18 Eylül 2024 04:30

Alpagut halkı: Cengiz'in madenini değil üretmeyi istiyoruz

Cengiz Holding'in altın madeni yapmak istediği Eskişehir'in Alpagut köyüne gidiyoruz. Köylüler şirket yetkililerinin kendilerini madene karşı çıkmamaları için tehdit ettiklerini anlatıyor.

Fotoğraf:Berk Başar

Paylaş

Berivan ÖZKARA
Devran TUNÇ
Eskişehir

Cengiz Holding tarafından Eskişehir’in Alpagut ve Atalan Mahallelerine yapılmak istenen siyanürlü altın madenine karşı Eskişehir halkı şehrin belirli yerlerinde eylemler ve yürüyüşler yaptı, imza kampanyaları düzenledi. Tarım yaparak geçimlerini sağlayan köy halkı, tarım arazileri ve ormanlarını yok edecek maden projesine karşı mücadelelerine devam ediyor. Madenin yapılmak istendiği köylerden Alpagut köylüleri ile açılmak istenen maden sahasını konuştuk. Tarım yaparak geçinen köy halkı, arazilerinin maden ile yok edilmesini istemiyor. Bizlerin köye geldiğini görünce seviniyorlar: “Cengiz Holdingin adamları sürekli gelip ikna etmeye çalışıyor insanları, siz de gelin” diyorlar.

"CENGİZ’İN ADAMI JANDARMANIN YANINDA TEHDİT ETTİ"

Projenin gündeme geldiği andan itibaren yaşananları bize anlatan köylülerden Mustafa Örücü, “Cengiz Holdingin adamı Mehmet Bey arabasıyla gelip buradaki köylülere yiyecek dağıttı. Muhtarlara para verdi. Ben bunları Mehmet Bey’in yüzüne söylediğimde üsteğmenin yanında bana ‘Seni vuracağım, seni yaşatmayacağım’ dedi.  Benim bu topraklara canım feda olsun. Köyde 630 seçmen var. 30’u istiyorsa 600’ü istemiyor. Köyümüzün bağları vardı, hazineye yazdılar. Köyümüzü yavaş yavaş bitiriyorlar. Şimdi dağlarımızı almak istiyorlar, sonra da canımızı alacaklar herhalde” dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından gelen yetkililerin bilgilendirme toplantısı yaptığını anlatan Örücü, “Toplantıda bizim konuşmamıza izin vermediler, kavga çıktı. Ama biz anladık ki bizim topraklarımızı satmışlar. Altın madeni isteyenler gidip Kaymaz’a baksın. İnsanlar ne halde görsünler. Biz istemiyoruz” diye konuştu.

Alpagut köyü

"HER ŞEY ZEHİR OLACAK"

Madene neden karşı olduklarını anlatan Resul Kurnaz ise, “Bu madenin bana faydası olmayacak. Benim toprağım öldükten sonra bir anlamı yok. Sadece burası etkilenmeyecek. Burası yaz, kış sebze çıkaran bir yer. İstanbul’un yüzde seksen mahsul ihtiyacını gideriyor. Oradaki insanlar da etkilenecek. Burası Türkiye’nin narenciye ve sebze ihtiyacının yüzde 20’sini karşılıyor. Sakarya Vadisi’ne kışın sis çöker ama maden sahası yapılırsa oranın tozu direkt buraya gelecek. 500 metre derine inecekleri zaman buradaki tüm su kaynakları kuruyacak. Yani bu madenin bize hiçbir şekilde faydası yok. Ağacımız, meyvelerimiz, sebzelerimiz, suyumuz her şey zehir olacak. ‘İş imkanı sağlıyor’ diyorlar.  Ben bu tarlayı sattım diyelim, bir sene sonra ne yapacağım? Çocuklarım ne yapacak? Bizim gibi gariban çiftçiden alıyor, holdinglerin vergi borcunu siliyorlar. Ben buna karşıyım” diye anlatıyor.

