MEB: Milli Eşitsizlik Bakanlığı
MEB’in vukuatları bize, eğitimde eşitliği sağlayamadığını değil, sağlamak istemediğini gösteriyor.
Fotoğraf: MA
Orçun ERARSLAN
Kayseri
Geçen yıl itibari ile YKS’ye 3 milyon 36 bin kişi başvurdu. Bu adayların 1 milyon 93 binlik kısmı 2024 senesinin 12. sınıflarından oluşurken 1 milyon 184 bini herhangi bir bölüme yerleşememiş lise mezunlarından yani “mezun” adaylardan oluşuyordu. Peki MEB ve ÖSYM YKS 2024’ten neler öğrendi? Eğitimde eşitliğin sağlanması için gerekli çalışmaları mı? Bir test kitabının 300 lira olduğu bu zamanda emekçi ve işçi çocuklarını bu yarış içerisinde nasıl tutacaklarını mı? Tabii ki de hayır! Her geçen yıl eğitimi, liseli gençlerin hayallerini paraya dönüştürme ve eğitimi niteliksizleştirme konusunda emin adımlarla ilerleyen Bakanlık; bu yıl da performansında azalma göstermiyor.
DERSHANELER EŞİTSİZ EĞİTİMİN GÜVENCESİ
2014’te başlayan dershanelerin kapatılma süreci, gelgitli olmuşsa da özel eğitim kurumlarının önce temel lise statüsüne geçişi 2018-2019 eğitim yılının sonunda da “herhangi bir ortaöğretim, yükseköğretim sınavına hazırlık faaliyetleri gösterilmeyeceği” kaydıyla branş öğretim kurumlarına dönüşmesi ile sonuçlandı. Ama bu kararlar kâğıt üzerinde bırakıldılar ve dershaneler denetimsizliği kullanarak ve bahsi geçen şekilde eğitim faaliyetlerini devam ettirdiler.
Dershanelerin sebep olduğu fırsat eşitsizliği ilk olarak pandemi zamanında göze çarpacaktı. Pandemi bahanesi ile kapatılan okullar nedeniyle öğrenciler ders dinleyemiyor; LGS, YKS’ye hazırlanan öğrencileri çıkmaza götürüyordu. Peki okulların kapanmasının sebebi sadece pandemi miydi? 20 Kasım 2020 tarihinde kapanan okulların sonrasında pandeminin en katı, vakaların en yüksek sayılarda seyrettiği Ocak ayının 4’ünde dershane ve özel okullar “sosyal mesafeli” eğitime başlandı. Bu durumun sebebini deştiğimizde dönemin Milli Eğitim Bakanı olan Ziya Selçuk’un sahip olduğu özel okul ve dershane zinciri göze çarpıyor. Uzaktan eğitime dahi ulaşamayan çocuklar ile sanki pandemi yokmuş gibi okullarına giden, denemelerini çözen adayların “yeterlilikleri” aynı sınavla ve aynı konularla ölçüldü. Bu vukuat bile bize Bakanlığın eğitimde eşitliği sağlayamadığını değil, sağlamak istemediğini gösterir.
ÖZEL OKULLARIN GELİR KAPISI: OBP
Ortaöğretim Başarı Puanı (OBP), lise öğrencilerin eğitim gören adayların 4 yıllık ders ortalamalarının alınması ve bunun yükseköğretim sınavlarında ek puan olarak kullanılmasıdır. 1982’den itibaren uygulanan bu sistem özellikle özel okulların yaygınlaşması ile bir gelir kapısına, emek hırsızlığına dönüşmüştür. Bu sistem açığını kullanan özel okullar fark edildiğinde denetim sağlanması gerekirken bu kurumların bu açıktan yararlanmalarına, sanki marifetmiş gibi duyurmalarına, reklamlarını yapmalarına izin verildi.
“Nitelikli” liselerin çoğuysa zor sınavlarla öğrencileri çalışmaya teşvik eden sistemleri kullanırlar. Bunun sonucu olarak nitelikli liselerde okuyan öğrencilerin not ortalamaları yüksek rakamlarda seyretmez.
Peki özel okullar bu yarışa nasıl ayak uyduruyor? Eğitimlerini nitelikli hâle getirerek mi rant ile, hile ile, yolsuzluk ile, emek hırsızlığı ile mi? OBP’nin sağladığı ek puanı lehine kullanmak isteyen özel okullar, kendi öğrencilerinin notlarını şişirerek onları YKS gibi sınavlarda öne atmaya çalışıyor.
“Zenginlere torpil” anlamına gelen olan gelen bu açık, özellikle aday sayısının arttığı YKS2023 ve YKS2024’te çok belirleyici oldu. Bu etki özellikle yüksek puanlarda, dereceye oynayan adaylar arasında inanılmaz bir etki göstermekte.
Peki Millî Eğitim Bakanlığı yeni eğitim öğretim yılında eğitimden ve fırsat eşitliğinden neleri aldı?
Bakanlığın aldığı son kararlar arasında devlet okullarına deneme sınavı yapma yasağı geliyor. “Öğrencileri yazılı puanından başka nitelikler doğrultusunda niteleme” sebebi ile kaldırılan bu uygulama sınav öğrencilerini dosdoğru özel okullara ve dershanelere yönlendiriyor. Bunun farkında olan dershane kurumları ise geçen yıla kıyasla fiyat politikalarını yaklaşık %350 arttırarak milli eğitimin kasalarını doldurmasına izin veriyor.
2023-2024 Öğretim Yılında hayatımıza giren “Devamsızlık Affının Kaldırılması” da aynı şekilde sadece devlet okullarını vurdu. Özel okullar bu konuda denetlenmedi ve öğrenciler alan dışı derslerinde devamsızlık gösterip kendi alanlarına ait çalışmalarını sürdürebildi. Bunun sağladığı avantaj özellikle YKS 2024’te kendini gösterdi.
Bu yıl ortaöğretim kurumlarından müzik ve resim dersleri kaldırıldı. Yerine getirilen gerici dersler ile MEB işinin eğitim değil gerici bir propaganda olduğunu gene gösterdi.
Eğitimde gericiliğe ve eşitsizliğe karşı Emek Gençliğinde birleşelim!
Bu bahsettiğimiz sorunlar ve adaletsizlikler, bize gökten inen bir çözüm ile veyahut değişen bakanlar ile çözülmeyecek. Bu sorunların çözümü, bu haksızlıklara uğrayan gençlerin ortak talepler altında fırsat eşitliği ve parasız eğitim için birleşmesi aracılığı ile gelecek. İş, bilim, özgürlük!