13 Eylül 2024 13:10
Son Güncellenme Tarihi: 13 Eylül 2024 14:54

Diyarbakır Barosu Başkanı Eren: İlk gün aileden şüphelenilmiş olsa Narin bulunurdu

Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, 8 yaşındaki Narin Güran'ın katledilmesi ile ilgili yaptığı açıklamada soruşturma sürecindeki eksikliklere ve son duruma dair bilgi verdi.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, cansız bedeni 19 gün sonra bulunan 8 yaşındaki Narin Güran soruşturmasına ilişkin Diyarbakır Barosu binasında açıklama yaptı ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. 

Nahit Eren, Narin'in dosyasına müşteki olarak başvuru yaptıklarını belirterek, "Bütün aile bireylerinin bu dava dosyası açısından şüpheli konumunda ve tutuklu oldukları için, müşteki sıfatı kazanamayacaklarından dolayı, dosyaya resmi anlamda müşteki sıfatıyla dahil edilme talebinde bulunduk." dedi.

Güran ailesinin olay yaşandığı zaman, Diyarbakır Barosu'na başvuruda bulunduğu bilgisini veren Eren "Başvuruyu geçmiş tecrübelerimize dayanarak kabul etmedik" diye belirtti. İlk ifadenin Narin'in kaybolduğu günden sekiz gün sonra alındığını belirten Eren, Narin'in ailesinin yakınlarının fail olabileceğini belirtmelerine rağmen ilgili birimlerin kendilerini dikkate almadığını ifade etti, "İlk gün aileden şüphelenilmiş olsa Narin bulunurdu" diye konuştu.

Dosyada gizlilik ve yayın yasağı olduğu sürece dair konuşan Eren, "Yayın yasağının kalkmasına biz de taraftardık. Ama ısrarlı şekilde belirli medya organları tarafından almış oldukları dosya gizliliği ihlal eder şekilde ifade tutanakları, meslektaşlarımıızın kimlik numaraları ile birlikte paylaştılar. Eğer Narin için adalet diyorsak bu ifade tutanaklarının paylaşılması bizi ailelerden uzaklaştıracak, faillerin hazırlıklı bir şekilde ilgili kolluk ve soruşturma makamı önüne geleceğini söyledik" dedi.

"BİR ÇOCUĞUN SORGUSU USULÜNE GÖRE YAPILMADI"

Dünkü tutuklamalara dair bilgi veren Eren, "22 şüpheli adliyeye sevkeldi. 9 kişi tutuklamaya sevkedildi. 3 kişi adli kontrolle 10 kişi serbest bırakıldı. Tutuklama talebiyle dosyada bulunan bir suça sürüklenen çocuk tutuklamaya sevkedildi. Bütün avukat arkadaşlarımızın kolluğa uyarısına rağmen, -çocuk olması nedeniyle farklı bir soruşturma ve yargılama usulüne tabi çocuklar- maalesef avukatımızın talebi kolluk tarafından dikkate alınmadı. Çocuk şube tarafından işlemleri yürütülmeliydi. Dün itibariyle söz konusu çocuk sadece suç işleyenleri kayırmak ve suç delillerini yoketmek, suç delillerini gizlemek isnadıyla sevkedilmişti. Oysa sorgu tutanağında aynı suça süreklenen çocuk öldürmeye iştirakten de sevkedilmiş. Ama sorgu tutanağında soruşturmanın usulüne uygun yürütülmediği iddiasıyla ve 15 yaşından küçük olduğu için tutuklama tedbirinin infazda sorun yaratacağı belirtilerek suça sürüklenen çocuğun adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar verildi. Teknik bir konu ama yine bir ihmal." 

"SALİM GÜRAN YENİDEN İFADE İÇİN SAVCILIĞA GETİRİLMELİ"

Şüphelilerden alınan ifadelerden sonra tutuklu bulunan amca (muhtar) Salim Güran'ın en kısa sürede yeniden ifade için savcılığa getirilmesi gerektiğini belirten Eren, bu yöndeki taleplerini ilettiklerini aktardı.

"NEVZAT'IN GİZLİ TANIK, İTİRAFÇI OLDUĞU DOĞRU DEĞİL"

"Geçmiş tecrübelerimizle paralel olarak yakınların yeri geldiğinde fail olabileceğini belirttik. Nedense ilgili birimler hiçbir şekilde bunu dikkate almadı" diyen Eren, "Nevzat gözaltına alındığında adeta bir gizli tanık, adeta kendisinin itirafçı olduğu algısı kamuoyuyla paylaşıldı. Bu da doğru değil. Kamuoyuna yanlış bir saat verdi ancak Narin 15.15 ile 15.40 arasında öldürülüyor. Nevzat tarafından da torbaya konuluyor" ifadelerini kullandı.