"BU TOPRAK HEPİMİZİN, BERABER KARŞI KOYALIM"

Doğma büyüme Alpagutlu olduğunu söyleyen Lütfiye Okuyucu ise, “On çocuklu bir ailenin beşincisiyim. Bizim hiçbir şeyimiz yoktu sadece toprağımız vardı. Biz o topraktan geçinerek bu günlere geldik. Babam oğlan çocukları okuttu onlar memur oldu, biz kız çocukları da köyde çalıştık. Kendi çocuklarımızı da bu topraklarla okuttuk. Evim, malım, her şeyim bu topraklara ait. Bir gün burada bir toplantı oldu beni orada yargıladılar. ‘Kadın başına erkeklerin yanında neden konuşma yapıyorsun’’ dediler bana. Toprağını savunmak bu kadar kötü bir şey mi? Ben topraklarımı sonuna kadar savunacağım. Köylülere de diyorum hepimiz biteceğiz, bu toprak hepimizin. Beraber karşı koyalım. Üç beş kişinin çıkarı için köyümüz bitmesin’’ diyerek madene karşı verdiği mücadelenin nedenlerini anlattı.

"KÖYLÜLERE TESİS GEZDİREREK İKNA EDİYOR"

Alpagut köylülerinden Mehmet de köylünün yüzde 80’inin madeni istemediğini vurguluyor. Mehmet, “Tehdit altında oldukları için korkuyorlar ve istemediklerini söylemiyorlar. Cengiz Holdingin adamları köylüleri Çanakkale’ye kendilerine ait bir tesise götürüp ikna etmeye çalışıyorlar. ‘Bakın burada bir sıkıntı yok, burası güzel’ diyerek insanları kandırmaya çalışıyorlar.  Adam buradan giderken ‘istemiyorum’ diye gidiyor. Ancak döndüğünde ne oluyor anlamıyorum. Cebine para mı koyuyorlar ne yapıyorlarsa döndüklerinde ‘istiyorum’ diyorlar” ifadelerini kullandı.

Evi maden yapılmak istenen dağın dibinde olan Zehra Yaşar ise endişelerini anlatıyor. Yaşar, “Dinamit patlatacaklar diyorlar. O çıkaracakları toprak, taş hep bizim köyümüzün üzerine gelecek. Kime danıştılar da maden açıyorlar? Biz zehirli hiçbir şey istemiyoruz. Ne işleri var bizim topraklarımızda? Gelmesinler, gidip kendi köylerinde yapsınlar o zaman madenini” şeklinde konuştu.

Cengiz Holding’in Halilağa madenine karşı eylem

"YERİN ALTI DEĞİL ÜSTÜ ALTIN"

“Geleceğimizi çalmalarını istemiyoruz” diyen köy halkından Özlem Kurnaz şöyle devam ediyor cümlelerine. “Bizim köyümüz zaten taşıyla toprağıyla altın. Yaz, kış her şey yetişiyor. Geçimimizi bu topraklardan sağlıyoruz. Çocuklarımızın geleceğini çalmaya hakları yok.” Yine aynı köyde doğup büyümüş olan Hasibe Örücü, “Bu köyden başka da yer bilmem. Biz bu topraklarda çalıştık bu yaşa geldik, köyümüzü çok seviyoruz. Yerin altında değil, üstünde altın. Nerede çalışırsan orada” dedi. Madenin köyü ve köyde yaşayan yaşlı çocuk herkesi zehirleyeceğini söyleyen Naime Ertürer ise, “Biz bu maden işini istemiyoruz. Köyümüz mahvolacak, o yüzden herkesin buna ‘dur!’ demesi gerekiyor” diyerek dayanışma çağrısında bulundu.

SİT ALANININ DİBİNDE

Ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığının 29.05.2014 yılında aldığı 2485 No’lu karar ile maden sahasına yalnızca 220 metre uzaklıkta olan alanı 1. derece arkeolojik sit alanı olarak tescil etmiş ve sit alanı içerisinde madencilik faaliyetlerinin yasaklanmasına ve kuruldan izinsiz herhangi bir fiziki ve inşai müdahalede bulunulmamasına, alanın çevresinde ilgili idarelerce güvenlik tedbirlerinin alınmasına karar vermişti.

ÖNCEKİ HABER

Beyrut'ta patlamalar: 9 ölü, yüzlerce yaralı

SONRAKİ HABER

Tekirdağ'da cinsel istismara uğrayan bebeğin yakınları daha önce vesayet davası açmış

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa