DİSK’in Mersin mitingi işçiyi tatmin etmedi: İşçiler üretime etki edecek eylem istedi
DİSK, “Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet İstiyoruz” şiarıyla Mersin'de miting düzenledi. Alanın büyük bir bölümünün boş kalması dikkat çekti, işçi "etkili eylemler" talep etti.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Çukurova Bölgesi'nde ilk bölgesel mitingini “Artık Yeter! Geçinemiyoruz” ve “Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet İstiyoruz” şiarıyla Mersin Özgecan Aslan Meydanı’nda düzenledi.
Çukurova bölgesinden DİSK Üyesi işçilerin yanı sıra katıldığı mitinge Adana ve Hatay’dan da işçiler katıldı. CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, Emek Partisi ve Türkiye İşçi Partisi üyeleri de katılarak destek verdi.
Tabanda çalışmanın yapılmadığı mitinge katılım yaklaşık bin kişiyle sınırlı kaldı. Alanın çoğunun boş kalması dikkat çekti. Mitinge katılım için işyerlerinde bir çalışmanın gerçekleşmediği Adana’dan ise katılım yönetici ve temsilciler düzeyinde kaldı. Mesai saatlerinde gerçekleştirilen ve SMS ile haber verilen bir çok işçi mitinge katılamadı.
EYLEME KATILAN BİR İŞÇİ: İŞ BIRAKIRSAN SES GETİRİR
Gazetemiz Evrensel’e konuşan işçilerden biri, "Sadede 10 gün önce SMS attılar. Bir çok işçi eylemin konusunu bile bilmiyor. Miting olduğunu bilenler de mesai saati olduğu için gelemedi. Sadece benim çalıştığım şantiyede 300 kişi gelmek istediği halde gelemedi. Benim bildiğim eylem işi bırakarak yapılır. İş bırakırsan herkes sorar 'bu işçiler neden iş bırakıyor?' diye. Ama bu mitingden çoğu kişinin haberi bile olmuyor” dedi.
“BU SADECE DİSK ÜYEERİNİ İLGİLENDİRMİYOR”
Bir başka işçi de bir çalışma yapılsa mitinge daha çok kişinin katılacağını belirterek şunları söyledi:
“Bu sadece DİSK üyelerini de ilgilendirmiyor. Çalışma yapılsa ben mahalleden iki otobüs insan getiririm. Sonuçta bir elin nesi var, iki elin sesi var.”
“12 EYLÜL DARBESİ İLE BAŞLAYAN SÜRECİN DEVAMINI YAŞIYORUZ”
Mitingde konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Türkiye’de işçilerin, emekçilerin ve halkın geniş kesimlerinin yoksullaştığını, işsizlikle boğuştuğunu ve hayat pahalılığı nedeniyle temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldiğini belirtti.
Gelirde, vergide ve ülkede adalet talebinin daha yakıcı hale geldiğini anlatan Çerkezoğlu, konuşmasında 12 Eylül Askeri Darbesi’nin 44. yıl dönümüne de değinerek, bugünkü Türkiye'nin temel sorunlarının kökeninin o döneme dayandığını söyledi. 12 Eylül darbesinin sınıfsal karakterini unutmamak gerektiğini belirten Çerkezoğlu, darbenin işçi sınıfına karşı yapılmış bir sermaye darbesi olduğunu ifade etti. Darbenin ardından uygulanan neoliberal politikaların, Türkiye'yi bugün karşı karşıya kaldığı ekonomik ve toplumsal krizlere sürüklediğini ifade etti.
“BUGÜN YAŞADIĞIMIZ KARA TABLO TERCİHLERİN SONUCU”
Çerkezoğlu, bugünkü ekonomik sıkıntıların, sadece yanlış yönetim ve beceriksizlikten kaynaklanmadığını bir tercih olduğunu belirterek, "Bugün yaşadığımız bu kara tablo, AKP'nin sınıfsal ve siyasal tercihlerinin sonucudur” dedi.
“AKP’nin politikaları işçi sınıfını yok sayarak zenginleri daha da zenginleştirmeyi hedefliyor” diyen Çerkezoğlu, bu düzenin değişmesi gerektiğini söyledi.
“ENFLASYONUN NEDENİ İŞÇİ DEĞİL, AŞIRI KÂR”
Çerkezoğlu, hükümetin geçtiğimiz hafta açıkladığı Orta Vadeli Program’da (OVP) yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı öngörülürken, büyüme oranlarının düşürülmesinin işsizliği artıracağını vurguladı.
Ayrıca, hükümetin enflasyonu düşürmek adına işçi ücretlerini baskıladığını ifade eden Çerkezoğlu, enflasyonun nedeni olarak işçi ücretlerinin gösterilmesinin büyük bir yalan olduğunu belirtti. Enflasyonun nedeninin işçinin, emekçinin ücreti değil; dolarizasyon, bankaların aşırı kârları ve üretimden kopan ekonomik yapı olduğunu ifade eden Çerkezoğlu, hükümetin enflasyonla mücadele adına attığı adımların işçileri ve emekçileri daha da yoksullaştırdığını söyledi. Çerkezoğlu, enflasyonun nedenini işçi ücreti olarak görenlerin temmuzda ara zam yapmadığını ancak enflasyon hedefini 8 puan arttırmak zorunda kaldığını da sözlerine ekledi.
“OVP GÜVENCESİZLİK GETİRECEK”
Çerkezoğlu, Orta Vadeli Program’da yer alan "geçici iş ilişkisi" ve "kullan-at işçilik" kavramlarına da dikkat çekti. Bu düzenlemelerin işçilerin güvencesiz çalıştırılmasının önünü açacağını belirten Çerkezoğlu, sosyal güvenliğe ayrılan bütçenin kısıtlanmasının ise emeklileri çok zor duruma düşüreceğini söyledi. Çerkezoğlu, sosyal güvenlik sistemindeki adaletsizliklerin devam ettiğini ve bu sistemin tepeden tırnağa yeniden düzenlenmesi gerektiğini vurguladı.
“KIDEM TAZMİNATINA SONUNA KADAR SAHİP ÇIKACAĞIZ”
Tamamlayıcı emeklilik sistemi adı altında kıdem tazminatının ortadan kaldırılmak istendiğini ifade eden Çerkezoğlu, Türkiye işçi sınıfının yıllardır bu tür girişimlere karşı mücadele ettiğini hatırlatarak , "Kıdem tazminatımıza sonuna kadar sahip çıkacağız. Ölmek var, dönmek yok" dedi.
Türkiye’de adaletsiz bir vergi sisteminin olduğunu ve bunun değişmesi gerektiğini dile getiren Çerkezoğlu, “Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınan adil bir vergi sistemi için mücadele ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Çerkezoğlu, en düşük emekli maaşının asgari ücret düzeyine yükseltilmesi, staj ve çıraklık sigortası mağdurlarının haklarının iyileştirilmesi ve taşeron çalıştırmanın tamamen kaldırılması için de mücadele edeceklerini ifade etti. (Adana/EVRENSEL)