Yazarımız İhsan Çaralan'ın davası 22 Kasım'a ertelendi
Özgür Gündem’in “Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği” kampanyasına katılan İhsan Çaralan’ın, İnan Kızılkaya ile birlikte "Cumhurbaşkanı'na hakaret"ten yargılandığı dava 22 Kasım'a ertelendi.
Fotoğraf: Evrensel
Kapatılan Özgür Gündem'in 2016 yılındaki “Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği” kampanyasına katılan Evrensel yazarı İhsan Çaralan'ın, gazetede yayımlanan bir haber nedeniyle, Özgür Gündem’in eski Sorumlu Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya ile birlikte "Cumhurbaşkanı'na hakaret"ten yargılandığı dava 22 Kasım'a ertelendi.
Anayasa Mahkemesinin (AYM) ihlal kararı vererek yeniden yargılama yapılması gerektiğini bildirmesi üzerine görülen davanın üçüncü duruşmasına Çaralan ve Kızılkaya katılmadı, avukatları Devrim Avcı ve Özcan Kılıç hazır bulundu.
İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, hakim değişikliği nedeniyle eski zabıtlar okundu. Önceki celse sunduğu esas hakkındaki mütalaasını tekrar eden savcı, Çaralan ve Kızılkaya’nın cezalandırılmasını talep etti.
"BERAAT KARARI VERİLMEZSE HAK İHLALİ OLUŞAĞI AÇIKTIR"
Kızılkaya’nın avukatı Özcan Kılıç, mütalaaya katılmadıklarını belirterek beraat talep etti.
Çaralan’ın avukatı Devrim Avcı, AYM'nin ihlal kararının esasa ilişkin olduğunu belirtip yoruma dayalı olmadığının altını çizdi. Av. Avcı, hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararının infaz kabiliyeti olmayan bir karar olduğunu hatırlattı. İnfaz kabiliyeti olan bir karar verilmesi durumunda veya AYM'nin kararı doğrultusunda beraat kararı verilmemesi durumunda hak ihlali oluşacağının açık olduğunu vurguladı. Av. Avcı, "AYM kararının ifade özgürlüğü esasında verildiğini görüyoruz, bu nedenle kararın gereğinin yerine getirilerek beraat kararı verilmesini talep ediyoruz" dedi.
Mahkeme, dosyayı inceleyip karar vermek üzere davayı 22 Kasım saat 10.30’a erteledi.
AYM HAK İHLALİ VERMİŞTİ
Çaralan’ın nöbetçi genel yayın yönetmeni olduğu 31 Mayıs 2016 tarihinde gazetede yer alan “Aynı yer aynı katil” başlıklı haber nedeniyle Çaralan’a 2 ayrı dava açılmıştı. İlk davanın suçlaması “Cumhurbaşkanı'na hakaret” ikinci davanınki ise “suç işlemeye alenen tahrik etme ve suçluyu övmek, terör örgütü propagandası yapmak” idi. Çaralan’a yayımlanan haber nedeniyle “Cumhurbaşkanı'na hakaret edildiği” iddiasıyla 11 ay 20 gün, “suçu ve suçluyu övme” nedeniyle de 1 yıl 3 ay hapis cezası verilmiş ve cezaların infazları ertelenmişti. Kararlar AYM'ye taşınmıştı.
AYM, 2014 ve 2021 yılları arasındaki benzer davaları birleştirip “ifade özgürlüğü ihlali” kararı vermişti. AYM kararında “İfade özgürlüğü ile toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddiaların kabul edilebilir olduğuna” ve “Anayasa’nın 26. ve 34. maddelerinde güvence altına alınan ifade özgürlüğü ile toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine” hükmetmişti. Kararda, Cumhurbaşkanı'nın aynı zamanda siyasi parti genel başkanı olması nedeniyle siyasi kimliğine ilişkin söylenen her sözün "Cumhurbaşkanı'na hakaret" olarak değerlendirilemeyeceğine dikkat çekilmişti. AYM, ihlal kararlarını yeniden yargılama yapılmak üzere ilk derece mahkemelerine göndermişti.
Savcı, AYM tarafından ifade özgürlüğünün ihlali tespit kararı verilse de sadece HAGB hakkında tespit yapıldığı çıkarımında bulunarak ceza istemişti. (İstanbul/EVRENSEL)