16 Eylül 2024 18:11

Göçün ‘bereketi’: Ucuz, güvencesiz emek gücü

MÜSİAD’ın rapor hazırlığını değerlendiren Göç İstihdam Uzmanı Haluk Deniz Medet, “MÜSİAD aslında ekonomik olarak daha kötü durumdaki ülkelerden gelecek bir ucuz işçi ithalatını talep ediyor" dedi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Nisa Sude DEMİREL
İstanbul

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneğinden (MÜSİAD), 109. Genel İdari Kurulunda bir süredir hazırladıkları “Göçü anlamak ve yönetmek” alt başlıklı “Türkiye’de göç raporu”nu tamamladıklarını duyurdu. Yakın zamanda paylaşılacağı söylenen raporu MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı şöyle anlattı: “Önümüzdeki günlerde tanıtım toplantısı yapacağımız bu raporumuzda göç olgusunun aslında bir sorun değil, iyi yönetilmesi gereken bir süreç olduğunu dile getiriyoruz. Göç olgusunu en baştan bir sorun olarak ortaya koyduğumuzda birçok meseleyi olduğu gibi bırakmış ve çözüm getirmemiş oluyoruz. Oysa göç dediğimiz şey bir akarsu gibidir, eğer ki iyi yönetilirse herkes için bolluk ve bereket anlamına gelir. Fakat kötü yönetilirse, sel gibi olur, önüne geleni yıkar geçer. Bizler öncelikle bunun farkına varmalı ve buna göre konum almalıyız.”

"MÜSİAD UCUZ İŞÇİ ARIYOR"

MÜSİAD’ın açıklamasını ve rapor hazırlığını değerlendiren Göç İstihdam Uzmanı Haluk Deniz Medet, “MÜSİAD’ın yaptığı açıklama işçi sınıfına bakışları açısından oldukça sıkıntılıdır. Türkiye tam istihdama ulaşmış, sanayinin işçi bulmakta zorlandığı bir ülke değildir” dedi. MÜSİAD’ın Türkiye’nin işçi göçü çekmesini savunarak aslında kendi düşük standartlarında çalışmayı kabul edecek, ekonomik olarak daha kötü durumdaki ülkelerden gelecek bir ucuz işçi ithalatını talep ettiğini ifade eden Medet, “Gelecek göçmen işçileri düşük ücretle fazla mesai ile çalıştırmak, düşük konaklama ve çalışma standartları ile kendi maliyetlerini düşürmek asıl beklentidir. Zaten iyi şartlar sağlayacak olsalar Türkiye’de işçi bulmakta zorlanmazlar. Sermaye sınıfının işlerini devam ettirmek için kolaya kaçıp işçi maliyetlerini düşürme talebi makul görülebilecek bir şey değildir” diye konuştu. Medet; Türkiye’nin ihtiyacının iyi seviyede ara meslek eğitimi, sendikalaşma önündeki engellerin kaldırılması, iş standartlarının yükselmesi, maliyet düşürücü kolaya kaçma stratejileri yerine ülkenin tamamına yararı dokunacak politikalar izlenmesi olduğunu söyledi.

UCUZ İŞ GÜCÜ EKONOMİYİ ‘CANLANDIRIYORMUŞ’

MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı 2022’nin mayıs ayında da katıldığı bir programda da “Bizim üyelerimizden gelen duyumlarınız var. Çok eleman arayan ama bulamayan var. Maalesef Türkiye’de iş beğenmeme gibi bir durum var. Emek yoğun işlerde çalışmak istenmiyor. İnsanlar ağır işlerde, emek yoğun işlerde çalışmak istemiyor. Çalışsa da verimli olmuyor. Yabancı uyruklu işçiler bu işlerde daha fazla çalışıyor” demişti.

Aynı zamanda Suriye’nin yeniden inşasından başta briket evler olmak üzere önemli bir pay kapan MÜSİAD, 2018’de de “Suriyeli sığınmacılar ve Türkiye ekonomisi” raporunu yayımlamıştı. Raporda Suriyelilerin varlığının ekonomik gidişatı kötüleştirdiği iddialarına Suriyeli mültecilerin daha ucuza çalışmasının ekonomiyi ‘iyi’ etkilediği gibi savlarla cevap veriliyor. Raporda mültecilerin kayıt dışı ve ucuza çalışmasının yarattığı ‘olumlu’ etkiye yer alan bazı ifadeler şöyle:

  • “Suriyeli mülteciler eliyle Türkiye ekonomisinde talepte yaşanan artış ekonomik büyüme üzerinde pozitif yönlü bir etkiye sahip olmuştur.”
  • “Suriyeli mülteciler, Türkiye’de iş gücü arzı açığı bulunan vasıfsız işlerde genelde daha düşük ücretlere çalışarak işverenlerin maliyetini düşürmektedir. Bu durum da Türkiye’nin ekonomik büyümesi üzerinde pozitif yönlü bir etkiye sahip olmaktadır.”
  • “Suriyeli mültecilerin kahir ekseriyetinin eğitim seviyesi düşüktür ve bu kişiler vasıfsız işlerde kayıt dışı olarak çalışmaktadır. Suriyeli mülteciler bu işlerde kayıt dışı olarak çalıştıkları için Türk vatandaşlarından önemli ölçüde daha az ücret alabilmektedir. Bu durum da söz konusu vasıfsız işlerde ortalama ücret seviyesini, özellikle sınır şehirlerde, kısmen düşürmektedir.”
  • “İnşaat, sanayi ve mevsimlik tarım işlerinde ciddi bir sorun haline gelmeye başlayan iş gücü açığını önemli ölçüde kapatmışlardır. Böylece, söz konusu alanlarda işverenlerin ‘çalışacak işçi bulamama’ sorunu önemli ölçüde ortadan kalkmıştır.”
  • “Söz konusu göçmenler geldikçe iktisadi bir problemle karşı karşıya kalıyor ülkeler. Yani gelen göçmenlere söz konusu ülkelerde yeni iş alanları yaratmak gerekiyor ama yeni kaynaklar yokken bu nasıl sağlanmaktadır? Cevap basit, göçmenlerin katkılarından faydalanılarak.”

 

ÖNCEKİ HABER

İsrail Savunma Bakanı Gallant, Biden'ın Kıdemli Danışmanı Hochstein ile görüştü

SONRAKİ HABER

Mahsa Amini için yürüyüş: Gerici rejimleriniz karşısında kadın mücadelesi büyüyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa