Narin cinayeti: Gazeteler gerçeğin değil magazinin peşinde
İlk günden beri Narin haberlerini bir magazin malzemesi haline çeviren gazeteler hâlâ sansasyon yaratma çabası içinde.
Fotoğraf: Evrensel
Gözde TÜZER
8 yaşındaki Narin Güran'ın cansız bedeninin 8 Eylül’de Diyarbakır Tavşantepe köyünde Eğertutmaz Deresi’nde bulunması sonrası gazetelerin pek çoğu magazin muhabirliği yaptı. İlk günden itibaren Narin haberlerini bir magazin malzemesi haline çeviren gazeteler hâlâ sansasyon yaratma çabası içinde. Hürriyet gazetesinin 17 Eylül’deki manşeti ile birlikte bu durum ayyuka çıktı. Gazete haberinde “Narin üçlü çarpık ilişkiyi bu evde gördü. Ertesi gün götürüldüğü ahırda öldürüldü” iddialarına yer verdi. Sadece senaryolara yer veren Hürriyet ayrıca “İşte Narin cinayetiyle ilgili üzerinde ağırlıklı olarak durulan senaryo” diyerek Narin’in, amcası, annesi ve yengesinin dahil olduğu ilişkiyi gördüğü iddiasında bulundu.
Köy içindeki dedikoduları, söylentileri ya da tüm yaşantıları en olmadık ve gazetecilik etiğine aykırı bir şekilde sunan gazeteler, benzer haberlerine devam etmekte de bir beis bulmadı. Narin’in bulunduğu 8 Eylül’ün ertesinden bugüne bakıldığında gazetelerin manşetleri Narin haberlerinde hâlâ acının pornografisini yapıyor.
HÜRRİYET’TEN "ÇARPIK İLİŞKİ" İDDİASI
9 Eylül’de Hürriyet “Kim kıydı, kim sustu” derken “Yanıt bekleyen sorular” başlığında halkın da merak ettiği soruları yazdı. Ancak gazete bu sorulara cevap arama çabası içinde değildi. 10 Eylül Çarşamba günü Hürriyet “Al bu cesedi yok et” derken iddialarına devam etti. 11 Eylül’de “Katil hangisi, abi mi amca mı?”, 12 Eylül’de “Nevzat işin neresinde”, 13 Eylül’de “Tavşantepe’nin işbirlikçileri”, 14 Eylül’de “Şeytan üçgeni”, 15 Eylül’de “Ürperten iki kelime”, 16 Eylül’de “Yangın bile çıkarmışlar” dedi. 17 Eylül’de ise Hürriyet “Evde plan ahırda cinayet” manşetiyle bayilerdeydi. Yetkililerden böyle bir açıklama olmasa da gazete “çarpık ilişki” iddiasını manşete taşıdı. Ancak haberde imza bulunmaması da dikkatlerden kaçmadı.
TÜRKİYE, AJİTASYONU TERCİH ETTİ
10 Eylül’de Türkiye gazetesi “Katil çok yakında” dedi. Gazete sadece iddialara yer verdiği haberinde ajitasyon yapmayı tercih etti. Türkiye gazetesi 11 Eylül’de “Ablaya da inceleme”, 12 Eylül’de “Yazışmalar faili ortaya çıkaracak”, 13 Eylül’de ise “9 kişiye hapis talebi” başlıklarını kullanarak yine iddialara yer verdi.
14 Eylül’de ise Türkiye, “Delilleri karartmaya çalışmışlar”, 15 Eylül’de “O mesaj katile götürecek”, 16 Eylül’de ise “Narin’in kabri dolup taşıyor” dedi.
Gazete 17 Eylül’de ise “Narin’in bildiği neydi?” diye sordu ancak sorunun cevabına dair gerçek bir bilgi yer almadı. Haberde Narin’in annesinin “Ne olur benim kızıma göstermeyin. Kızım biliyor, dayanamıyor” diyerek ağladığı görüntülerin ortaya çıktığını yazdı.
YENİ ŞAFAK CEVAPLARI ARAMADI
Yeni Şafak gazetesi de benzer şekilde hafta boyu asılsız iddialara yer verdi. 9 Eylül’de Yeni Şafak, “Narin ölü bulundu” diyerek haberi düz bir şekilde okuyucusuna sundu ancak devamında iddialar vardı. 10 Eylül günü Yeni Şafak “200 bin lira vereyim, cesedi yok et”, 11 Eylül’de “Tarlada değil Narin’in evlerinin oradaydı”, 12 Eylül’de “Bir günde kendini yalanladı”, 13 Eylül’de “Katile dair önemli deliller var”, 14 Eylül’de “Sustuğunuz için böyle oldu”, 15 Eylül’de “Sır 25 dakikada Nevzat’la birlikteydi”, 16 Eylül’de “Sahte ihbarcılar da gözaltında” başlıklarını kullandı. 17 Eylül’de ise gazete “18 dakikada ne oldu?” diye sorsa da cevap arama gereği duymadı.
SABAH’IN BİR DEDİĞİ BİR DEDİĞİNİ TUTMADI
Sabah gazetesi ise Hürriyet’ten farklı değildi. Gazete 9 Eylül günü “Cinayetin sırrı mesajlarda” başlığında “Savcılık, Whatsapp merkezinden tutuklu amca Salim Güran’ın sildiği yazışmaları talep etti” dedi.
10 Eylül günü Sabah, “Narin’le birlikte insanlık da gömüldü” başlığını kullandığı haberinde Narin’e ağıtlar yakıldığını, Türkiye’nin Narin’e ağladığını yazarak yine iddialara yer verdi. Gazetenin bir gün attığı başlık diğer günü tutmadı.
Sabah 11 Eylül’de “Narin’in katili amcası Salim” dedi, 12 Eylül’de “Cinayete yasak ilişki itirafı”, 13 Eylül’de “Anne ve ağabey cinayet şüphelisi” ifadelerini kullandı.
Gazete 14 Eylül’de “Her şeyi anlat dedim beni dinlemediler”, 15 Eylül’de “Senaryo çok itiraf yok”, 16 Eylül’de “Yangın çıkardılar, elektriği kestiler” ifadelerini kullandı. 17 Eylül’de ise “Narin’i bu köyde yalnız bırakmayız” başlığını kullanan gazete vatandaşların görüşlerine yer verdi. (MEDYA SERVİSİ)
