Yeni müfredatın ilk dersine tepki: Gerçek sorunların üstünü örtme çabası
MEB'in sitesinden yeni eğitim-öğretim yılının ilk dersinin "Çanakkale’den Gazze’ye Vatan Savunması" olacağı duyuruldu. Eğitimciler ve yurttaşlar tepki gösterdi.
Görsel: meb.gov.tr
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, yeni eğitim ve öğretim yılının ilk dersinde ilk ve ortaöğretimdeki sınıflara "Çanakkale’den Gazze’ye Vatan Savunması" başlıklı dersle başlayacaklarını açıklamıştı. Tekin’in bu açıklamasının ardından Milli Eğitim Bakanlığı resmi sitesinden resmi yazı yayınlandı.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)'in okullara gönderdiği ilk ders programında "Çanakkale ve Gazze" konu başlığı işlenecek. Kamu okullarının yanı sıra özel okullarda da işlenecek olan müfredatın yarınki dersinde 7-10 yaş arası ilkokul öğrencileri ile 11-14 yaş arası ortaokul öğrenciler bulunacak. 40 dakika sürecek dersle öğrencilerin vatan sevgisini, kardeşliği, yardımseverliği, adaleti ve özgürlüğü, Türk ve Filistin halklarının birlikte mücadele ettiği tarihi olaylar üzerinden öğrenmeleri sağlanacağı ileri sürüldü. Bunun yanı sıra, Arif Nihat Asya'nın "Bayrak" şiiri, Mehmet Akif Ersoy'un da "Çanakkale Şehitleri" şiirleri okunacak. Programda ayrıca "Filistin Mücadelesi ve Ortak Mücadele" başlıkta bir konun da işleneceği açıklandı.
Açıklamada, "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" ile değerlerin, kişiyi erdemlere ulaştıran ve eylemleri aracılığıyla gözlemlenebilen 'Erdem-Değer-Eylem' çerçevesinde kavramsallaştırıldığı iddia edildi. Yazıda modelin ana hedefi için ise "Eylemlerden değerlere, değerlerden erdemli insana, erdemli insandan ise nihai hedef olan 'Huzurlu Aile ve Toplum' ile 'Yaşanabilir Çevrede Huzurlu İnsan'a ulaşmaktır" denildi.
"EĞİTİMİN GERÇEK SORUNLARININ ÜZERİNİ ÖRTME AMAÇLI"
ÇEDES Projesi ve müfredat değişikliğinin ardından gelen bu açıklama "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli"nin nasıl dinci ve militarist bir eğitim içeriğine sahip olacağının da göstergesi oldu. İlk derse ilişkin tepkiler gecikmedi.
Eğitim Sen İzmir 5 Nolu Şube Örgütlenme Sekreteri Ali Özatlı, MEB'in bu kararının eğitimde yaşanan sorunların üzerini örtme amacı taşıdığını dile getirdi. Özatlı, 2024-2025 eğitim öğretim yılı onlarca sorunla başlarken AKP iktidarının emekçileri kutuplaştırarak eğitimin esas sorunlarının tartışılmasını istemediğini ifade etti. Okulların pazartesi günü açılağını ancak okulların çoğunda temizlik personeli olmadığını belirten Özatlı, "İş gücü uyum programı (İUP) üzerinden haftada 3 gün çalışacak, aylık 7 bin 500 TL alacak personel eleman arıyor. Bu sorunların konuşulmaması için toplumu ayrıştırarak suni gündemlerle meşgul ediyor" dedi.
İktidarın Gazze ve İsrail'e bakışının ortada olduğunu, İsrail ile ticari ilişkilerin devam ettiğini ve İsrail'i koruyan ABD savaş gemisinin İzmir limanına demirlediğini hatırlatan Özatlı "Yapılan çalışmalar gerçek sorunların üstünü örtme çabasıdır, samimi değildir" diye belirtti.
EĞİTİM SEN: DERS İÇERİKLERİ PEDAGOJİK İLKELERE GÖRE OLUŞTURULMALIDIR
İlk ders olarak işlenmesi istenen ders içeriğinin pedagojik ilkelerden uzak, siyasal-ideolojik içerikte hazırlanmış bir içerik olduğunu belirten Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak da "Eğitimde evrensel insan hakları, demokrasi, özgürlük, barış, kardeşlik, yardımlaşma gibi değerlerin temel alınması gerekmektedir. Ancak MEB'in hazırlamış olduğu bu plan, sadece ulusal ve dini değerler üzerinden şekillenen bir vatanseverlik anlayışını temel almaktadır. MEB’in müfredat değişikliğiyle öncelikli hedefinin iktidarın siyasal ideolojisinin açık ve gizli olarak öğrencilere aktarılması olduğu aşikârdır. Öğrencilere evrensel vatandaşlık, insan hakları ve barış konularında eğitim verilmesi gerekirken tamamen milliyetçi bir ders içeriğinin hazırlanmış olması tam da müfredat değişikliğine karşı çıkışımızın temelini oluşturmaktadır.
