Eskişehir-Bilecik Tabip Odası: “Gerçek anlamda halk sağlığı için mücadeleye devam”
Eskişehir-Bilecik Tabip Odası, Halk Sağlığı Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Merkezinde rantın değil insan haklarının olduğu koşullarda gerçek anlamda halk sağlığından söz edilebilir” dedi.
Fotoğraf: Evrensel
Eskişehir-Bilecik Tabip Odası, Ata Soyer Toplantı Salonu’nda Sağlık Bakanlığı’nın 2001 yılından bu yana kutladığı Halk Sağlığı Haftası üzerine basın açıklaması düzenledi. Yapılan açıklamada, ülkenin sorunlarına değinilerek gerçek bir halk sağlığından bahsetmenin mümkün olmadığı kaydedildi.
Yönetim kurulu adına basın açıklamasını okuyan Dr. Nazan Aksaray sözlerine başlarken Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşıma dikkat çekti. Memişoğlu paylaşımında halkı sabah yürüyüşlerine davet etmiş, sağlıklı beslenme için et, süt, yumurta, sebze, meyve yenilmesini önermişti. Aksaray, “Bu paylaşımlarla ülkemizi yönetenlerin toplumun büyük kesiminden ne kadar uzakta olduğu bir kez daha görünür oldu. Sayın Bakan’ın, neredeyse gece karanlığında yola çıkan işçilerimizi, pazarın son saatlerinde kasalarda bırakılmış sebze, meyveyi almaya gelen kadınlarımızı görmesini bekliyoruz” dedi.
“ÇOCUKLAR AÇ, YURTTAŞLAR İŞSİZ”
Sağlığın kişilerin tam iyilik halinde olmasının demek olduğunu; halk sağlığının ise, bu iyilik için gerekli tüm koşulların sağlanması ve hastalıkların önlenmesi olarak tanımladığını hatırlatan Aksaray, BES-AR’a göre, Ağustos ayında 4 kişilik aile için açlık sınırının 26 bin 832 TL, yoksulluk sınırının 73 bin 462 TL, tek başına yaşayan bir kişinin asgari yaşam maliyetinin 31 bin 133 TL olduğunu aktardı.
Aksaray, “Çocuklarımız yatağa aç giriyor, okula aç gidiyorlar. Yaklaşık 10 milyon yurttaşımız işsiz. İş bulabilenler, işsizlik tehditi altında insan onuruna yakışmayan çalışma koşullarına mecbur bırakılıyorlar. İş cinayetlerine kurban ediliyorlar. Gençlerimiz eğitime ulaşamıyor, mutsuzlar, umutsuzlar. Kadınlarımız, çocuklarımız öldürülüyorlar. Güvenli barınma koşullarının olmaması yine milyonlarca insanımızın sorunu. Sokaklarımız güvenli değil, şiddet kol geziyor” dedi.
“HALK SAĞLIĞIMIZI TEHDİT EDENLERE İZİN VERMEYECEĞİZ”
Ülkedeki çevre katliamlarına, aşı karşıtlığına ve özelleştirmelere de değinen Aksaray Eskişehir’de Mihalgazi Alpagut ve Tepebaşı Atalan Mevkii’nde yapılmak istenen siyanürlü altın madenini hatırlattı. Aksaray, “Ormanlarımızı, tarımı, hayvancılığı, akarsularımızı yok ederek, insanlarımızı yüzyıllardır yaşadıkları, ürettikleri topraklardan göçe zorlayarak büyük bir halk sağlığı felaketi olarak karşımızda. Elbette biz buna karşı duracağız ve asla izin vermeyeceğiz” diye ekledi.
“3 DAKİKADA HASTA BAKMAYA ZORLADIĞINIZ MESLEKTAŞLARIMIZI GÖRÜN”
2001 yılından bu yana yönetimde olan anlayışın sağlığı topyekün özelleştirdiğini ve artık sağlık hizmetinin ulaşılamaz noktaya getirdiğini belirten Aksaray, “Bu anlayış bizlerin reddettiğimiz ve durdurulması için mücadele verdiğimiz, paran kadar sağlık anlayışıdır. Sayın Bakan’ı aşı karşıtlarına ve bilim dışı sözde tıp uygulamalarına karşı itiraz etmeye ve 3-5 dakikada hasta bakmaya zorladıkları meslektaşlarımızın halini görmeye davet ediyoruz” dedi.
"MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
Aksaray mücadele vurgusu yaparak şunları kaydetti:
“Merkezinde rantın, paranın değil, insanın ve bilimin olduğu, liyakat sahibi yöneticilerin görevlendirildikleri, iyi eğitimin, şeffaflığın, hukukun, demokrasinin, barışın yani insan haklarının olduğu koşullarda halkın gerçek anlamda sağlığından söz edilebilir. En kısa sürede gerçek anlamda halkın sağlığından bahsedeceğimiz günlere ulaşmayı diliyoruz, bunun için mücadelemize devam ediyoruz ve edeceğiz” dedi. (Eskişehir/EVRENSEL)