SİSTEM BU KRİZİ YARATIYOR’
Ardından söz alan Ayfer Koçak ise sözlerine “Geçmiş yıllarda da işçi ve emekçiler bir krizin içindeydi bugün de bir krizin içindeler. Çünkü kapitalist sistem doğalında bu krizi yaratıyor” diyerek başladı. Koçak ardından Türkiye tarihinde yaşanan sosyal, ekonomik ve politik olaylarda hep işçi ve emekçilerin kaybeden bir yerde olduğuna değindi. KESK’in tarihine ve yer aldığı mücadelelerden bahseden Koçak, “KESK kurulduğundan beri toplumsal mücadelelerin hepsinde yer almıştır. Bütün yaşanan olaylara karşı refleks vermeyi vermeyi amaçlıyor. Çünkü bir sendika toplumsal bir olaya ‘bu benim derdim’ dememeli. Bizler bütün alanlarda derdin ortağı olmak zorundayız” ifadelerini kullandı. Koçak son olarak “Biz bu sistem içerisinde hiçbir iktidarın emekçiden yana olmayacağını biliyoruz. Çünkü bu sistem içerisinde emekten yana olan hiçbir iktidar olmaz” dedi.
‘FAŞİZM HER YERDE TEHDİT’
DİSK adına söz alan Memiş Sarı ise Avrupa’da yükselen aşırı sağa değinerek faşizmin sadece Türkiye’de değil bütün dünyada bir tehdit yarattığını belirterek konuşmasına başladı. Her şeyden önce sendikaların ekonomik, demokratik haklar için mücadele etmesi gerektiğini dile getiren Sarı, bu sebeple toplumsal muhalefetin geliştirilmesi gerektiğini ifade etti. Oturuma katılan diğer örgütlerle birlikte daha öncesinde ortak çalışma yaptıklarını söyleyen Sarı, “Faşizme karşı birlikte bir şeyler yapabilecek kararlar alamıyoruz. Öncelikle bunu aşmamız lazım” dedi. Son olarak Selahattin Demirtaş’ın sözünü hatırlatan Sarı, “Faşizme karşı amasız fakatsız yan yana durabilme özelliğini gösterebiliyorsak her cephede başarılı oluruz” dedi.
‘BİR ARAYA GELMEK ÇOK ÖNEMLİ’
Son olarak TTB adına söz alan Hilmi Önder Oktay sözlerine “Sağlığı toplumsal alanda tanımlayınca sağlık her şeyi kapsıyor” diyerek başladı. Neoliberal saldırıların ilk hedefinin sağlık olduğunun altını çizen Oktay, AKP hükümetiyle birlikte sağlığa yönelik saldırıların git gide arttığını dile getirdi. Oktay kamusal bir hizmet olan sağlığın alınıp satılabilir hale dönüştürülmesini de eleştirdi. Son olarak Emek ve Demokrasi Güçleri’yle işbirliği içinde olmanın önemli bir nokta olduğuna değinen Oktay, “Meslek örgütleri ve sendikalar olarak nasıl kendi alanlarımızdan işler yapıyorsak bir araya gelip birlikte bir şeyler yapmakta çok önemli” dedi. (İzmir/EVRENSEL)