Eskişehir’de TİS belediye işçilerini memnun etmedi

Yiğit DOĞAN
Eskişehir

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ve Espark AŞ işçilerinin üyesi olduğu Belediye-İş arasında süren TİS görüşmeleri sona erdi. İşçiler, yaklaşık 3 bin işçiyi ilgilendiren sözleşmede hem alınan zam oranlarından hem de kazanım diye sunulan haklardan işçiler memnun değil. 1 Temmuz 2024 ve 30 Haziran 2026 arası süreci kapsayan sözleşmeye göre taban ücretlere ilk 6 ay için yüzde 30 zam yapıldı. Böylece en düşük net ücret 31 bin 500 TL, en yüksek net ücret 43 bin 500 TL oldu. Ücretlerin 6 farklı skalaya göre değiştiği Espark’ta işçilerin büyük bölümü en düşük ücretin verildiği son iki skalada. Her ne kadar sözleşmenin işçiler tarafından olumlu karşılandığı propagandası gerek yerel basında gerek kamuoyunda yapılıyorsa da işçilerin ciddi tepkileri var.

İmzalanan sözleşmenin ardından gazetemize konuşan yol işlerinden bir işçi, “Sözleşme asla bizi tatmin etmedi. Bizi bu ücretlere layık gören hem Belediye Başkanına hem de sendikacılara sesleniyorum. Gelin bizim aldığımız ücretlerle bir ay yaşayın. Gelin çocuklarınızı bu ücretlerle okutmaya çalışın. Eğer geçinmeyi başarırsanız biz de imzalan bu sözleşemeye itiraz etmeyi bırakalım” diyor.

"BİZ GREV DİYORUZ, SENDİKACI BU KADAR DİYOR"

Park bahçeler kısmında çalışan bir diğer işçi ise “Hiç kimse sözleşemeden memnun değil” diyor. Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’nin 1 Mayıs’ta yaptığı konuşmayı hatırlatan işçi şöyle devam ediyor: “Bizi enflasyona ezdirmeyeceğini söylüyordu. Şimdi bize yüzde 30 zammı reva görüyor. Sendikacılar da sesini çıkartmıyor. Biz ‘Grevse grev, eylemse eylem’ diyoruz sendikacılar ‘Bu kadar veriyorlar’ diyor. Sen hakkımızı aramazsan sen eylem yapmazsan buna razı olursan bu kadar da verirler daha azını da verirler.”

Belediye-İş yöneticilerine tepki gösteren bir diğer işçi de “Bizim sendikacılar boynu bükük sendikacı. İşçilerin karşısında aslan kesiliyorlar, sıra belediye başkanın ya da müdürlerin karşısına çıkmak olunca kuzu gibi oluyorlar, boyunlarını büküyorlar. Sendika bizim aidatlarımızı alıyor ancak iş işçiyi savunmaya gelince ara ki sendikacı bulasın… Sendikacılıktan zengin olanları da biliyoruz. Burayı bir nemalanma yeri olarak görüyorlar. Kendi çıkarları için işçiyi satabiliyorlar. İki cihanda da ellerim yakalarında olacak” diye tepki gösteriyor.

İŞÇİLER FOTOĞRAFA GİRMEDİ

Bazı yerel gazetelerin sözleşmeyi işçiye bir lütuf gibi sunduğunu söyleyen bir başka belediye işçisi de şunları söylüyor: “Bu gazeteler bir tane belediye işçisinden görüş alsalar gerçeği öğrenirlerdi. Ancak bunların gerçeği yazacak cesaretleri de yok. Biz masaya oturduğumuzda sendika yüzde 50 oranında zam almak için çabalayacağını söylüyordu, şimdi aldıkları oran yüzde 30. Buradan yerel gazetecilere soruyorum: Bu mu kazanım, bu mu başarı?​”

Bir başka işçi de farklı skalalardaki işçilerin zamları farklı yorumladığından bahsediyor: “6 kademe var, hatta bazı kademeler kendi içinde de ayrılıyor. Birinci ve ikinci kademedeki işçiler nispeten memnun. Ama bunlar azınlıkta. Genellikle mühendisler ilk kademede, eğitimciler ikinci kademede. Ancak işçi yoğunluğu alt kademelerde ve onlar hiç memnun değil.”

İşçi sendikacılara da tepki gösteriyor: “Sendika bizi genel sekreterin de katılacağı bir toplantıya çağırdı. Biz bir açıklama yapılacak, yeni bir teklif gelecek zannederken genel sekreter anlaşmaya varıldı, fotoğraf çekilecek niyetiyle gelmiş. Sendika bize başka, belediyeye başka konuşmuş. Orada söz alan işçilerin birçoğu sözleşme sürecini eleştirdi. Hatta söz alan bir işçi ‘Biz artık yüzde 25’te, 30’da değiliz. Sendika bizi yüzde 50’nin altını kabul etmeyeceğiz deyip oyaladı. Sonra hiçbir şey yapmadı. Bu bizim zorumuza gidiyor’ dedi. Genel sekreter de sürekli haklısınız deyip durdu. Toplantı gergin geçti. Sonra genel sekreter fotoğraf çekimi için bekledi ama işçiler fotoğraf çekmek bu sözleşmeyi kabul etmek anlamına gelir diye düşünüp fotoğrafa girmedi.”

Sözleşme süreci ile ilgili görüştüğümüz Belediye-İş Eskişehir Şube Başkanı Kemal Azak ise yaklaşık 60 gün süren süreç sonunda kazanımlar elde ettiklerini ve sözleşmelerin sürdürülebilir olması hedefiyle hareket ettiklerini aktardı. Azak, “Yüzde 13’lerle başladı, yüzde 25’e kadar çektik. Anlaşamayınca 21 günlük ara buluculuk süreci oldu. 11 Eylül’de ara buluculuk sürecinde uyuşmazlık tutanağı tutturduk. Siyasi rant elde etmek isteyenler, ‘Tazminatımı alıp çıkayım’ diyenler henüz ara buluculuk süreci devam ederken ‘Sendika bize sormadan sözleşme imzaladı’ dediler. Böyle bir şey yok. Tüm süreci temsilciler üzerinden işçilerle tartışarak şeffaf bir şekilde yürüttük. Sözleşmeyle izin dönemlerinde yol, yemek desteklerinin kesilmesini kaldırdık. Ayrıca doğal gaz desteği metreküp bazında arttırıldı ve her 6 ayda Esgaz tarifelerine uygun bir şekilde güncellenecek. 30-40 bin lira gibi maaşların yetersiz olduğunu biliyoruz ama bizim amacımız sözleşmelerin sürdürülebilir olmasını sağlamak” şeklinde konuştu.