05 Eylül 2024 12:11

İmamoğlu’ndan Bakan Tunç’a yanıt: Ben yargıya parmak sallamadım, sana salladım

Ekrem İmamoğlu, kendisine yönelik "kimse yargıyı tehdit edemez, kimse yargıya parmak sallayamaz" diyen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a, "Ben yargıya parmak sallamadım, sana salladım" diye yanıt verdi.

Fotoğraf: ANKA

Paylaş

İBB'nin iştiraki KİPTAŞ, geçmiş yönetim tarafından Başakşehir’de sosyal donatı alanı olarak kullandırılması gerekirken bir vakfa tahsis edilip özel eğitim kurumu olarak hizmet veren “Sular Vadisi” olarak bilinen alandaki hukuki mücadeleyi kazandı. Alanda inceleme gezisi yapan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un “Kimse yargıyı tehdit edemez kimse yargıya parmak sallayamaz” sözleri anımsatıldı. İmamoğlu, Bakan Tunç’a şu sözlerle yanıt verdi:

"Ben direkt kendine söyledim, yargıya falan değil. O ve onun gibi bugünkü iktidarın mensuplarına söyledim. Bu işi nasıl etkilediklerini, nasıl baskı altında tuttuklarına dair direkt kendine. Onun için sinip yargı demesin. Sonuçta cümlenin sonrasında da dedim, en erken yapılacak, o seçimde Yargıtay süresini bile dolduramayacaklar. Bu millet öyle bir sert cevap verecek ki onlara ve o ilk seçimde de biz milletçe, bu ahmakça davada eğer bu baskıya devam ederler onun için hodri meydan dedim. Ceza vermeye kalkarlarsa Yargıtay'daki süreci göremeden sandıkta dedim. Sandığın anlamı nedir? Sandıkta gereken cevabı alacaklar ve gidecekler dedim. Bu kadar basit cevabı algılayamayan bir insan Adalet Bakanlığı yapma konusunda kendini bir gözden geçirsin bir. 

"BANA AHMAK DEDİĞİ İÇİN BAKANA DAVA AÇTIM"

İkincisi bakın ben size bir hatırlatma daha yapayım. Bunlar hep unutuluyor. Bana hakaret eden Bakan (Süleyman Soylu) ben ona cevap verdikten sonra hakkımda suç duyurusunda bulunuyor. Ve o dava hala mahkemede duruyor. Niye? Çünkü istinaftaki sonucu bekliyor. Yazı yazıyor. Hadi karar verin de ben de ona göre karar vereyim. Ne için? Bakan diyor ki bana dedi. Şimdi istinafta bekleyen kararı bekliyor öbür mahkeme diyor ki ya siz de diyorsunuz ki bunu illa YSK üyelerine dedi diye iddia ediyorsunuz. Bir karar verin de bakanın açtığı davayı yürürlüğe koyayım. Yani istinaf lehimize karar verirse benim bir de Bakana lafını iade ettiğim için bana açtığı davada bir de Bakanla hesaplaşacağız. Zaten bıraksınlar hesaplaşalım. Ben dava açmışım, ‘Bakan bana ahmak dedi’ diye. O davayı da 'Ben Bakan yargılayamam dokunulmazlığı var’ diye mahkeme ta o zaman hükümsüz bırakmış. Şimdi bu kadar, yani bu mahkemeyi konuşmak bile insanın içini burkuyor, yani yargı adına içini burkuyor.

"YARGIYI BASKI ALTINDA TUTAN HÜKÜMETİN MANSUPLARINA PARMAK SALLADIM"

Ben yargıya parmak sallamadım, sana salladım. Senin gibi etkileyen yargıyı arka planda zorda bırakan, baskı altında tutan hükümetin mensuplarına  parmak salladım. O parmak benim parmağım değil, milletin parmağı. Dedim ki onun da yeri sandık. Siz sandığa gitmek zorunda kalacaksınız ve o gittiğimiz gün de Yargıtay daha kararını veremeden ülkenin başından gideceksiniz. Bu millet de sizden kurtulacak. Daha özeti olabilir bu işin bu kadar net."

İMAMOĞLU NE DEMİŞTİ?

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Sözcü TV’de Uğur Dündar’ın konuğu olduğu programda YSK üyelerine "hakaret ettiği" iddiasıyla 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve siyasi yasak verilen dava hakkında "Hodri meydan. Ceza mı keseceksiniz? Buyurun kesin. Size söz: Bu millet ayağa kalkar. Bu millet size Yargıtay kararı verene kadar, o süreyi göstermez, evinize yollar. Onun da yöntemi belli. Erken seçim gelir." diye konuşmuştu. 

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise İmamoğlu'nun "hodri meydan" açıklamasıyla ilgili “Kimse yargıyı tehdit edemez, kimse yargıya parmak sallayamaz. O nedenle o konuşmaların hukuk sistemimiz açısından doğru olmadığını, şık olmadığını ve çok uygunsuz davranış olduğunu ifade etmek istiyoruz" demişti.

NE OLMUŞTU?

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 30 Ekim 2019 tarihinde Fransa'nın Strasburg kentinde düzenlenen Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresinde yaptığı konuşmada; Yüksek Seçim Kurulu'nu eleştirmiş, "İktidar manipülasyonla kazanamadığı seçimi, seçimleri yönetmekle yetkili olan Yüksek Seçim Kurulu kararı ile iptal ettirerek kazanmak istemiştir. Ama iktidarın tüm gücüne rağmen yurttaşlarımızın güçlü iradesi 23 Haziran gecesi bir kere daha ve çok daha güçlü ve gür bir sesle demokrasiden yana olmuştur." demişti.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 4 Kasım 2019'da bir açıklama yaparak İmamoğlu için "Avrupa Parlamentosu'na gidip, Türkiye’yi şikayet eden ahmağa söylüyorum; bunun bedelini bu millet sana ödetecek. Yazıklar olsun" ifadelerini kullanmıştı. 4 Kasım'da Soylu’ya yanıt veren İmamoğlu, bu sözlere karşı o seviyeye inmeyeceğini belirtip "Dünyada, Avrupa'da onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan biten şeylere baktığımızda, tam da 31 Mart'ta seçimi iptal edenler ahmaktır, önce oraya bir odaklansın" demişti.

Yaşananlar üzerine Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığınca 15 Aralık 2019 tarihli müzekkere ile yapılan suç duyurusundan hareketle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İmamoğlu’na karşı dava açılmıştı. Mahkeme Aralık 2022'de İmamoğlu'na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası vermiş, siyaset yasağı kararı da almıştı. Kararın kesinleşmesi için kararın istinaf tarafından da onanması gerekiyor. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Milli boksör Busenaz Sürmeneli’ye trafikte tokat atan erkek tutuklandı

SONRAKİ HABER

Tüpe gelen zamma vatandaştan tepki: Bir tüpümüz var onu da alamıyoruz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa