12 Eylül 2024 15:44

Diyarbakır 5 No'lu Cezaevi önünden seslendiler: 12 Eylül’le yüzleşin

Amed Kent Koruma ve Dayanışma Platformu, 5 No'lu Diyarbakır Cezaevi önünden darbeyle yüzleşme çağrısı yaptı. Bölgenin çeşitli illerinde de basın açıklamaları yapıldı.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Amed Kent Koruma ve Dayanışma Platformu, 12 Eylül Askeri Darbesi sürecinde insanlık dışı işkencelerin uygulandığı ve buna karşı büyük direnişlerin geliştirildiği Diyarbakır Cezaevi önünde açıklama yaptı.

Açıklamaya çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı. Açıklama metninin Kürtçesini Diyarbakır 78'liler Dayanışma ve Araştırma Derneği Başkanı Ahmet Ertak, Türkçesini İHD Şube Başkanı Ercan Yılmaz okudu.

Açıklamada, “5 Nolu Askeri Cezaevi İnsan Hakları Müzesi olsun”, “12 Eylül Askeri Darbesi ile yüzleşme talep ediyoruz. Bütün darbeleri kınıyoruz” pankartları açıldı.

"12 EYLÜL REJİMİ DEVAM EDİYOR"

Yılmaz, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde kara bir leke olarak yer alan askeri müdahalelerin en ağır bilançosuna sahip 12 Eylül 1980 askeri darbesinin 44 yıl önce gerçekleştiğini hatırlattı. Bu sürecin sadece o dönemin siyasi düzenini değil, toplumun tüm katmanlarını derinden etkileyen, demokrasi ve insan haklarını tümden ortadan kaldıran bir süreç olduğunu söyledi.

Yılmaz, geçmişin karanlık günlerinden ders alarak, demokrasiyi güçlendirme, hukukun üstünlüğünü sağlama ve insan haklarını korumanın Türkiye’de demokrasiye inanan her birey ve kurumun sorumluluğu olduğunu ifade etti.

Yılmaz, “Bu sorumluluğun gereklerinden biri olarak gelişen toplumsal taleple 12 Eylül darbesinde aktif olarak yer alanlar hakkında yargılama süreci başlatıldıysa da gerçek adaleti tesis etme çabasından uzak bu yargılama sonucunda herhangi bir neticeye ulaşılamadı. Aradan geçen uzun yıllara rağmen darbe ile gerçek bir yüzleşme ve hesaplaşma sağlanmadığından dolayı ne yazık ki 12 Eylül rejimi, tüm kurumlarıyla beraber halen kendini var etmeye devam etmektedir. 12 Eylül askeri darbesi ile yüzleşmenin sağlanamaması nedeniyle 15 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye yeni bir darbe girişimi ile karşı karşıya kalmış, darbe girişimi sonrasında temel hak ve özgürlükler askıya alınmıştır” ifadelerinde kullandı.

"KÜRTLERİN SİVİL SİYASET HAKKI GASBEDİLDİ"

Türkiye’nin 44 yıldır darbe anayasası ve o dönemde yapılan yasa ve yönetmeliklerle yönetildiğini belirten Yılmaz, darbe ürünü olarak hayatımıza giren YÖK ve RTÜK gibi kurumların günümüzde de varlıklarını sürdürdüğünü vurguladı.

Yılmaz, "12 Eylül Anayasası ve anlayışıyla yönetilen ülkede son yıllarda hukukun evrensel ilkelerinden tamamen uzaklaşılmış,  antidemokratik uygulamalar yoğunluk kazanmış, Kürtlerin sivil siyaset yapma hakları baskılanmış, kayyum politikaları kalıcılaştırılarak seçme ve seçilme özgürlükleri ihlal edilmiş, adil yargılanma hakkı rafa kaldırılmış, ifade ve örgütlenme özgürlüğü gibi temel haklar baskı altına alınmıştır. Tüm bunlarla bağlantılı olarak Kürt meselesinin demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözümünden uzaklaşılmış ve mevcut sorunları daha da derinleştiren güvenlikçi politikalarda ısrar yöntemi tercih edilmiştir. Bu ısrar, her geçen gün yeni ağır insan hakları ihlallerine yol açmakta ve ülkeyi arzulanan toplumsal barıştan gittikçe uzaklaştırmaktadır” dedi.

