08 Eylül 2024 19:04
Son Güncellenme Tarihi: 08 Eylül 2024 22:06

Narin Güran için adalet talebiyle eylemler düzenlendi

Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın 19 gün sonra cansız bedeninin bulunması üzerine pek çok kentte eylem düzenlendi.

Fotoğraf: Umut Yeğin/Evrensel

Paylaş

Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın ölümü üzerine pek çok kentte düzenenlene basın açıklamalarında Narin Güran'ın katillerinin yargılanması talebi dile getirildi. Cezasızlık politikalarının, gerekli önleyici ve koruyucu önlemlerin alınmamasının çocukların ölümüne ve istismarına neden olduğu belirtilen açıklamalarda iktidarın politikaları eleştirildi, "Bakanlığın görevi sadece ailelerin ne kadar kutsal olduğunu anlatmak mı? O ailelerde çocuklar neler yaşıyor sormaz mısınız?" diyerek tepki gösterildi.

DİYARBAKIR

Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın cansız bedeninin bulunması üzerine iki noktada kadın örgütleri, demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler yürüyüş düzenlemek için bir araya geldi.

Demokratik Bölgeler Partisi Diyarbakır İl Örgütü önünde bir araya gelen yüzlerce kişinin yapmak istediği yürüyüş polis tarafından engellenmek istendi. Polise seslenen DEM Parti İl Eş Başkanı Abbas Şahin "Burada yapılmak istenen yürüyüş kanunsuz değildir. Burada bizi engelleyeceğinize katilleri açığa çıkarın" diyerek tepki gösterdi. Kitle görüşmelerin ardından "Narin Güran ölümsüzdür", "Katil Hizbullah işbirlikçi AKP sloganı" sloganları atarak Koşuyolu Parkı'na yürüdü. 

Diyarbakır Çocuk Hakları Komisyonu, Diyarbakır  Şiddetle Mücadele Ağı ve Dicle Diyarbakır Kadın Platformunnun (DAKAP) çağrısıyla birçok demokratik kitle örgütü ve siyasi parti de Yenişehir ilçesine bağlı Ofis semtinde bulunan AZC Plaza önünde toplandı. Aralarında DEM Parti Milletvekili Beritan Güneş'in de olduğu kitleye polis barikat kurarak müdahale etti. Kitle "Katilleri koruma, hemen yargıla" sloganları attı.

Kitle bir süre sonra Koşuyolu Parkındaki diğer grubun yanına "Katil Hizbullah, işbirlikçi AKP", "Amed uyuma, Narin'ine sahip çık" sloganları ile yürüyüşe geçti.

"NARİN'İN FAİLİ BU İKTİDARIN ZİHNİYETİDİR"

Koşuyolu Parkında yapılan açıklamada konuşan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, iktidarın HÜDAPAR zihniyeti ile kurduğu ittifaka değinerek "Narin'in faili bu iktidarın zihniyetidir" dedi. Uçar şöyle konuştu: "19 gün boyunca bu devletin güvenlik güçleri ne yaptı. Dersiniz ki kıtada aramaya yapıyorlar, bir köyde arama yapıldı. Ama kim gitti ne yaptı bilmiyoruz. Yandaş medya ne yaptı? İşi magazinleştirdi. Jandarma komutanı ne yaptı çember daraldı dedi, üzerinden on gün geçti bulunamadı. Bakın buraya gelirken halkımız tarihi bir slogan attı 'Katil Hizbullah' dedi. Bu ülkenin İçişleri Bakanı HÜDA PAR'la yapmış olduğu ittifakı kendi Cumhur İttifakına kabul ettirebilmek için Türkiye toplumuna kabul ettirebilmek için bir yol haritası olduğunu söyledi. HÜDA PAR'ın taşıdığı hizbul kontra zihniyet boş durmuyor. Kadınlar tehdit ediliyor, kafeler basılıyor kafeyi basan kafe sahibini yaralayan kişi IŞİD hükümlüsü. Her zaman söyledik; bu iktidar ne yazık ki Kürt halkının özgürlük mücadelesi karşında Kürt halkına düşmanlık eden bütün güçlerle ittifak kurdu. Narin bu politikaların kurbanı oldu. Narin gibi bir daha çocuklarımızı kurban vermeyeceğiz. Fail mi soruyorsunuz söyleyelim Narin'in faili bu iktidarın zihniyetidir."

Açıklamanın ardından kitle "Koruma, aklama failleri yakala” sloganlarıyla dağıldı. 

İSTANBUL

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri de Diyarbakır’da katledilen Narin için İstanbul’da eylem düzenledi. Yapılan açıklamada "Aramalar yapılırken gizlilik kararı getirildi. Neden? Ne gizliyorsunuz? Susmadık. Biz bu ülkede çocukların kaybedildiğini biliyoruz. Çocukların istismara uğradığını biliyoruz. Verileri maniple etmeye kalkmayın. Aklımız var. Aklımızla alay etmeyeceksiniz. Sözde adı bakanlar neden 19 gündür köyü bir buçuk km ötesinde bulundu Narin. Vali açıklama yapıyor; belli olmasın diye dallarla üstü kapatılmış diye söylüyor. Kayıp bir çocuğun bulunması ile ilgili titizlikle arıyoruz dediğiniz şey bu mu? Dalga mı geçiyorsunuz?" denilerek tepki gösterildi. İstanbul Sözleşmesinden çıkılması eleştirildi, Lanzarote Sözleşmesinin uygulanması ve sorumluların yargılanması çağrısı yapıldı.  