"TUTUKLANMAYANLARIN AĞIZ BİRLİĞİ SÖZ KONUSU"

Tanık beyanlarıyla 'Narin kaçırıldı' algısı oluşturulduğunu ifade eden Eren, "Enes'in gözaltına alındığı 29 Ağustos tarihi itibariyle sonrasında köyde toplantılar ifade tutunaklarına yansıdı. Doğrudan olayın içinde olmadığı ve tutuklanmayanların ağız birliği zaten ifadelere yansıyor. Nasıl yönlendirildikleri ifade tutanağına yansıyor. Nitekim kimler tarafından ne tür ifade vermeleri gerektiği ilk gün kendilerine aktarılıyor. Dosya içerisinde şuanda tutuklanan ve yoğun şüphenin olduğu kişilerin ifadeleri olayların oluş tarzı yer zaman itibariyle tamamı birbiriyle çelişiyor. Yeri geldiğinde X şahsının yanında olduğunu söyleyen var, başka bir Y şahsı o X şahsının kendi yanında olduğunu da söylediği ifadeler var. Bu anlamda bütün ifadeler birbiriyle çelişiyor. Yoğun bir suç şüphesi var. Olayın oluş tarzına ilişkin sebebin ve son öldürme fiilinin şuan için alınan ifadelere göre malum Nevzat'ın ifadesi bu konuda açık bir  beyan. O da kendisine Narin'in bedenini kendisine teslim eden, gömülmesi için talepte bulunan amcanın somut anlamda öldürdüğünü ve kendisinden götürüp gizlemesini istediği beyanı var. Ben bir avukat olarak bu soruşturmanın nihayetinde failin ve faillerin ve ölüm sebebinin açığa çıkacağını biliyorum. Bu olaya tanık olan bu olayı gizlemeye çalışan insanların vicdanı bir yere kadar bu sorumluluğu taşır inancındayım." dedi.

"ÖLÜM SEBEBİNE İLİŞKİN DOSYAYA GELEN BİR RAPOR YOK"

Eren, "Narin'in ön otopsi raporu çıktı" şeklindeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirterek "O rapor, ön otopsi raporu değildi, o bir tutanaktı. 3 savcının duruma dair bir tespit raporuydu." dedi. Eren, Narin'in ölüm sebebine ilişkin gelen bir rapor olmadığını vurguladı. Narin'in bedeni üzerinde başkasının DNA'sı bulunamadığını ifade eden Eren, hala beklenen raporların olduğunu da ifade etti.

Eren, Narin Güran'ın kopan bacağı hakkında ise "Narin'in bacağı dışarıdan bir canlının müdahalesiyle kopmuş görünüyor" yorumunu yaptı.

Eren, kayalıklardaki bulunan kanın Narin'e ait olmadığının söylenmesi üzerindeki şaibeye dikkat çekerek "Köyde bulunan kayalıklardaki kan örneğinin mahalle sakinlerinde bir çocuğun burun kanamasından oluştuğu açıklandı. Ancak bu hangi bilimsel veriye göre yapılıyor? Hala dosyaya kan örneklerini bekliyoruz. Köylülerden alınan beyan üzerine bu açıklamanın yapıldığını anlıyoruz" dedi.

"SES KAYDI" AÇIKLAMASI: ÇOK ÖNEMLİ, ANCAK ZAMANA İHTİYAÇ VAR

Dün gece Salim Güran'la Ramazan Atasoy arasında geçtiği iddia edilen ses kaydı ile ilgili konuşan Eren, "Dosyaya gelen bir kayıttan söz edildi. Dikkatimizi çeken bir ifade de sorulan bir soruydu. Evet söz konusu kişi ve üçüncü bir kişi arasında -onun da amca olduğu söyleniyor- bir ses bir görüşme imajı ortaya çıktı. Ama içerik itibariyle soruşturmaya zarar vermemek için söylüyorum çünkü bu bilgi kamuoyuna yansıdı; sorulan soru ve alınan cevap iddia edildiği gibi değil. Delil mi önemli mi? Bana göre çok önemli. Soru işaretlerini gidermek adına biraz daha zamana ihtiyacımız var." ifadelerini kullandı. Söz konusu kayıtta, amca Salim Güran'ın, birine "Kız yaşıyor mu öldü mü?" diye sorduğu iddia edilmişti.(Diyarbakır/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

“Polonya, Şimdi” seçkisi Adana Altın Koza’da

SONRAKİ HABER

Antalya'da eşini katleden fail ve yardım eden arkadaşı yakalandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa