13 Eylül 2024 12:32
Son Güncellenme Tarihi: 13 Eylül 2024 15:49

10 Ekim Avukatları: Gerekçeli kararla IŞİD aklanmış oldu

10 Ekim Katliamı Davası avukatlarından mahkemenin gerekçeli kararına tepki; “Katliamın gerçek sorumlularını yargılamamanın ve IŞİD’e insanlığa karşı suç işleyen bir örgüt demeyi reddetmenin vesikası"

Fotoğraf: Damla Kırmızıtaş/Evrensel

Paylaş

Damla KIRMIZITAŞ
Ankara

10 Ekim Ankara Katliamı davasında Yargıtayın bozma kararı sonrası Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinin açıkladığı ikinci kararın ‘gerekçesi’ açıklandı. Ancak tek bir kamu görevlisinin bile yargılanmadığı dava sürecinin sonunda mahkeme insanlığa karşı suçtan yargılanan sanık Erman Ekici için verdiği beraat kararının gerekçesini açıklamadı. Firari sanıklar yönünden ayrılan dosyanın yeni duruşması 24 Aralık 2024 tarihinde, saat 14.00'te görülecek.

“KATLİAMI AYDINLATMAYAN MAHKEME GEREKÇELİ KARARINDA DA BU TUTUMUNU SÜRDÜRDÜ”

Gerekçeli karara ilişkin açıklama yapan 10 Ekim Ankara Katliamı Davası Avukat Komisyonu 9 yıla yaklaşan yargı sürecinde katliamı hala aydınlatmayan, tüm sorumluları yargılamayan Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, söz konusu gerekçeli kararı ile de bu tutumunu sürdürdüğünü vurguladı.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinin katliamda sorumluluğu bulunan kamu görevlilerinin yargılanması konusundaki taleplerin tamamını yine görmezden geldiği vurgulanan açıklamada; “Mahkeme 2019 yılında soruşturma savcılarının saklamış olduğu klasörlerle ortaya çıkan tespitleri, katliam sanıklarının katliamdan 10 gün önce belirlendiğini ancak yakalanmadığını, hatta telefonlarının dinlendiğine ilişkin delilleri yok saymıştır. İçişleri Bakanlığı Müfettiş Raporu’nun Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından sansürlenmesi, içinde yer alan bilgilerin saklanması çabası Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi için dikkate değer bulunmamıştır. Gerekçeli kararda beyanlarına yer verilen tanık ifadeleri değerlendirmeye alınmamış, sınır köyünde İlhami Balı ile yapılan pazarlığı anlatan tanığın sözlerine itibar edilmemiştir” denildi.

“KAMU GÖREVLİLERİNİN KATLİAMDA SORUMLULUĞUNU YOK SAYDI”

İlk karar sonrası oraya çıkan delillerin Ankara, Adana, Gaziantep ve Kilis vb. yerlerde görev yapan birçok kamu görevlisinin, İçişleri Bakanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatının ve siyasal iktidar temsilcilerinin bu katliamda sorumluluğunu ortaya koymuş olmasına rağmen Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinin ikinci kez bu gerçeği yok sayarak karar verdiği vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi;

“Mahkeme, ülkenin ilk insanlığa karşı suç yargılamasında beraat kararı verip, sanık Erman Ekici’yi anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüsten cezalandırmıştır. 576 sayfalık gerekçeli kararda bu kısma sadece 5 sayfa ayrılmış, üstelik kararın bu kısmı Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018 yılında vermiş olduğu ilk karardan birebir alınmıştır. İnsanlığa karşı suçtan düzenlenmiş bir iddianame söz konusu iken yeni gerekçe bile ortaya koymadan beraat kararı veren yargı mekanizması siyasal iktidarı aklamanın gerekçesini bile oluşturmamıştır.  Sanıkların gerçekleştirdiği katliamın Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Anayasal düzenine yönelik olduğu, 2015 Kasım seçimleri öncesinde ülkede kaos yaratmak istedikleri gibi açıklamalarla katliama ilişkin siyasal iktidarın sorumluluğu bu şekilde ört bas edilmek istenmiştir. Çok sayıda somut gerçek karşısında Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi devleti/siyasal iktidarı aklamayı seçmiştir.”

