04 Eylül 2024 14:20

EMEP’ten Halk Sağlığı Haftası açıklaması: Sağlık bir sömürü ve kâr alanı olmaktan çıkarılmalıdır

EMEP'in, Halk Sağlığı Haftası açıklamasında; “Sağlık sömürü ve kar alanı olmaktan çıkarılmalıdır. Kamusal, nitelikli, ücretsiz, ulaşılabilir sağlık hizmeti tüm işçi ve e emekçilerin hakkıdır" denildi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Emek Partisi her yıl 3-9 Eylül tarihleri arasında kutlanan Halk Sağlığı Haftası ile ilgili açıklama yaparak halk sağlığı için kamusal ve nitelikli sağlık hizmeti vurgusu yaptı.

“Geçtiğimiz günlerde Kars'ta bir mahkemenin, yeni doğan bebeklerden topuk kanı alınarak zekâ geriliği, beyin hasarı, kas hastalıkları ve ölümlere yol açabilen başka hastalıkların erken teşhis edilmesini "bilim dışı" ilan etti. Hem de aşı karşıtı birinin görüşlerine dayanarak! Bilimsel araştırmaları, sağlık kurumlarının ve örgütlenmelerinin önerilerini hiçe saydı” denilen açıklamada, her yıl 3-9 Eylül tarihleri arasında kutlanan Halk Sağlığı haftasına bu akıl ve izan dışı mahkeme kararının gölgesinde girildiğini belirtti.

“HİZMETİN PİYASALAŞTIĞI, HASTALARIN MÜŞTERİ HALİNE GETİRİLDİĞİ SAĞLIK SİSTEMİ MEVCUT”

Sağlığın, sadece hasta ya da sakat olmamak değil, aynı zamanda fiziksel, zihinsel ve sosyal açıdan iyilik hali olduğuna işaret edilen açıklamada şöyle denildi; “Bu iyilik hali düzgün koşullarda çalışmak, insanca yaşamaya yetecek bir ücret almak, eğitim, emeklilik, sağlıklı konut gibi hakların varlığını gerektirir. Ancak bugün ülkemizde var olan ekonomik ve politik koşullar, halk kitlelerini bu haklardan mahrum bir şekilde yaşamaya mahkûm etmektedir. Hizmetlerin piyasalaştığı, hastaların müşteri haline geldiği, çalışanların tükendiği bir sağlık ortamı da cabasıdır” denildi.

“AKP İKTİDARLARI DÖNEMİNDE SAĞLIK ALANI SERMAYEYE AÇILDI”

AKP iktidarları döneminde sağlık alanının sermayeye iyice açıldığı vurgulanan açıklamada; “Şehir hastaneleri hasta garantili işletmeler olarak adeta yağmanın yeni adı oldu. Özel, zincir hastaneler yaygınlaştı. Sağlıkta özel sektörün payı çığ gibi büyüdü. 'Halk sağlığı' kavramının koruyucu sağlık hizmetlerinin yaygınlaşması, herkesin ihtiyaç duyduğu sağlık hizmetini alabilmesi, yaşam süresinin ve kalitesinin artırılması gibi bilimsel kriterleri yok sayıldı” ifadelerine yer verildi.

“TEMEL KORUYUCU HİZMETLERİN ALANI DARALTILDI”

Hasta ve hastalıkların giderek daha çok piyasanın konusu olurken, sınıflar ve bölgeler arasındaki eşitsizliklerin derinleştiğine işarete edilen açıklamada; Temel koruyucu hizmetlerin alanı daraltıldı. Hizmete ulaşımda sınırlılıklar sağlıklı yaşamayı, hastaların iyileşmesini engelleyici bir düzeye ulaştı” denildi.

“KADIN VE ÇOCUK SAĞLIĞI İKİNCİ PLANA ATILDI”

Kadın ve çocuk sağlığının ikinci plana atıldığı, aşı ve diğer koruyucu sağlık hizmetleri üzerindeki kamusal denetim etkisizleştirildiği ifade edilen açıklamada şöyle denildi; “Bilim dışı uygulamalar teşvik edildi; bunun sonucunda aşı retleri, aşı karşıtlığı yaygınlaştı. Çoktan tarihe gömülen kızamık gibi hastalıklar salgın biçiminde ortaya çıktı.”

“SAĞLIK EMEKÇİLERİ GELECEKSİZ, GÜVENCESİZ ÇALIŞMAYA MAHKUM EDİLDİ

”Sağlık emekçilerinin geleceksiz, güvencesiz, örgütsüz çalışmaya mahkûm edildiği vurgulana açıklamada; “Şiddet, ağır çalışma koşulları, düşük ücretler, baskı, kayırmacılık, mobbing sağlık emekçilerinin sağlığını bozdu! Emekçiler işine yabancılaştırıldı; parça başı iş, performans sistemi, sözleşmeli çalışma, esnek çalışma uygulamaları başat hale getirildi. Hasta-hekim ilişkisi bozuldu. Çalışanlar arasındaki dayanışma yerini rekabete bıraktı” denildi.

“DOĞA VE ÇEVRE TALANI DA HALK SAĞLIĞININ BOZULMASINA YOL AÇTI”

Halk sağlığının, bütün dünyada ve ülkede emek sömürüsünü yoğunlaştıran politikaların savaşları, savaşların ise sömürüyü büyüttüğü bir cendere içerisinde olduğunun altı çizilen açıklamada; “Canlıların yaşam hakkıyla beraber havanın, suyun, yeşilin, kentlerin de yok edildiği savaşlar, gıda güvensizliğinin, çevre sorunlarının, kontrolsüz göç dalgalarının başta gelen sebeplerindendir. AKP iktidarlarının dizginlerinden boşanmışçasına gerçekleştirdiği doğa ve çevre talanı da sonuçları itibariyle halk sağlığının görülmemiş ölçüde bozulmasına yol açmıştır” ifadelerine yer verildi.

KAMUSAL, NİTELİKLİ, ÜCRETSİZ, ULAŞILABİLİR BİR SAĞLIK HİZMETİ

Halk sağlığının, bugün artık işçi ve emekçilerin en önemli mücadele başlıklarından biri olduğu belirtilen açıklamada şöyle denildi; “İlaç üretiminden tedaviye sağlık hizmetinde sermayenin ve tekellerin egemenliğine son verilmelidir. Sağlıkta özelleştirmeler durdurulmalı, sağlık bir sömürü ve kar alanı olmaktan çıkarılmalıdır. Kamusal, nitelikli, ücretsiz, ulaşılabilir bir sağlık hizmeti tüm işçi ve emekçilerin hakkıdır. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

LPG'ye gelen zamma tepki: Şükür dedikçe kötüye gidiyoruz

SONRAKİ HABER

Üretici ve market fiyatları arasında ağustos ayı farkı: Limon yüzde 370 arttı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa