5 Eylül 2024 15:12

Kapadokya’da peribacalarının en yoğun olduğu Zelve Ören yeri betona belendi

Kapadokya’da peri bacalarının en yoğun olarak bulunduğu Zelve Ören yerinde turist karşılama, hediyelik eşya stantları, kafe ve restoran inşaatları ören yerinin beton yapılarla dolmasına yol açtı.

Kapadokya’da peribacalarının en yoğun olduğu Zelve Ören yeri betona belendi

Fotoğraf: Mükremin Tokmak

Özer AKDEMİR
Nevşehir

UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesinde bulunan Kapadokya’da peri bacalarının en yoğun olarak bulunduğu Zelve Vadisi betona bulandı! Zelve Ören yerinde turist karşılama, hediyelik eşya stantları, kafe ve restoran inşaatları ören yerinin beton yapılarla dolmasına yol açtı.

PERİ BACALARININ EN YOĞUN OLDUĞU VADİ

Avanos’a 5 km uzaklıktaki Zelve Ören yeri Kapadokya’da peribacalarının en yoğun olduğu yer olarak biliniyor. Üç vadiden oluşan Zelve ören yeri aynı zamanda IX. ve XIII. yüzyıllarda Hıristiyanların önemli yerleşim ve dini merkezlerinden birisi idi. Hıristiyan din adamlar olan papazlara verilen ilk dini seminerlerin bu yörede gerçekleştiği dile getiriliyor.

Kapadokya’da peribacalarının en yoğun olduğu Zelve Ören yerine beton döküldü

Fotoğraf: Mükremin Tokmak

Geçtiğimiz günlerde Zelve’ye giden Kapadokya Çevre Platformundan Avanoslu Mükremin Tokmak Zelve’de geçen yıl başlatılan turist karşılama, hediyelik eşya, kafe ve restoran yapım işinin neredeyse bitme aşmasına geldiğini gösteren fotoğraflar çekti. Alanda şimdilik 14 adet dükkan ve büyük boyutlu bir tuvalet binasının yapıldığını belirten Tokmak gördüklerini şöyle anlattı; “Daha önceleri bu alanda Zelve köylülerine ait üzüm bağları, kayısı ve elma bahçeleri mevcut idi. Tüm bağ ve ağaçlar kazınarak zemin taşlarla kaplanıp önce dükkanlara, sonra ise müze girişine ulaşmaktadır. Turizmin sadece ticarileştirilmesine yönelik bu faaliyet ileride yine yeni yapıların yapılmasının önünü de açmaktadır. Dünyanın göz bebeği ve UNESCO korumasında ki bu alan ileti düzeyde tehdit altına girmiştir”.

KAPADOKYA AŞIRI TURİZM YOĞUNLUĞUNU KALDIRAMIYOR

Nevşehirli mimar Zeynep Çöloğlu da Kapadokya’nın rantın yol açtığı “aşırı turizm” nedeniyle günden güne kaybedildiğini belirterek, Kapadokya Alan Başkanlığı’nın kurulduğundan beri cüretkar projelerin hızla artarak, sit alanlarının yapılaşmaya açıldığını söyledi. Çöloğlu şöyle konuştu; “Bu turizm yoğunluğu, araç trafiği yoğunluğunu artırmaktadır ve zaten yaşlı olan peribacaları titreşimler nedeniyle ve hava koşullarına dayanamayıp yıkıldığını son sellerde yaşadık. Kapadokya bu ‘aşırı turizm’ yoğunluğu kaldıramamaktadır.”

Kapadokya’da peribacaları

Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel

Kapadokya Alan Başkanlığınca yürütülen Zelve Ören Yeri Çevre Düzenleme ve Karşılama Merkezi Projesi nedeniyle alandaki doğal bitki örtüsünün ve yörenin üzüm bağlarının ağır iş makineleriyle yok edildiğini ifade eden Çöloğlu, bölgenin her yerinde ağır iş makinesi kullanımı oldukça yaygın olduğunu ve hiçbir korumacılık hassasiyetinin uygulanmadığını dile getirdi.

PERİ BACALARI KORUMA ALTINA ALINMALI

Zelve’de silueti bozan yapılaşmaların Kapadokya Alan Başkanlığı eliyle yapıldığına işaret eden Çöloğlu, “Zelve açık hava müzesindeki eski baraka dükkanları yıkıp yerine modern yapılar yaptıklarını belirten yetkililerin aslında mevcut yer dışında yer alan sit bölgesindeki büyük bir alanı da yapılaşmaya açmış olduklarını bu projede görüyoruz. Kapadokya’da acil olarak sathı müdafaa düzeyinde radikal müdahalelerle peribacaları koruma altına alınmalıdır” dedi.

Çöloğlu, Kapadokya’yı korumak için kurulduğu ileri sürülen Kapadokya Alan Başkanlığı’nın ranta hizmet ederek Kapadokya’yı daha da fazla satmak peşine düştüğünü vurguladı. Çöloğlu şöyle konuştu; “Göstermelik 2-3 barakayı yıkınca, basının haber yaptırarak koruyoruz havalarına girip ama arka planda sit alanlarına binlerce metrekarelik projelere onay vermektedir. Kapadokya sahipsiz, onu kaybediyoruz. İsviçre, Matterhorn dağının eteğindeki göle foto çektirmek için gelen turistleri sınırlama kararı aldı. Endemik bitkiler azalmaya başladı diye. Kapadokya’da da artık ‘aşırı turizm’i konuşulmalı.”

Mimar Zeynep Çöloğlu

Fotoğraf: Zeynep Çöloğlu'nun kişisel arşivinden

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Gabar petrolü sömürüsü: 1 milyon liralık üretime  6 liralık ücret

Gabar petrolü sömürüsü: 1 milyon liralık üretime 6 liralık ücret

Saray iktidarının “Milletimiz zenginleşecek” propagandasını yaptığı Gabar petrolünün arkasında ağır bir işçi sömürüsü var. Günde 12 saat çalışma, taşeronlaştırma, sendikasızlık, yoksulluk sınırının yarısı bile etmeyen ücretler… Öyle ki sadece 12.5 saatlik üretim tüm işçilerin ücretini karşılıyor, geri kalan patronların kasasına akıyor.

Şırnak’ta bir günde çıkarılan petrol, Batman’da çıkarılanın yüzde 87 fazlası.

Serbest piyasada ham petrolün varil fiyatı yaklaşık 75 dolar.

İşçiler iki günde çıkarılan petrol kadar ücret alsaydı aylık ücret 160 bin lira olurdu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
RTÜK Başkanı “Ülkemizde olumlu olaylar olmuyormuş gibi haber servis ediliyor” deyip ‘yandık’, ‘bittik’ haberleriyle karamsarlık aşılandığını savundu, ceza tehdidinde bulundu.

Evrensel'i Takip Et