03 Eylül 2024 15:18

CHP, Can Atalay için Meclisi bir kez daha olağanüstü toplantıya çağırdı

CHP, TBMM'yi Can Atalay için 10 Eylül'de bir kez daha olağanüstü toplanmaya çağırdı. CHP Grup Başkanvekili Murat Emir: " Umuyorum ki Meclis Başkanı anayasaya uygun bir karar verecektir."

Fotoğraf: ANKA

Paylaş

CHP, Türkiye Büyük Millet Meclisini (TBMM) 10 Eylül'de Can Atalay için olağanüstü toplantıya çağırdı.

Olağanüstü toplanma çağrısını CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Meclis düzenlediği basın toplantısında duyurdu.

Emir, "Başvurumuzu CHP olarak yaptık. Diğer siyasi partilerin bir önceki tutumları devam etmektedir. Kendileri Can Atalay'ın görevine dönmesi için özverili bir tutum sergilediler. Umuyorum ki Meclis Başkanı anayasaya uygun bir karar verecektir. 10 Eylül'de Meclis'i toplayacaktır" diye konuştu.

Emir, Can Atalay'ın milletvekili olduğunu söyleyerek, "AYM kararından söylüyorum; defakto bir biçimde, fiilen cezaevinde tutulduğu için milletvekilliği görevini yapamamaktadır. Meclisin bir üyesi, 600 milletvekillinden bir vekili ve herkes kadar bu milletin oylarıyla seçilen bir milletvekili fiilen cezaevinde tutulmaktadır. Cezaevinde tutulmasının altında herhangi bir hukuki dayanak söz konusu değildir. Şu halde biz, TBMM Genel Kurulu'nda bir karar okutularak Can Atalay'ın milletvekilliği düşürüldüğüne göre AYM kararının da Genel Kurula sunulmasını ve aynı işlemin tekraren yapılması, Can Atalay'ın yeniden milletvekili olduğunun tespit edilmesini, özlük hakları ile ilgili işlemlerin ivedilikle tamamlanmasını talep ediyoruz" dedi.

"ARAŞTIRMA KOMİSYONU KURULSUN"

Emir, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başta olmak üzere tüm milletvekillerinin, Can Atalay'ın cezaevinde kalmasına seyirci kalamayacağını söyleyerek, şunları kaydetti:

"Genel Kurulu, İç Tüzük 7'nci madde uyarınca 10 Eylül gününde olağanüstü toplantıya çağırıyoruz. Bu olağanüstü toplantı talebimizi Meclis Başkanlığımıza ilettik. Sayın Meclis Başkanımızdan randevu da talep ettik ve kendisinin de uygun göreceği bir zamanda görüşmeyi arzu ediyoruz. Özellikle burada açık bir devlet krizi olduğunu görüyoruz. İlk başta hukuki bir tartışma gibiydi, Yargıtay ve yerel mahkeme, AYM kararlarına uymuyordu; ama bu anayasa krizine dönüştü. Şu anda maalesef bir devlet krizine dönüşmüş durumdadır. Anayasa'nın bağlayıcılığı orta yerde durduğunu göre ve AYM kararları, yasama, yürütme ve yargıyı bağladığına göre bir yargı kurumu olan Yargıtay, 'Ben Anayasa Mahkemesi'ni tanımıyorum' diyemez. Yargıtay, anayasal düzene meydan okurken TBMM ve Başkanı buna seyirci kalamaz, kayıtsız kalamaz. Dolayısıyla bu yargı krizinin de mutlaka görüşülmesi gerekiyor. Bu toplantı talebimizde ayrıca Mecliste bir araştırma komisyonu kurulmasını ve bu hukuk krizinin, devlet ve anayasa krizinin nedenlerinin ve sonuçlarının araştırılması ve çözümü için gerekli adımların atılması için araştırma önergesi sunuyoruz."

NE OLMUŞTU?

TİP'ten Hatay milletvekili seçilen, Gezi davasında 18 yıl hapis cezasına mahkum edilen ve vekilliği düşürülen Can Atalay, Anayasa Mahkemesinin (AYM) hak ihlali kararlarına rağmen cezaevinde tutulmaya devam ediyor.

TBMM Genel Kurulu, AYM'nin "milletvekilliğinin düşürülmesi yok hükmünde" kararı verdiği Can Atalay için muhalefet partilerinin başvurusu üzerine 16 Ağusos'ta olağanüstü toplanmıştı.

Oturumu sıra Gülizar Biçer Karaca’da olduğu halde Bekir Bozdağ'ın yönetmesi itirazlara neden olmuştu. Meclis İdare Amiri AKP'li Fehmi Alpay Özalan'ın başını çektiği AKP'li vekiller, kürsüde konuşan TİP Milletvekili Ahmet Şık'a saldırmış, DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit'in ve CHP Milletvekili Okan Konuralp’in kaşını yarmıştı. Meclis Divanı'nın önü kana bulayan saldırı büyük tepki çekmişti.

Saldırı sonrası oturum Numan Kurtulmuş'un başkanlığında devam etmiş ve Ahmet Şık ile Alpay Özalan'a kınama cezası verilmişti. Konuşmaların ardından Can Atalay hakkındaki AYM kararlarının uygulanmamasıyla ilgili TBMM'de genel görüşme yapılması önerisi AKP'li vekillerin oylarıyla reddedilmişti.

Can Atalay, 27 Ağustos'ta yaptığı açıklamada, vekilliğinin düşürülmesi ve tahliye edilmemesiyle ilgili krizin çözülmemesi halinde sürekli büyüyeceğini belirtmiş ve yeni bir Meclis oturumunun önemli bir fırsat olabileceğini ifade etmişti. (POLİTİKA SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

Talebimiz ortak: İnsanca ücret

SONRAKİ HABER

Sağlık için spor, spor için para lazım!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa