Maden şirketleri Hasandin'in ardından Akdoruk'a göz dikti
Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde onlarca yerleşim yerinin su ihtiyacının karşılandığı bir bölgede bulunan Akdoruk mahallesi, maden tehdidi altında.
Fotoğraf: MA
Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde bulunan yaylalar maden şirketlerinin hedefinde. Hasandin Yaylası’nın ardından bu kez Akdoruk kırsal mahallesinde maden için sondaj çalışması yapıldı. Akdoruk ile mahalleye bağlı Dikyol mezrasında 26 Ağustos’ta yapılan sondaj çalışması, bölge sakinlerinin tepkisine neden oldu. Maden için sondaj çalışması yapan şirket ekipleri, tepkiler üzerine kazı yapmadan bölgeden ayrıldı.
Tepkiler devam ederken, şirkete bağlı ekiplerin Narlıca kırsal mahallesinde şantiye kurduğu ve korucuların da şantiyenin güvenliğini sağladığı öğrenildi.
KÖYLÜLER VE MUHTAR DURUMDAN HABERSİZ
Mahalle sakinlerinden Hüsamettin Kılıç, 26 Ağustos'ta sabah saatlerinde ekiplerin iş makinalarıyla mahallenin yüksek tepesine geldiğini aktardı. Kılıç, "Gidip durumu sorguladık. Çalışanlar, kendilerinin sadece işçi olduğunu, sondaj çalışması yapacaklarını söylediler. Ancak ne köylüler ne de muhtar bu çalışmalardan haberdardı. Biz de yetkililere malzemeleri indirmemeleri gerektiğini söyledik. Mahallelilerin onayı alınmadan böyle bir işlem yapamayacaklarını belirttik” dedi. Kılıç, jandarma komutanının kendilerini "Devletin kararıdır, bu sondaj vurulacak. Eğer halk müdahale ederse biz de gerekirse 4 bin askerle geliriz” sözleriyle tehdit ettiğini söyledi.
‘BİZE ALTIN DEĞİL, SU LAZIM’
Vahit Gündüz, geçmiş dönemlerde de benzer durumlarla karşı karşıya kaldıklarını anlattı. Gündüz, "Geçen yıl bir helikopterle Bingöl sınırına kadar arama yaptılar. Şimdi de yeraltı aramaları yapacaklarını söylediler. Ancak burası sadece Kulp'un değil, 45 köyün su kaynağı. Bu çalışmalar Mezopotamya’yı kirletiyor. Milyonlarca insanın yaşamını etkiliyor" ifadelerini kullandı.
Yaşam alanlarını korumakta kararlı olduklarını vurgulayan Gündüz, şunları söyledi: "Bize altın değil, dağlarımız ve sularımız lazım. Kanada, ABD gibi ülkelerden gelen şirketler ceplerini doldurup gidiyorlar. Ama biz artık uyandık. Bu toprakları kimseye peşkeş çekmeyeceğiz. Madencilik faaliyetlerinin durdurulması için tüm sivil toplum kuruluşlarına ve halklara çağrıda bulunuyorum; gelin doğamızı hep birlikte savunalım." (MA)