"MÜZE ÇALIŞMALARINA TANIKLAR KATILIM SAĞLASIN"

12 Eylül Askeri Darbesi ile yüzleşmenin, Kürt meselesinin demokratik yollarla çözümüne ve toplumsal barışa katkı sunacağını vurgulayan Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu nedenle yüzleşmenin ilk adımı olarak şu an önünde bulunduğumuz ve darbe döneminin en önemli sembol mekanlarından olan Diyarbakır 5 No’lu Askeri Cezaevi ile ilgili başlatılan müze çalışmalarına dönemin tanıkları ve sivil toplum örgütlerinin aktif katılımının sağlanması istiyoruz.

Bu talebimize ilişkin geçtiğimiz yıl oluşturduğumuz bir heyet ile siyasi partiler, meslek odaları, sivil toplum örgütleri ve sendikaları ziyaret ederek bir dizi görüşmeler gerçekleştirmiştik. Ancak gelinen aşamada yapılan müze çalışmasının salt Kültür ve Turizm Bakanlığı eliyle sivil toplum örgütleri dahil edilmeden devam ettiğini ve bu durumun 12 Eylül Askeri Darbesi sonrasında Diyarbakır 5 No'lu Askeri Cezaevi'nde yaşatılan vahşetin gelecek nesillere aktarılmasını eksik bıraktığını belirtmek isteriz.”

"BASKILAR BUGÜN DE SÜRÜYOR"

Açıklamanın ardından söz alan konuşan siyasetçi Hasan Özgüneş, Diyarbakır Cezaevi’nin Kürt halkına yönelik zorbalığın mekanı olduğunu belirtti.

Cezaevindeki büyük direnişin de unutulmayacağının altını çizen Özgüneş, "Bugün zulüm ve zorbalıkları yapan Kenan Evren, Esat Oktay’ı kimse anmıyor. Özgürlük, birlik, barış için yaşamını yitiren ve direnenler ise her zaman hafızamızda canlı yer alıyor" dedi.

Bugün de cezaevlerinde baskıların arttığını belirten Özgüneş, “Kürt sorunu, kadın sorunu, ekonomik sorununun çözümü için savaşa hayır” dedi.

Açıklama alkışlarla sona erdi.

HAKKARİ

İnsan Hakları Derneği (İHD) Hakkari Şubesi Yüksekova ilçesinde bulunan şubelerinde açıklama yaptı. Açıklamaya çok sayıda parti ve kurum temsilcisi katıldı. 

İHD Hakkari Şube Eş Başkanı Sibel Çapraz, “12 Eylül darbesine karşı olmakla övünen AKP hükümeti, uzun iktidar dönemi boyunca; sadece kısmi anayasa değişikliklerine imza attı ve darbelerle hesaplaşmayı göstermelik bir 12 Eylül yargılaması ile sınırlandırdı. Otoriterleşme yolundaki ısrarına rağmen, darbe karşıtı olduğunu söylemekten vazgeçmeyen hükümeti, 12 Eylül’e ve darbelere karşı olduğunu ispata çağırıyoruz” dedi.

BATMAN

Batman’da 78’liler Girişimi öncülüğünde 12 Eylül Darbesinin 44’üncü yıldönümünde Gülistan Caddesi’nde bulunan İnsan Hakları anıtı önünde açıklama yaptı. Açıklamaya çok sayıda kişi katıldı.

HATAY

İHD İskenderun Şubesi, şube binasında basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıda açıklama yapan İHD İskenderun Şubesi Eş Başkanı Ayten Kılınç "12 Eylül 1980 Askeri Darbesi başta Diyarbakır Hapishanesi olmak üzere, siyasi mahpusların tutulduğu pek çok hapishanede insanlık dışı işkenceler ve idam tehditleriyle Türkiye’nin en temel meselesi olan Kürt meselesini şiddet ve güvenlik sorunu haline getirmiştir. Darbeden sonra kurulan altmış yedi kez kurulan hükümetler döneminde de ne yazık ki bu politikada ısrar edilmiş ve halen Kürt meselesi bu coğrafyanın en temel demokrasi ve insan hakları sorunu olarak gündemdeki yerini korumaktadır" şeklinde konuştu. (MA)

ÖNCEKİ HABER

Kuran kursunda çocuğu istismar edilen anne: Fail cezasını çeksin

SONRAKİ HABER

Orhan Kemal’in 110. doğum günü kutlanıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa