12 Eylül 2024 23:40

Amed Eğitim Hakkı Platformu: Eğitim hakkına erişimin önündeki engeller kaldırılsın

Amed Eğitim Hakkı Platformu, yeni eğitim-öğretim dönemi ile birlikte “ana dilinde, laik, demokratik, bilimsel, kamusal eğitim hakkı” talebiyle açıklama yaptı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Diyarbakır’daki emek meslek örgütlerinin, sendikaların, siyasi partilerin ve kitle örgütlerinin oluşturduğu Amed Eğitim Hakkı Platformu maarfi modeli adıyla uygulamaya konulan yeni müfredata ve ana dilinde eğitim hakkına ilişkin açıklama yaptı. Rojava Parkı’nda bir araya gelen Platform “Ana dilinde, laik, demokratik, bilimsel, kamusal eğitim için” pankartı açtı.

Burada Platform adına açıklamayı yapan Eğitim Sen 1 No’lu Şube Başkanı Saliha Zorlu, 2024/2025 Eğitim öğretim yılı, eğitimin sisteminin karşı karşıya kaldığı derin sorunların gölgesinde başladığını vurguladı. “Gün geçtikçe ağırlaşan ekonomik kriz belki de en çok çocuk yoksulluğunu artırmakta, çocukların eğitim hakkına erişimlerine engeller oluşturmaktadır” diyen Zorlu, “Artan çocuk işçiliği, açık liseye kayıtlardaki artış, her gün artan devamsız öğrenci sayısı ekonomik krizin öğrencilerin hayatında nasıl değiştirdiğini bazı göstergeleridir. Eğitime ayrılan bütçenin artırılması, her aileye eğitim öğretim desteği verilmesi, her öğrenciye bir öğün nitelikli yemek ve su ulaştırılmasının kamusal sorumluluk olduğu hatırlanmalıdır” dedi.

ÇEDES ve benzeri protokollerle eğitimin, bazı vakıf ve cemaatlerin müdahalelerine açık hale getirildiğini vurgulayan Zorlu sözlerini şöyle sürdürdü: Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli olarak sunulan yeni müfredat ile asıl hedeflenen iktidarın siyasal ideolojisini açık ve gizli olarak öğrencilere aktarılmasıdır. Bilimsel sanatsal estetik yönden zayıf; büyük ölçüde dini kural ve referanslara dayanan bir müfredatın öğrencilerimize de haklarımıza da verebileceği bir şey yoktur. Eğitime erişimde ana dili farklı çocukların, kız çocuklarının, mülteci çocukların, engelli çocukların, geçici koruma altındaki çocukların dezavantajlarını ortadan kaldıran demokratik adımlar yıllardır atılmamıştır.”

"BÜTÇE OKULLARIN VE ÖĞRENCİLERİN YARARINA KULLANILSIN"

“Okulların bir kısmında iki eğitime devam dilmesi, kalabalık sınıflar, okullardaki temizlik ve hijyen sorunu okul güzergâhlarının güvenlik ve temizliği gibi birçok maddi sorun da artarak devam ediyor. Deprem sonrası yıkılıp yeniden yapılan veya onarıma alınan okulların tesliminin gecikmesi de bu sorunların artmasına sebep oluyor.  Hükümetin bütçeden eğitime ayırdığı payın artırılması, bu bütçenin okulların ve öğrencilerin yararına kullanılması büyük önem taşımaktadır.

"TABAN AYLIK UYGULAMASI HAYATA GEÇİRİLSİN"

“Ataması yapılmayan ve özel öğretim kurumlarında açlık sınırında çalışmak zorunda kalan eğitim emekçilerinin sorunları da her geçen gün artarak devam etmektedir. Özel okullar yüzde 150’ye varan zamlar yaparken emekçileri sömürmeye devam etmektedirler. MEB söz verdiği taban aylık uygulamasını derhal hayata geçirmelidir.”

"MÜCADELE EDECEĞİZ"

“Yoksulluk sınırının altında çalışmak zorunda bırakılan eğitim emekçileri de ülkenin içinde olduğu ekonomik krizin altında ezilmektedir. Ekim ayı içerisinde Mecliste görüşülmeye devam edecek olan Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı itirazımızı daha güçlendireceğiz.

Toplumun eğitim aracılığıyla kamplaştırılmasına, eğitimin ideolojik araç haline getirilmesine karşı mücadele etmeye devam edeceğiz.”

ÖZEL SEKTÖR ÖĞRETMENLERİNİN MÜCADELESİNE DESTEK ÇAĞRISI

Açıklama sonrası Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası adına konuşan Nurhan Önkol ise taban maaşı üzerine mücadele başlattıklarını ve herkesi bu mücadelede dayanışmaya çağırdıklarını ifade etti. (Diyarbakır/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

"İşgücü Uyum Programı" (İUP) nedir? - Dr. Murat Özveri | Adaletin İş Yüzü

SONRAKİ HABER

Fatih'te 3 katlı metruk bina çöktü, yoldan geçen 1 kişi yaralandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa