Macron’un "seçim darbesi" resmileşti: Sağcı ismi başbakan atadı
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, merkez sağdan eski Dışişleri Bakanı Michel Barnier'i başbakan olarak atadı. Sol ittifak NFP tepki göstererek "seçimler çalındı" dedi.
Fotoğraf: Emmanuel Macron (solda), Almir Hamzagic/AA | Michel Barnier (sağda), Fotoğraf grubu Melle Lisesi / CC BY-SA 3.0/ Wikimedia Commons
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 7 Temmuz seçimlerinde birinci olan ve mecliste en yüksek milletvekili sayısına ulaşan sol ittifak Yeni Halk Cephesinin başbakan adayının yerine sağcı siyasetçi ve eski İçişleri Bakanı Michel Barnier Fransa başbakanı olarak atadı.
Barnier dört kez bakanlık ve iki kez de Avrupa Komisyonu üyeliği yapmıştı. Les Républicains (Cumhuriyetçiler) muhafazakâr sağcı bir isim Barnier ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Sarayından yapılan açıklamada, “Bu atama daha önce benzeri görülmemiş bir istişare sürecinin ardından geldi ve Cumhurbaşkanı anayasal görevini göz önünde bulundurarak başbakanın ve hükümetin mümkün olan en istikrarlı koşullara sahip olmasını sağladı” denildi.
7 Temmuz’daki seçimde partisi azınlığa düşen Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, "Seçim sonuçlarına saygı göstereceğiz” demesine rağmen, iki aydır seçimin birinci partisi olan sol ittifak Yeni Halk Cephesinin sunduğu başbakan adayını atamadı ve bugün merkez sağdan eski Dışişleri Bakanı Michel Barnier'i başbakan olarak atadı.
HALK CEPHESİ: ÜLKEYİ KENDİ İNŞA ETTİĞİ ÇIKMAZA SÜRÜKLÜYOR
Yeni Halk Cephesi, Macron'un kararından önce yaptığı açıklamada, seçimin üzerinden geçen 2 ayda hala bir başbakan atamadığı için Macron'u "ülkeyi kendi inşa ettiği çıkmaza sürüklemekle" eleştirmişti. NFP'den yapılan yazılı açıklamada, Macron'un aşırı sağcıların desteği ile hükümet kurma ihtimalinin, Fransızların "aşırı sağın iktidara gelmesini kitlesel olarak reddettiği seçimlerin tamamen inkar edilmesi" anlamına geleceği vurgulanmış, NFP'ye hükümet kurma görevinin verilmesi çağrısı yapılmıştı.
Avrupa Parlamentosu için yapılan 9 Haziran’daki seçimlerde aşırı sağın birinci parti olarak çıkmasının ardından Macron meclisi feshetmiş ve erken genel seçim kararı almıştı. Macron ve ekibi bu erken genel seçimleri kaybetti ve seçimlerde hiçbir parti, hükümeti kurmak için gerekli olan 289 milletvekili sandalyesini elde edemedi. Sol partilerin ittifakı olarak katılan Yeni Halk Cephesi (NFP) ittifakı ise seçimlerden birinci parti olarak çıktı. Yasal olarak cumhurbaşkanının, NFP’nin sunduğu adayı başbakan olarak ataması gerekirken Macron, NFP'nin aday gösterdiği Paris Belediyesinde mali işler müdürü 37 yaşındaki Ekonomist Lucie Castets’i reddetmişti.
SOL İTTİFAKTAN TEPKİ
Fransa’da erken genel seçimlerde Ulusal Mecliste en fazla sandalyenin sahibi olan sol ittifak NFP, Macron’un solun ortak adayı yerine merkez sağdan Michel Barnier'i başbakan atamasına tepki gösterdi.
NFP ittifakının en büyük partisi Boyun Eğmeyen Fransa'nın (LFI) kurucusu ve eski cumhurbaşkanı adayı Jean-Luc Melenchon, X hesabından paylaştığı videoda, Macron'un Barnier'yi başbakan atayarak "kendi kararı ile gittiği erken genel seçimlerin sonuçlarını reddettiğini" belirtti.
Seçimlerin çalındığını savunan Melenchon, Fransızları Macron'un "halk egemenliğine yönelik saldırısına karşı mümkün olan en güçlü şekilde" harekete geçmeye çağırdı.
7 EYLÜL'DE SOKAĞA İNME ÇAĞRISI
LFI Meclis Grup Başkanvekili Mathilde Panot ise X hesabından yaptığı paylaşımda, Macron'un "halk egemenliğine ve sandıktan çıkan tercihlere saygı duymayı reddettiğini" dile getirdi. Panot, 7 Eylül’de Fransızları sokağa inmeye çağırdı.
NFP ittifakının ikinci büyük partisi olan Sosyalist Parti (PS) Genel Sekreteri Olivier Faure da Macron’u "demokrasiyi inkar etmekle" suçladı. Faure, Macron’un seçimleri 4’üncü sırada bitiren bir partiden başbakan atamasını eleştirdi.
Aşırı sağcı Marine Le Pen ise LCI kanalına yaptığı açıklamada, Michel Barnier hükümetinde yer almayacaklarını bildirdi. Aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) lideri Le Pen, Barnier için "Bizim fikirlerimizi yansıtmıyor." dedi.
MACRON'UN AZLİ İÇİN İMZA TOPLANDI
Macron'un azledilmesi için 186 binden fazla imza toplanmıştı. Dilekçede seçim sonuçlarına rağmen eski hükümetin görevini sürdürmesine izin veren ve kendi programı dışındaki tüm hükümet programlarının uygulanmasını engelleyen Macron eleştirilmişti. Dilekçede, otoriter gidişatın eşi benzerinin olmadığı" kaydedildi. Solcu Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) Partisi tarafından 31 Ağustos'ta Cumhurbaşkanı Macron'un azledilmesine yönelik teklif Ulusal Meclis'e sunulmuştu. LFI, seçim sonuçlarını göz ardı eden Macron'un görevini ihlal ettiğini dile getirmişti. (DIŞ HABERLER)