"GEREKÇELİ KARAR GERÇEK SORUMLULARIN YARGILAMAMANIN VESİKASI"

Katliamın 9. yılına yaklaşıldığı günlerde açıklanan kararın, katliamın gerçek sorumlularını yargılamamanın ve IŞİD’e ilişkin insanlığa karşı suç işleyen bir örgüt demeyi reddetmenin somut vesikası olduğunun altı çizilen açıklamada.; “Adalete ulaşmanın mücadele ile olduğunun bilincinde olan hukukçular olarak müvekkillerimiz ve ülkenin emek demokrasi güçleri ile birlikte 10 Ekim Ankara Katliamının bütün sorumlularının yargı önünde hesap vermeleri için her platformda mücadele etmeye devam edeceğiz” denildi.

IŞİD AKLANMIŞ OLDU

Gerekçeli kararı değerlendiren dava avukatlarından Senem Doğanoğlu, Türkiye tarihinde ilk kez insanlığa karşı suçla ilgili bir iddianamenin düzenlendiğini belirterek, “IŞİD eylemleri, uluslararası ölçekte soykırım ve insanlığa karşı suç kapsamında görülürken Türkiye’de  katliamlar, gerçekleştirdikleri soykırım eylemeleri dahil olmak üzere işledikleri konusunda suçun unsurları oluşmadığından beraat kararı verildi. Buna ilişkin 2018’de verilen karardan farklı bir gerekçe bile öne süremediler. Halbuki artık bir iddianame vardı. Ona uygun sorgu yapılmıştı. Bütün delillerin değerlendirilmesinin insanlığa karşı suç üzerinden yapılma imkanı vardı. Bunu yapmamayı tercih ettiler. IŞİD aklanmış oldu” dedi.

"KARARLA MİTİNG AMACININ ÜSTÜ ÇİZİLDİ"

Gerekçeli kararda devlete karşı işlendiği ve tüm toplumun hedefe alındığına ilişkin ifadelerin bulunduğunu hatırlatan Doğanoğlu, “Bu nedenle mitinge gelip gaz bombasıyla yaralanmış olan kişiler hakkında açısından sanıkların beraatine karar verildi. Devlete karşı yapıldığını varsayıyor ve 10 Ekim mitingi hedeflenmiyormuş gibi bir algı yaratılıyor. 10 Ekim dosyasının politik bir dava olduğunun üstünü çiziyor. 10 Ekim mitinginin neden yapılması gerektiğinin, Türkiye’nin o dönemki bütün siyasal atmosferinin üzerini çiziyor. Ve mitinge katılan öznelerin varlığının da üzerini çiziyor. Bu anlamda da kabul edilemez bir karar” dedi.

"SANIKLARIN CEZA ALMASI MÜCADELENİN SONUCU"

Firari sanıklar yönünden ayılan dosyanın duruşmasının yıl sonunda görüleceğini belirten Doğanoğlu, “Davada sanıkların ceza alması müvekkillerimizin, demokratik kamuoyunun bütün mücadelesiyle mümkün oldu. Hukuk mücadelesinde hep birlikte olmaya devam ettikçe muhakkak devletin sorumluluğu da ottaya çıkacak, insanlığa karşı suçtan bir gün bütün failler elbet yargılanacak” dedi.
 

 

ÖNCEKİ HABER

DEM Parti Narin soruşturmasında gizliliği ihlal edenler hakkında suç duyurusunda bulunacak

SONRAKİ HABER

Mehmet Şimşek'ten enflasyon beklentisi açıklaması

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa