Kayseri oto sanayi sitesi: MESEM’linin cehennemi!
“Ya parmağım kopsaydı. Ben işten çıkmazsam daha kötü şeylerde olabilirdi. Ben işten çıkarken diğer arkadaşlara da örnek olması için kimse hakkını ezdirmesin diye çıktım”
Fotoğraf: Hilal Tok/Evrensel
Ensar ATEŞ
Kayseri
Sanayideki işçi sınıfı gençliğinin içerisinde bulunduğu patron zulümleri, ekonomik sıkıntılar, geçim derdi gün geçtikçe daha çok artıyor. Bugün sizlere sanayideki gözlemlerimi, emekçilerin sözlerinden bahsedeceğim. Sanayiye ilk gittiğimde emekçilerin kararmış elleri alınlarından akan buz gibi terleri, çalışmaktan arabaların altına yatmış, motorlara bakmış simsiyah yüzlerindeki masum gülüşlerden bahsedeceğim. Patronların genç işçilere bağırdığı, hakaret etiğini, gururlarnı ezdiğinden bahsedeceğim evet burası bir oto sanayi. MESEM adı altında gencecik çocukların bilimden, kitaplardan, oyunlardan ve hayattan uzaklaştıran bir yer.
GENÇ İŞÇİYE İLAÇ PARASINI ÇOK GÖRDÜLER
Geçtiğimiz günlerde Kayseri’de oto sanayide çalışan bir MESEM’li genç iş kazası geçirmişti. Usta başının “gençlere böyle davranılması zoruma gidiyor” sözleri içimize bir nebze su serpse de çözüm olmuyor. Biliyoruz ki sanayide çalışan genç işçilerin hakları yeniyor. Kısa süre önce oto sanayi sitesinde bir işçi genç hastalandığında hastaneye bile götürülmemiş. Usta başı götürmek istese de patron geçiştirmeye çalışmış. Usta başı zorda olsa genci götürmeyi başarmış ve sabaha kadar başında beklemiş. Patron işçiye izin vermek yerine ertesi gün işe çağırmış. Sadece o genç değil başka bir işçi gençte hastalanmış ama götürülmemiş. Hastanede yatan genç için ilaç parası istenmiş fakat iş yeri sahibi “ilaca gerek yok” diyerek ilaç parasını bile karşılamamış.
İŞ KAZASI ÖRNEĞİ SÖMÜRÜYÜ VE İŞÇİ HAYATINA VERİLEN ÖNEMİ GÖSTERİYOR
Çarpıcı bir olayı sizlere anlatmak istiyorum. Bir MESEM’li işçi genç, çalıştığı işyerinde elini takoz ve aracın arasına sıkıştırmış ve hastaneye gitmek istemiş. Patron müşteri bekliyor, işler önemli diyerek genç işçiyi hastaneye göndermemiş. Ustası gitsin, götürelim dese de genç işçi 5-6 saat acıdan kıvranmış.
Akşamına genç işçi hastaneye tek başına gitmiş. Ertesi gün işe gitmemiş. Diğer gün işyerinden patron aramış “yanıma gel” diye. Genç işçi patronun yanına gittiğinde olay büyümesin, işyerinin adı lekelenmesin diye nazik bir dille genç işçiye bir miktar para uzatmış. Genç işçi hak etmediği parayı almamış. Genç işçi, iş kazası geçirdiği işyerinde işten ayrılmış. Niye diye sorduğumuzda; “Ya parmağım kopsaydı. Ben işten çıkmazsam daha kötü şeylerde olabilirdi. Ben işten çıkarken diğer arkadaşlara da örnek olması için kimse hakkını ezdirmesin diye çıktım” dedi.
PATRONLARDAN SADECE GENÇ İŞÇİLER DEĞİL USTALARDA ŞİKAYETÇİ
Bunun nedeniyse genç işçilerin sigortasız çalıştırılmasıydı. Patrona işçilerin “neden sigortası yok” diye sorduğumuzda “zaten devletin bütün hastanelerinde ücretsiz muayene ediliyor” dedi. Sanayi sitesindeki diğer görüştüğümüz genç işçilerde benzer sorunlardan bahsediyor. En çok dile getirdikleriyse çalışma saatleri. Bazen çalışma saatleri on iki saatin üzerine çıkıyor. Patron dışında bu durumdan işçiler, genç işçiler ve ustalarda şikayetçi.
Usta “elimde olsa ben de işten çıkmak istiyorum” diyor. Ama bakması gereken bir ailesi var. Ancak boyun eğmememiz gerekiyor. Bugün Kayseri’de bu iş yerinde olan iş kazaları, hastalıklar, patron zulümleri başka iş yerlerinde, farklı şehirlerde de oluyor. Bunun için birlikte mücadeleden başka şansımız yok. Bu olaylara baş kaldırmazsak, ezilmekten başka çaremiz yok. Bu mücadeleye omuz vermek önemli. Çalıştığımız atölyelerde mücadele etmekten başka şansımız yok! Emekçileri bu hale düşürenlere karşı bir olmayı öğrenmeliyiz.
