Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nin yapılmayan yılları
Festivalin siyasetçi, belediye veya başkanların hegemonik yapısından çıkarılarak bağımsız bir yapıya dönüştürülmesi zorunludur.
Fotoğraf: Altın Koza Film Festivali resmi sitesi
Ali İhsan ÖKTEN
Hekim-Yazar
Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali ilk olarak 15-22 Mayıs 1969 tarihleri arasında Adana Belediyesi ve Adana Sinema Kulübü öncülüğünde “Altın Koza Film Festivali” adıyla düzenlenir. Beşinci festivalden sonra 18 yıl ara verilen festivalin ismi 1992 yılında Adana’nın kültür sanat yaşamındaki boşluğu doldurması gerektiği düşünülerek ‘Adana Altın Koza Kültür ve Sanat Festivali’ne dönüştürülür. 2009’de ‘Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’ adını alan festivalin ismi 2016 yılında ‘Uluslararası Adana Film Festivali’ olarak değiştirilir. 2019 yılında ise tekrar ‘Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’ olarak eski adını alır. Elli beş yıllık geçmişi olan festivalin bu yıl otuz birincisi yapılacak. Bu yazıda yapılmayan festivallerin tarihçesi ve neden yapılmadıkları tartışılacaktır.
Festival, ilk kez düzenlendiği 1969 yılından itibaren Türk sinemasına verdiği ödüllerle ve sinema dünyasına kattığı heyecanla destek olmaya başlar. Adana Belediye Başkanı Erdoğan Özlüşen başkanlığında 1974 yılına kadar beş kez sinemaseverlerle buluşan festival sinema dünyasının ilgisini çekmeyi başarır.
Ancak festival, 1973 yılından sonra kendi tarihçesinde anlatıldığı şekliyle ekonomik imkansızlıklar nedeniyle on sekiz yıl sürecek bir suskunluğa gömülür.* Tabii bu durumu özellikle 12 Eylül 1980 darbesine kadar sadece ekonomik imkansızlıklar üzerinden değerlendirmek gerçekçi bir gerekçe olamaz. O yıllarda 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nın getirmiş olduğu savaş ve Türkiye-Yunanistan arasındaki gerginlik ortamı, sonrasında uygulanan ekonomik ambargolar, sürekli değişen koalisyon hükümetleri, ekonomik ve siyasal istikrarsızlık, giderek artan şiddet ortamı, sinema açısından bakıldığında seks filmleri furyasının ortasında kalmak gibi nedenler festivalin gerçekleşmemesindeki ana etkenler olabilir.
12 Eylül 1980 askeri darbesi ise ülkedeki tüm siyasal, sanatsal, kültürel, demokrasi, yaşam ve özgürlükleri askıya aldığı için o dönemde bir film festivaline de yasak getirilmesi kendi mantığı içinde sorgulanmayacaktır. Sanat ve kültür ortamına darbenin getirdiği yasak, sansür, baskı gibi her açıdan olumsuzluk ortamı sinema üzerinde etkisini uzun süre hissettirir. Zaten devlet 1989 yılına kadar sinemaya herhangi bir maddi destek sağlamamıştır. Bu süreçte Adana Belediyesinin de bir zamanlar Adana’da bir film festivali yapıldığını unuttuğunu söyleyebiliriz.
1992 yılında Adana Büyükşehir Belediyesi Başkanı Selahattin Çolak, Adanalılar ve sanat dünyasından gelen “Altın Koza yeniden canlansın” talebini sonuçsuz bırakmayarak festival yapma kararı alır. Bu durum Adana’daki sinema ve sanat dünyasında heyecanla karşılanır. Çünkü Adana uzun bir süredir sinema ve sanat ortamına eskisi kadar katkı sunamamaktadır. Oysa bir zamanlar Yeşilçam; özellikle de ’60’lı yıllarda, Adanalı film yapımcılarının desteği olmadan film yapamayacak durumdadır. Çekilen filmlerin büyük kısmı ilk önce Adana’da gösterilir. Aslında Yeşilçam’ı Yeşilçam yapan da Adana’dır. 1992’de Altın Koza Kültür ve Sanat Festivali adı altında düzenlenen festival, Türk sinemasının geleceğine de sahip çıkar.
1998’de Adana-Ceyhan, 1999’da ise Marmara depremlerine duyarsız kalamayan Adana Belediyesi film bütçesini depremzedeler için kullanarak festivali düzenlememe kararı alır. Festivale tekrar nedeni bilinmeyecek şekilde yedi yıl ara verilir. Bu süreçte Adana’da Belediye Başkanı Aytaç Durak’tır. Burada yine etken olarak ekonomik nedenler öne sürülür. Ancak bu durum çok mantıklı değildir. Çünkü çok başarılı bir geçmişi olmasına rağmen bereketli topraklar üzerinde sanat ve kültür hep sanatçılar ve onların ürettikleri üzerinden yükselmiştir. Belediyelerin veya devletin bunlara ekonomik katkısı yok denecek kadar azdır. Veya sanat hep görmezden gelinmiştir. Belediyelerin veya devletin sanata, kültüre ekonomik katkı yapmak düşüncesi Batı’da olduğu gibi gelişmemiştir. Kenti sanat ve kültür açısından zenginleştirmek yerine kenti yağmalayan ve onu betona çeviren bir rant kültürünü geliştirmiştir.
2005 yılında festival tekrar yapılmaya başlanır ve o zamandan bugüne kesintisiz olarak devam eder. 2016 yılında Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü tarafından 23. festivalin adı şehri daha iyi tanıtacağı gerekçesiyle Uluslararası Adana Film Festivali olarak değiştirilir. Festivalin adının anlamsız bir nedenle köklerinden uzaklaştırılmaya çalışılması kamuoyu ve sinema dünyasında birçok kişi tarafından tepkiyle karşılanır. Oysa bu toprakları bunca bereketli hale getiren, sanayi kenti yapan pamuk ve onun kozasıdır. Ancak kent yöneticileri bu durumun farkında bile değildir.
Başkanlığını Zeydan Karalar’ın yaptığı 26. festivalde festivalin adı “Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali” olarak değiştirilir ve “Altın Koza” adına ve Adana’sına yeniden kavuşur.
Sinemanın altın çağı olarak adlandırılan 1910-1920’li yıllardan bugüne kadar ulaşabilen çok az sayıda film festivali günümüzde varlıklarını sürdürmektedir. Bu festivallerin en önemlilerinden biri, kuşkusuz Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’dir. Zaman zaman kesintiye uğramış olsa da Altın Koza 19 yıldır aralıksız devam etmektedir. Artık tüm dünyadan uzun-kısa-belgesel-deneysel-öğrenci-amatör-profesyonel-bağımsız, vs. birçok türün gösterildiği, birçok atölye çalışmalarının yapıldığı, yerli ve yabancı birçok oyuncu, yönetmen, senarist, konuk, izleyicinin katıldığı, birçok ödülün verildiği, gerçek bir kültür sanat festivaline dönüşmeye çalışan Uluslararası Altın Koza Film Festivali tüm bu çabalarını, etkinliklerini arttırarak kesintisiz devam etmelidir. Bunun içinde festivalin siyasetçi, belediye veya başkanların hegemonik yapısından çıkarılarak, bunun yerine devlet, belediye, kamu veya özel kuruluşların desteklediği ancak bağımsız bir yapıya dönüştürülmesi zorunludur.
* https://www.altinkozaff.org.tr/tarihce/