Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi: Yeni felaketlere zemin hazırlanıyor
Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, Bayraklı’da orman vasfından çıkarılan alan ile ilgili yaptığı açıklamada, yeni felaketlere zemin hazırlandığını kaydetti.
Fotoğraf: İzmir Orman Bölge Müdürlüğü
Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, 31.08.2024 tarihinde yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararı ile Bayraklı ilçesinde 375 hektar alanın orman dışına çıkarılması ile ilgili olarak yazılı açıklama yaptı.
Son karar ile orman dışına çıkarılan alan, 1995 yılında Yamanlar’da yaşanan sel felaketi neticesinde Laka Deresi Havzasında taşkın ve erozyon kontrolü için Orman Genel Müdürlüğü’ne tahsis edilerek orman rejimi içine alınan hazine arazisi içinde yer alıyor.
Sel ve erozyon kontrolü için söz konusu alanda ağaçlandırma yapılmış ancak alanın 74 hektarlık bölümü Sağlık Bakanlığı’na tahsis edilerek şimdiki Bayraklı Şehir hastanesi inşa edilmişti. 2020 yılında ise 30 Ekim Depremi sonrasında deprem konutlarının inşası amacıyla orman alanı dışına çıkarılmıştı.
Bu süreçte TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu tarafından alandaki erozyon kontrolü çalışmalarının sel önleyici fonksiyonu görmezden gelindiği izin verilecek yapılaşma ile bir felaketin yaralarını sarmaya çalışılırken bir başka felakete zemin hazırlanacağı ifade edilmişti.
Yürürlükte bulunan plan kararları, koruma statüleri ve alana dikilerek yetiştirilmiş ağaç dokusu düşünüldüğünde, bahse konu alanın imara açılması durumunda geri dönülmesi mümkün olmayan zararlara neden olacağına dikkat çekilmişti.
Sonraki süreçte alınan yürütmeyi durdurma kararına rağmen bölge yerleşime açıldı ve konutlar inşa edildi.
“LAKA DERESİ HAVZASI BİR SEL HAVZASIDIR”
Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi yaptığı açıklamada bu alanda daha önce belirtilen risklerin geçerliliğini koruduğuna dikkat çekti. Laka Dere Havzası’nın bir sel havzası olduğu ve İzmir’i koruyan “Yeşil Kuşak” kapsamında bulunduğu vurgulanan açıklamada, “Yapılan bilimsel çalışmalarda bu alanın betonlaştırılması halinde farklı yüksek yağış miktarlarına göre alanda yüzeysel akışa geçecek su miktarı şehrin düzlük arazi olan bölümlerine ek yağış yükü getirecek ve kapasite aşımı oluşturacaktır” denildi.
Bayraklı ile ilgili verilen kararın, ilgili kurumlar tarafından orman dışına çıkarma kararlarının mevzuata uygunluğu ön plana çıkarılsa da söz konusu işlemlerin dayanağı olarak gösterilen Ek16’ıncı madde 6831 Sayılı Orman Kanunu’na 19.04.2018 tarihinde eklendiği ve ormansızlaştırmanın dayanağı haline getirildiği belirtildi.
Açıklamada, Türkiye Ormancılar Derneği tarafından yayınlanan Türkiye’de Ormansızlaşma ve Orman Bozulması 2022 raporuna atıf yapılarak, “Tarım dışında farklı alan kullanımları için orman dışına çıkarma işlemi ancak o alan 31 Aralık 1981 tarihinden önce orman niteliğini kaybetmişse mümkün olabilmektedir. Bu tarihten sonra sadece ‘… tarım alanlarına dönüştürülmesinde kesin yarar olduğu tespit edilen yerler…’ orman alanı dışına çıkarılabilir ve sadece tarım yapmak amacıyla kullanılabilir” ifadesine yer verildi.
Açıklamada, “Ek 16’ncı madde ‘bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte üzerinde yerleşim yeri bulunan ya da yerleşim yeri oluşturulması uygun olan taşlık, kayalık, verimsiz ve fiilen orman vasfı taşımayan alanlar’ ifadesiyle, tarımla ilgili olmayan yerlerin Anayasa’daki 31.12.1981 olan zaman eşiğini maddenin yürürlüğe girdiği 19.04.2018 tarihine kadar genişletmiştir” denildi.
"YENİDEN ORMANLIK ALANA DÖNÜŞTÜRÜLEBİLİR"
Anayasaya aykırı olan Kanun maddesine bağlı düzenlemelerle birlikte her yıl binlerce hektar orman alanının orman alanları dışına çıkarıldığına dikkat çekilen açıklamada, ağaçları kesilmiş bile olsa alanın orman vasfını kaybetmeyeceğini tekrar ormanlık alana dönüştürebileceği ifade edildi. Vasfını yitirmiş bile olsa söz konusu alanları yerleşime açmak yerine niteliğini yeniden kazandırmak için gerekli çalışmaların yapılması gerektiği vurgulandı.
Açıklamada son olarak, “Geleceğe bırakacağımız miras ile anılacağımızı hatırlatarak biyolojik çeşitliliği ve ekosistem hizmetleri ile yaşam kaynağımız olan ormanlarımızı korumak için ilgili idarelere ve tüm paydaşlarımıza sorumluluklarını tekrar hatırlıyor, kamuoyu vicdanında kabul görmeyen bu kararların gözden geçirilmesini talep ediyoruz” denildi.(İzmir/EVRENSEL)