Yarın ilk dersine girecek eğitim hayatının başlangıcında olan 1. sınıf öğrencileri ve uzun bir tatilin sonunda yarın okula tekrar dönmenin mutluluğunu yaşayan üst sınıflarda okuyan öğrenciler, sizler başta savaşlar olmak üzere oluşturulmuş bu kötü sistemin sorumlusu olmadığınız gibi muhatabı da olmamalısınız. Gelecek güzel günler sizlerin 'barış, dostluk, kardeşlik, sevgi, saygı' gibi evrensel değerler üzerinden yaşam bulacaktır. Buna olan inancımızla Eğitim Sen olarak sizlere yeni eğitim öğretim yılında başarılar dileriz." edi
Irmak, "Savaşın, gözyaşının ve katliamların yaşandığı günümüz dünyasında, bunların son bulması; barış ve kardeşlik içinde bir yaşam kurmak için yarın ilk dersi barış, kardeşlik, demokrasi ve özgürlük temalı işleyeceğiz." diye belirtti.
KESK: DAYATMAYI KABUL ETMİYORUZ
KESK tarafından yapılan yazılı açıklamada "AKP döneminde sık sık değiştirilen müfredatla çocukların üstün yararını gözetmeyen, laiklikten ve bilimden uzaklaşan bir sistem yaratılmıştır. Bir bütün olarak toplum her geçen yıl daha da karanlık bir tablo ile karşı karşıya kalmıştır. KESK olarak uyarıyoruz, eğitim öğretim sisteminin iktidarın ideolojik dayatması üzerinden yapılandırılması bugünümüze ve geleceğimize vurulan en büyük darbedir. Bireycilikle, milliyetçilikle, dini değerler ve rekabet ile yoğrulmuş bir eğitim müfredatının çocuklarımıza/öğrencilerimize verebileceği hiçbir şey yoktur. Bu dayatmayı kabul etmiyoruz! KESK olarak duyuruyoruz: Bilimsel, demokratik, laik, anadilinde bir eğitim sistemi mücadelemiz doğrultusunda barışı ve kardeşlik içinde bir yaşamı kurmak için eğitim ve bilim emekçileri üyelerimiz ile yarın ilk dersi barış, kardeşlik, demokrasi ve özgürlük temalı işleyecek, emeğin ve bilimin hakim olduğu bir ülke ve dünya mücadelesini kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz!" denildi.
EĞİTİM-İŞ: İDEOLOJİK MÜDAHALENİN YANSIMASINI DAHA İLK DERSTEN GÖRÜYORUZ
Daha önce yeni müfredatı tanımayacaklarını açıklayan Eğitim-İş tarafından yapılan açıklamada "Bu dersin içeriğinde, tarihsel gerçekliklerin çarpıtıldığını ve Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün eksik bırakıldığını üzülerek görmekteyiz. Hazırlanan açılış dersi programında, bağımsızlık mücadelesinin en büyük lideri Atatürk'ün yer almaması, eğitim sistemimize yapılan ideolojik müdahalelerin bir yansımasıdır. Atatürk'ün önderliği, Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini atan bir lider olarak çocuklarımıza ve gençlerimize her fırsatta anlatılmalı, ilham kaynağı olmalıdır. Eğitim-İş olarak, Atatürk'süz bir eğitim modelini kabul etmiyoruz." denildi. Eğitim-İş alternatif bir ders programı hazırladığını duyuyararak, "Bu programda, tarihsel süreçte Türk ve Filistin halkları arasında var olan kardeşlik bağı ve Çanakkale Savaşı'nda omuz omuza verdikleri mücadele vurgulanacaktır" denildi.
"LAİK EĞİTİMİN RUHUNA EL FATİHA DAHA MI UYGUN OLUR ACABA?"
Sosyal medya hesabı X (Twitter) üzerinden de çok sayıda yurttaş yarınki programa dair eleştirilerde bulundu:
"Bu ülkede çocuklara verilecek ilk derslerin, taciz ve istismardan korunma, hayatta kalma, herkese güvenmeme dersleri olması gerekiyor."
"Adım adım ülkeyi savaşın göbeğine sürükleyerek Ortadoğu'nun yeni sınırlarına toprak vermeye can atan bir ülke yönetimi, eğitim kurumlarında reşit olmayan çocukları bile buna ikna etmeye çalışıyor."
"Laik eğitimin ruhuna el fatiha daha mı uygun olurdu acaba?"
"Ve muhalefet de tıpkı bizim gibi olan biteni sadece izlemekle meşgul. Şu Türkiye'de olanların onda biri bir Avrupa ülkesinde olsa kıyamet kopardı."
"İlk derse girmeyeceğiz. Oğlum Çanakkale'yi biliyor zaten." (İzmir-Ankara/EVRENSEL)