Romanı nedeniyle yargılanan Yazar Yavuz Ekinci: ‘Rüyası Bölünenler’ bu coğrafyanın hikayesidir

Yazar Yavuz Ekinci, 10 yıl önce basılan ve 7 Şubat 2023’te Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezine (CİMER) yapılan şikayetin ardından toplatılan ‘Rüyası Bölünenler’ romanında “terör propagandası” iddiasıyla Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi 23’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı.

Ekinci’nin duruşmasını çok sayıda yazar ve şairin yanı sıra Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) Genel Sekreteri Tahir Şilkan, Yayıncılar Birliği Başkanı ve Uluslararası Yayıncılar Birliği Yönetim Kurulu üyesi Kenan Kocatürk ve Düşünce ve İfade Özgürlüğü Komitesi temsilcisi, Norveç PEN gözlemcisi takip etti.

Kimlik tespitinin ardından sanık kürsüsüne çağrılan Yavuz Ekinci, savunmasını yaptı. Üzerine atılı “örgüt propagandası” suçlamasını reddeden Ekinci, “Yazmış olduğum bir roman, kurmaca bir metin sebebiyle bu şekilde suçlanmaktan dolayı da bir yazar olarak hukuk devleti adına son derece üzüntü duyuyorum” dedi. Söz konusu romanın ülkenin hikayesi olduğuna vurgu yapan Ekinci, “Rüyası Bölünenler, bitmeyen bir bekleyişin hikayesidir. İster buna Cumartesi Anneleri, ister buna Diyarbakır Aileleri deyin. Rüyası Bölünenler, öyle veya böyle bu coğrafyanın hikayesidir” ifadelerini kullandı.

Romanına hakkındaki şikayetin 6 Şubat Maraş merkezli depremin ikinci günün gecesinde yapıldığına dikkat çeken Ekinci, “Davanın sonucunu değil benim romanımı ülkenin bulunduğu o atmosferde ihbar edebilen o vatansever insanın ruh halini merak ediyorum” dedi. “Vatansever” bir vatandaşın CİMER’e ihbarı üzerine 7. Sulh Ceza Hakimliği, 2014 yılında yayımlanan kitabına toplatma yasaklama kararı getirdiğini hatırlatan Ekinci, “Mahkeme, Rüyası Bölünenler’e toplatma kararı çıkararak roman kahramanlarını tutuklayıp onları hapse mi atacak?​” diye sordu.

"DOSTOYEVSKİ RASKOLNİKOV’DAN YARGILANSIN MI!?"

Kitap içerisindeki tüm olay ve şahısların kendi hayal ürünü olduğuna vurgu yapan Ekinci, “Kurgulanmış bir yapıtın evrenine açılan dava soyuttur. Onu bugünün mahkemelerinde yargılayıp yasaklayıp toplatmak ise politiktir. Karakterler ve onların sözleri üzerinden sanatçıyı yargılamak ise sanata hakarettir. Bir roman kahramanının söylediklerinden, yaptıklarından dolayı yazarını yargılarsak, o zaman Raskolnikov’ dan dolayı Dostoyevski'yi katil olarak yargılamamız lazım” diye konuştu.

Kurgulanmış karakterlerin gözünden yapılan anlatımların suç teşkil etmeyeceğini ve üzerine atılı suçlamayı kabul etmeyen Yazar Ekinci, “Mahkemenin 10 yıl önce yayımlanan Rüyası Bölünenler romanımı düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirmesini ve beraatıma karar verilmesini talep ediyorum” dedi.

AVUKATLAR EKİNCİ’NİN BERAATİNİ İSTEDİ

Yavuz Ekinci’nin avukatı Can Ekinci, kitabın yayımlanma ve CİMER’e yapılan ihbar tarihlerini hatırlatarak, “Hukuki olarak ihbar tarihi suç tarihi olarak kabul edilemez. Suç tarihi kitabın ilk yayımlandığı tarih olan 2014’tür. Basılı romanlar da Basın Kanunu’na tabiidir. Kitabın yayımlandığı ilk tarihten bu yana 10 sene geçtiği için Basın Kanunu uyarınca zamanaşımı söz konusudur. Bu nedenle mahkemeden ilk olarak davanın düşürülmesini talep ediyoruz” dedi.

Romanın kurmaca bir metin olduğunu hatırlatan Can Ekinci, “Kurmaca metinde geçen kahramanlar hayal ürünüdür. Edebi ve kurmaca bir metinin ceza hukukuna konu edilmesi kabul edilemez. Kitap ifade ve basın özgürlüğü çerçevesinde yazılmıştır. ‘Örgüt propagandası’ suçunun unsurları oluşmamıştır” ifadesini kullanarak, müvekkilinin beraatini talep etti. Yavuz Ekinci’nin avukatlarından Çiğdem Koç da müvekkiline atılı suçun unsurlarının oluşmadığını belirterek, derhal beraat kararı verilmesini talep etti.

Mahkeme, Ekinci’nin Rüyası Bölünenler kitabının hangi tarihte basılıp yayımlandığının araştırılması için emniyete yazı yazılmasına ve dosyanın esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için savcılığa gönderilmesine karar verdi. Dava 9 Aralık saat 10:30’a ertelendi.

“YAZARLARA GÖZDAĞI DAVASI”

Duruşmanın ertelenmesinin ardından adliye önünde açıklama yapan Ekinci, “Bu sadece bana açılan bir dava değil, bütün yazarlara yapılan bir gözdağıdır. Kimse bir yazara nasıl ve yazmadı gerektiğini söyleyemez. Biz edebiyatı davalarla değil yeni tarzlarla gündeme gelmesini istiyoruz” dedi.

TYS: EKİNCİ İLE DAYANIŞMAK İÇİN BURADAYIZ

Duruşmayı takip eden TYS Genel Sekreteri Tahir Şilkan, Evrensel’e konuştu. TYS’nin kuruluşunun ellinci yılını yaşandığını hatırlatan Şilkan, “Yaşar Kemal'den Aziz Nesin'e Cengiz Bektaş'tan Oktay Akbal'a bugün de Adnan Özyalçıner’in genel başkanlığında Türkiye Yazarlar Sendikası elli yıldır ülkemizde tam bir söz söyleme ve yazma özgürlüğünü savunuyor. Burada yargılanmakta olan Yavuz Ekinci ile dayanışma için buradayız. Çünkü Türkiye Yazarlar Sendikası olarak biz faşizm propagandası halklar arasında savaş kışkırtıcılığı yapan eserler dışında tüm eserlerin özgürce yayınlanmasından, okunmasından yanayız. Toplatılması, hele de yazar ve kitaplar hakkında dava açılmasını şiddetle protesto ediyoruz. Bunu demokrasiye, söz söyleme ve yazma özgürlüğüne aykırı olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. (İstanbulEVRENSEL)