7 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

Eylemin ardından polis, iki kadın GBT işlemi yaparak gözaltına aldı. Gözaltına alınan kadınların Kadıköy karakoluna götürüldüğü öğrenildi.
 
Demir Leblebi grubu da Beyoğlu’nun Taksim semtinde bulunan İstiklal Caddesi’nde protesto eylemi gerçekleştirdi. "Narin’in katili kutsal aileniz" pankartı açılan açıklamada, "Narin’i kaybedenler Gülistan Doku’yu kaybedenlerdir. Narin’i katledenler Berkin Elvan’ın, Ceylan Önkol’un, Cemile Çağırga’nın katilleridir." denildi. Daha sonra polis kitlenin açıklama yapmasını engelledi. Polis 7 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar Fatih’te bulunan İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü belirtildi.

VAN

Van Emek ve Demokrasi Platformu, Cumhuriyet Caddesi’nde yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşte Kürtçe ve Türkçe “Çocuklar için güvenli bir dünya Narin için adalet” yazılı pankart taşındı. Kitle ellerinde “Ji bo Narinê edalet” ve “Çocuklar için güvenli bir dünya” dövizlerini taşırken sık sık, “Narin için adalet”, “Jin jiyan azadî”, “Karanlığa teslim olmayacağız” ve “Direne direne kazanacağız” sloganları atıldı. Kitle açıklamanın yapılacağı Sanat Sokağı’na kadar zılgıt, ıslık ve sloganlarla yürüyüş gerçekleştirdi.

"CEZASIZLIK POLİTİKASI FAİLLERE GÜÇ VERİYOR"

Açıklamayı platform adına Eğitim Sen Van Şube Eşbaşkanı Funda Demir Bozkurt yaptı. Narin’in ölümünü iktidarın çocuk düşmanı politikalarından ayrı görmediklerini ifade eden Bozkurt, iktidarın politikalarının kadın ve çocuk faillerine güç verdiğini söyledi. Bozkurt, “Çocuğu koruyan güvencelerin uygulanmadığı, çocuk katillerinin cezasızlık ile korunduğu, çocuğa karşı şiddeti önleyici çalışmaların yapılmadığı, çocuk alanındaki kazanımların ortadan kaldırıldığı bu çocuk düşmanı düzende tek bir çocuğu daha kaybetmek istemiyoruz. Çocuğu koruma çalışmalarının çocukların hakları ihlal edildiği zaman değil bu ihlaller yaşanmadan yapılması gerekmektedir. Maalesef Türkiye’de devlet yetkilileri ve ilgili bakanlıklar ancak çocukların hakları ihlal edildiğinde, çocuklar kaybolduğunda veya çocuklar yaşamlarını yitirdiğinde yükselen baskı karşısında yalnızca anlık, işlevsel olmayan ve geçici tepki geliştirmektedir” dedi.

Narin’in hayattan koparılan tek çocuk olmadığını dile getiren Bozkurt, “Müslime Yağal, Leyla Akdemir ve daha nicelerinin arkasında benzer hikayelerin olduğunu biliyoruz. Bu çocukların öldürülmesinden sonra gerekli önleyici ve koruyucu önlemler alınmış olsaydı bugün Narin yaşıyor olacaktı. Çocuklar için yaşanılabilir ve güvenli bir dünya kurmak için iktidarın çocuk düşmanı, çocuğu hayattan koparan politikalarına karşı mücadeleye devam edeceğimize ve Narin’in faillerinin tespit edilip hak ettikleri cezayı almaları için dosyanın takipçisi olacağımıza kamuoyu önünde söz veriyoruz” ifadelerini kullandı. Açıklama, oturma eyleminin ardından son buldu. 

ADANA

Adana'da Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri, Atatürk Parkı'nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Narin Güran'ın katledilmesine tepki gösteren kadınlar, "Narinler ölmesin çocuklar yaşasın" diye seslendi.Platform adına açıklamayı yapan Ecem Sena Mutlay, ayda bin çocuğun kaybolduğunun konuşulduğunu, TÜİK'in 2016 yılından beri kaybolan çocuk verilerini açıklamadığına işaret ederek "Çocukların kaderi ölüm değildir" dedi.  Mutlay, "Gerçekleri susarak ortadan kaldıramazsınız. Daha kaç çocuk daha Narin gibi küçücük yaşta hayattan koparılacak? Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ne iş yapıyor? Bakanlığın görevi sadece ailelerin ne kadar kutsal olduğunu anlatmak mı? O ailelerde çocuklar neler yaşıyor sormaz mısınız" diye sordu.

"ÇOCUK KORUMA KANUNU'NU UYGULAYIN"

"Aile, tarikat zulmüne son. Narin'in hesabını soracağız" diyen Mutlay, "5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu var, tıpkı 6284 gibi. Kanun etkin uygulansın ki çocuklar yaşasın, özgürce yaşayabilsin. Lanzarote Sözleşmesi var, tıpkı İstanbul Sözleşmesi gibi. Uygulansın ki başka Narinler öldürülmesin. Yarın okullar açılıyor. Okullarda risk tarama formları uygulansın. Uygulansın ki çocuklar istismar edilmesin. Çözüm uzakta değil. Sözleşme, yasa etkin uygulanırsa çocuklar yaşayacak. Eşitçe yaşayacak. Narin’in de yarın okula gidecekti. Olması gereken yer sınıfıydı. Bir çocuğa daha ne oldu diye sormak istemiyoruz. Sormamak için mücadele edeceğiz" dedi. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

“Ekmek ve Adalet” buluşması: Kaynaklar sermaye gruplarına aktarılıyor

SONRAKİ HABER

Kütahya'da orman yangını kontrol altına alındı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa