Servissiz, yemeksiz, deftersiz okul yılı
Milyonlarca çocuk 2024-2025 eğitim öğretim dönemine pek çok yoksunlukla başladı. Kimi servise binemedi, kimi eski defterlerini kullandı, kimi kendisine küçük gelen formayı giyerek okula gitti.
Mine'nin çocuğunun bütün okul eşyaları | Fotoğraf: Bahar Emreoğlu/Evrensel
Bahar EMREOĞLU
Yeni eğitim öğretim dönemi öncesindeki birkaç hafta, pek çok emekçi ailesi için market market gezerek okul alışverişi için en ucuz ürünleri bulmakla geçti. Masraflar bununla da bitmiyordu liste; kayıt parası, servis fiyatı, forma ücreti şeklinde uzayıp gidiyordu. Birleşik Kamu-İş’in araştırmasına göre defterinden kitabına, servis ücretlerinden beslenmesine kadar bütün eğitim masrafları yüzde 88.8 oranında arttı. Kimi aile bu masrafları borçla, ucu ucuna tamamlamaya çalışırken yüz binlerce çocuk okulun ilk haftasında servise binemedi, eski defterlerini kullandı, kendisine küçük gelen formayı giyerek okula gitti. Konuştuğumuz iki veli, Mine ve Sevgi okulun ilk haftasını nasıl geçirdiklerini anlattı.
BESLENME EVDEN, KIRTASİYE UCUZCUDAN
İkiz çocukları olan Mine, bir buçuk yıl önce eşini trafik kazasında kaybetti. Evi akrabasından kaldığı için kira ödemiyor. İki çocuğuyla beraber eşinden kalan toplamı 9 bin TL’lik dul ve yetim maaşıyla geçinmeye çalışıyor. Mine, aynı zamanda bu maaşa ek olarak bileklik yapıp satarak ek gelir elde etmek için uğraşıyor. Mine’nin çocukları, 8. sınıf öğrencisi ve lise sınavına hazırlanıyorlar. Okul masraflarını karşılamak için en ucuzunu bulmaya çalıştığını anlatan Mine, “Defter, kalem, silgi gibi temel ihtiyaçları bile uygun marketlerden daha ucuza almaya çalışıyorum. Ama buna rağmen eksikleri var” diyor.
Çocukların geçen yıldan kalan okul kıyafetlerini kullandığını söyleyen Mine, “Yeterli değil ama bir şekilde idare ediyoruz. Çocukların ihtiyacı olan diğer kıyafetleri ise hâlâ alamadım” diye anlatıyor. Çocukların ayakkabıya ihtiyacı olduğunu ama halen ayakkabı alamadıklarını anlatan Mine, geçim derdinden ise şöyle bahsediyor: “Çünkü 9 bin lirayla kira vermesem de geçinmek çok zor. Elektrik, su, doğal gaz faturalarını ancak ödeyebiliyorum. Eve eti ancak Kurban Bayramlarında sokabiliyorum.”
Devletin okullarda dağıttığı kitaplar ise Mine’nin çocuklarının merkezi liseye geçiş sınavına hazırlanmasında yeterli değil. Her veli gibi Mine de çocuklarını başka eğitim kaynaklarından yararlandırmak istiyor ancak bu da mümkün değil: “Ek kaynak almakta zorlanıyoruz. Çocuklarım liseye hazırlanıyor ve bu hazırlık sürecinde bir dershaneye veya etüte göndermek imkansız hale geldi. Okulun kurslarına kaydetmeyi düşündüm ama onda da ulaşım parası çok oluyor.”
Çocukların beslenmesi ise Mine’yi ayrıca zorluyor: “Okula beslenme götürseler bile okulda bazen bu yüzden akran zorbalığına uğrayabiliyorlar. Çocuklarım sabahçı, evde kahvaltı yaptırarak gönderiyorum, yanlarına da atıştırmalık koyuyorum. Çünkü kantin gerçekten çok pahalı. Öğlen çıktıkları için bu şekilde idare edebiliyoruz ama liseye geçip tam gün eğitim almaya başladıkları zaman nasıl yapacağım bilmiyorum.”
"ESKİ DEFTERLERİN SAYFALARINI YIRTIP KULLANIYORUZ"
Konuştuğumuz bir diğer veli Sevgi ise daha önce evli olduğu erkekten yaklaşık 10 sene önce boşanmış. Annesi, babası ve iki erkek kardeşiyle birlikte yaşıyor. Sevgi güvenlik uzmanı ama sürekli bir iş bulamıyor, şu anda işsiz. Uzun seneler de nafaka alamamış, dava açtıktan sonra nafaka alabilmiş. Ancak aldığı nafakanın da çocukların hiçbir masrafına yetmediğini anlatıyor. Ailesinin desteği ile çocuğunun masraflarını karşılayabildiğini söyleyen Sevgi, “Ailemle yaşadığım için de belediyeden ya da devletten destek alamıyorum. CİMER’e de başvurdum ancak babamın evinde kaldığım için destek veremeyeceklerini söyleyerek geri dönüş yaptılar” diyor.
Sevgi’nin çocuğu 11 yaşında, 6. sınıfa gidiyor. Yeni eğitim öğretim döneminde yaşadığı en büyük sıkıntı servis ücretleri: “Okulun yeri çok tenha ve karanlık oluyor. Çocuğum da okula yürüyerek gidip geliyor. Servise yazdırmak istiyorum ama onun da fiyatları çok yüksek olduğu için yazdıramıyorum.” Okul başlamasına rağmen halen daha hiçbir okul ihtiyacını alamadıklarını söyleyen Sevgi, okulun ilk haftasını nasıl geçirdiklerini şöyle anlatıyor: “Defter bile alamadığım için geçen seneden kalan defterlerin yapraklarını koparttım onlarla idare ediyor. Sadece bir okul tişörtüne 400 lira verdim. Kışlık okul kıyafetini de halen alamadım. Okula giderken yanına evden hazırladığım şeyleri koyuyorum, beslenmesini o şekilde yapıyor. Çünkü ekstra verebileceğim bir para olmuyor.”