14 Eylül 2024 16:35

Hasandin halkı madene karşı tetikte: İzin vermeyiz

Hasandin Yaylası'nda planlanan madene karşı mücadelesini sürdüren yurttaşlar, “Şirketler, devletten güç alıyor, devlet de çıkarı için müsaade ediyor. Ama biz direnmekten vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Hasandin halkı madene karşı tetikte: İzin vermeyiz

Fotoğraf: MA

Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde bulunan Hasandin Yaylası’nda planlanan ve 6 mahalle ile yüzlerce mezrayı olumsuz etkileyecek maden projesine karşı tepkiler de mücadele de sürüyor. Konuyu Diyarbakır Barosu Kent ve Çevre Komisyonu ile birlikte yargıya taşıyan bölge halkı maden projesini hayata geçirmemekte kararlı.

"TOPRAĞINA SAHİP ÇIKMAYAN BİZDEN DEĞİLDİR"

Yılın üç ayı Hasandin Yaylası’nda hayvancılık yapan Cengiz Yıldırım, 100 hayvanı olduğunu ve geçimlerini Hasandin’den karşıladıklarını söyledi. Yıldırım, “Planlanan madenden sadece Hasandin değil tüm Kulp zarar görecek. Mahalleliler göç etmek zorunda kalacak. Şimdiye kadar elimizi taşın altına koyuyorduk bundan sonra Hasandin için başımızı koymamız gerekiyor. Çünkü bütün Kulp geçimini Hasandin’den karşılıyor. Torağına sahip çıkmayan bizden değildir. Kirli ellerini üzerimizden çeksinler” tepkisinde bulundu.

Projeyle rant amaçlandığını söyleyen Yıldırım, “Aynı zamanda Kürtlerin coğrafyasını yok etmek. Metropollere gidince kovuyor ‘burada yeriniz yok’ diyorlar. Köyümüze gelince topraklarımıza göz dikiyorlar. Buna direnmemiz lazım” dedi.

“GÖÇ YAŞANIR”

Madene karşı direnen Hasandin halkı

Fotoğraf: MA

Devletin zenginin yanında olup fakiri ezdiğini ifade eden Mehmet Nevzat Can, “Bu madeni yapabilmek için 4-5 yıldır bizimle uğraşıyorlar. Ama bu madenin yapılmasına izin vermeyeceğiz. Hasandin hayvanlarımızI otlattığımız yer,  geçimimizi sağladığımız yayla. Madenin hayata geçirilmemesi için elimizden ne geliyorsa yapmaya hazırız. Madenle birlikte Kulp’ta göç de başlar” diye belirtti.

“HASANDİN’İN YOK OLMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ”

Madenin eko sisteme vereceği zararlara dikkati çeken Hikmet Yıldırım, bölgedeki bitki çeşitliliğinin yok olacağını söyledi. Hidroelektrik Santral (HES) projesiyle sudaki canlı türlerinin bittiğini belirten Yıldırım, “Madden yapılırsa siyanür ve kimyasaldan hiç bir şey kalmaz. Çünkü HES’ten biliyoruz. Eskiden balık tutmaya giderdik o projeden sonra suda bir tane küçük balık bile kalmadı. O zaman cahildik bilmiyorduk. Ama artık biliyoruz ve bu sefer madene izin vermeyeceğiz. Canımızı veririz Hasandin’i vermeyiz. Ya ölüm ya Hasandin” ifadelerini kullandı.

“DİRENMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ”

Projenin hayata geçirilmesiyle birlikte Hasandin’de yaşamın yok olacağını vurgulayan Muhammed Can Yakut, şöyle devam etti: “Hasandin’de tarım ve hayvancılıkla uğraşıyoruz. Kimseye peşkeş etmeyiz. 6 ay boyunca gelirimiz buradan geliyor. Maden çıkarabilmeleri için bizi öldürmeleri gerekir. Biliyoruz ki madenle birlikte suyumuz, doğamız ve dağlarımız yok olacak. Burada yaşam kalmaz. Şirketler, devletten güç alarak maden çalışması yapıyor. Devlette bundan çıkarı olduğu için müsaade ediyor. Ama biz direnmekten vazgeçmeyeceğiz.” (Diyarbakır/MA)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kamu işçisi hedefte

Kamu işçisi hedefte

Ücretleri baskılayan Erdoğan-Şimşek programının yeni hedefi toplu sözleşme sürecine giren 600 bin kamu işçisi. Sendikal bürokrasi eliyle işçiden kaçırılan sözleşme taslağı, iktidar medyasına sızdırıldı. “Taleplerimizi karşılamıyor” diyen işçiler öfkeli. Ekonomide, iç ve dış politikada sıkışan Saray iktidarı, toplumu yönetebilmek için yasaklara, gözaltılara ve tutuklamalarla sarılıyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et