Türkiye kapitalizminin yeni stratejisi: Anadolu’ya OSB’ler göçü!
Bütün Anadolu’nun bir üretim üssü olarak planlanması kapsamında fabrikalarını ve yatırımlarını Anadolu’ya taşıyacak sermayeye büyük teşvik akıyor.
Fotoğraf: DHA
Özlem Songül ABAYOĞLU
Cem ŞİMŞEK
Sanayi patronları uzun süredir, başta Marmara Bölgesi olmak üzere, lojistik sorunu yaşamayacakları alanlardaki yüksek arsa fiyatlarından şikayetçi. Yüksek arsa fiyatları nedeniyle fabrika kuramadıklarını ileri sürüyor ve yatırım yeri teşviki istiyorlardı. Bir başka deyişle, ‘yatırımları’ için kendilerine kamu arazisi verilmesini.
Sanayicilerin tek ‘derdi’ arsa fiyatları da değil elbette; bölgedeki işçi ücretlerini yüksek maliyet olarak gören patronlar daha ucuz iş gücü de istiyor.
İktidar elbette patron örgütleri tarafından defaatle yapılan bu yöndeki çağrılara kayıtsız kalmadı. Yatırım yeri tahsisi için teşvik üzerine teşvik açıklandı, daha ucuz iş gücü için Anadolu topraklarına yeni OSB’ler planlandı, bu OSB’ler için köylülerin elindeki topraklar kamulaştırma adı altında yok pahasına alındı. Yolda çıkan bazı pürüzleri törpülemek için OSB yönetmeliğinde değişiklikler yapıldı.
13 Ağustos 2023’te yapılan Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK) toplantısında alınan karara göre İstanbul ve Marmara Bölgesi'ndeki fabrikalarını İç Anadolu’ya taşımak isteyen sanayicilere yer tahsis edileceği duyuruldu. Ankara, Niğde, Konya, Nevşehir, Aksaray ve Akdeniz Toroslarına kadar dağlık alanlarda organize sanayi bölgeleri planlandı. 21 Ağustos 2023’te Milliyet gazetesine röportaj veren Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sanayi merkezleri ile limanlar arasındaki bağlantının demir yollarıyla sağlanması için Ankara, Konya, Nevşehir, Aksaray üzerinden Marmara’ya ulaşan bir hat üzerine çalışacaklarını belirtti. Uraloğlu, OSB’lerin kısa kısa hatlarla ana hatlara, oradan limanlara bağlanmasını demir yolları ile sağlayacaklarını vurguladı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, 10 gün önce Edirne Uzunköprü Atatürk OSB ve Gaziantep Nurdağı OSB ile birlikte faal organize sanayi bölgeleri sayısının 362’ye çıktığını açıkladı. Bu OSB’ler toplamda 120 bin hektarlık alan üzerine kurulu.
Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşuna (OSBÜK) göre şu an planlama aşamasında 48, kamulaştırması yapılan 30, altyapı hazırlıkları süren 44 OSB bulunuyor. Yeni OSB planlanan illerden Eskişehir, Konya ve Aksaray, deprem açısından risk taşımadıkları iddiasının aksine Jeoloji Mühendisleri Odasının paylaştığı raporlara göre diri fay hatları üzerinde bulunuyor. Ayrıca Konya sıklıkla obruk göçükleriyle gündeme geliyor.
2028 SONUNA KADAR ‘PARSEL PARSEL’
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in imzasını taşıyan orta vadeli programa (OVP) göre; “yatırım yeri” adı altında bugüne kadar yapılan kaynak aktarımlarının üstüne, patronlar uygun yatırım yerlerini belirleyebilsinler diye bir envanter hazırlanacak, yatırım yeri tahsisi sistemi “güçlendirilecek.”
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 2024-2028 strateji planına göre bu 5 yıllık sürede sanayi bölgelerinin sayısının artırılması hedefleniyor. Strateji planı, geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren OSB Uygulama Yönetmeliği’ndeki değişikliklerin OSB yönetimleri ve sanayi sermayesinden gelen talepler üzerine yapıldığını itiraf ediyor. İlerleyen süreçte yine patronların talebi doğrultusunda 7451 sayılı OSB Kanunu’nda da değişiklikler yapılacağı ifade ediliyor. Bütçe artışı sağlamak için mevzuat değişikliği yapılacağı da yine planda yer alıyor.
Strateji planına göre 2028 sonunda yer seçimi kesinleştirilen endüstri bölgesi, OSB ve hazır yatırım alanı sayısının 473’ten 588’e çıkarılması; OSB ve endüstri bölgelerinde üretim yapacak patronların emrine sunulacak parsel sayısı ise 76 bin 357 olarak belirtiliyor. 4 Ağustos 2023’te Gaziantep OSB için 3 milyon 146 bin metrekarelik alana tekabül eden 636 parsel arsa için acele kamulaştırma kararı verilmişti.
Strateji planına göre sanayi bölgelerinin sayısının artırılması için harcanacak miktar ise 95 milyar 777 milyon lira.
ZONGULDAK’TAN ADANA’YA YENİ BİR SANAYİ KUŞAĞI
Yıllardır, ucuz hatta ücretsiz yer tahsisi talep patronlar, iktidarın attığı adımlar nedeniyle memnun ve ‘taşınma’ hazırlıklarına girişmiş durumda. Aksaray Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Koçaş yatırımlara hazır olduklarını söylüyor. Koçaş, İzmit ve Körfez’den 70 civarında şirketin başvuru yaptığını, 15 şirketin ise Aksaray’da yer satın aldığını söylüyor.
Sanayinin taşınması üzerine hazırlıklarını sorduğumuz Aksaray Ticaret ve Sanayi Odası “Birkaç yatırımcı buraya geldi. Aksaray’da birçok ilçemizde OSB kurulumları tamamlandı. Yani yatırımcılar geldiğinde herhangi bir yer sıkıntısı yaşamadan yatırım yapabilirler” dedi.
Aksaray Ticaret Odası ise Aksaray’daki diri fayın kent merkezinden geçmediğini iddia ederek “Aksaray zaten Konya ovasında, düz bir alan olduğu için çok riskli değil” dedi ama OSB’lerin inşa edildiği yerlerde deprem olasılığına karşı bir çalışma yapılmadığını da söyledi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) gazetemizin konuya ilişkin sorularına yazılı yanıt verdi. Bu yanıtta Marmara Denizi etrafındaki illerin Türkiye’nin üretim kapasitesindeki yerine dair sayısal veriler sıralanarak, bu nedenle olası Marmara depreminin Türkiye ekonomisini son derece olumsuz etkileyebilme potansiyeline sahip olduğu gerçeği vurgulanıyor ve Orta Anadolu planı bir “imkan” olarak niteleniyor. Fabrikaların bir anda sökülüp taşınamayacağını ifade eden TOBB, “Zaman içinde doğru bir teşvik sistemi tasarlanırsa olabilir. Zonguldak’tan Adana’ya uzanan yeni bir sanayi kuşağını tahayyül edebilmek mümkün” diyor.
Konya Ticaret Odası Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Selçuk Öztürk ise Marmara’daki işletmelerin Orta Anadolu’ya taşınmasının dengeli kalkınmaya katkı sunacağını iddia ediyor. Konya-Ankara arasındaki 260 kilometrelik alanda, İstanbul yolu üzerinde Akşehir’e kadar demir yolu ve duble yolu hazır boş araziler olduğunu ifade ediyor.
Niğde Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şevket Katırcıoğlu da Niğde’deki OSB’lerin yüzde 100 kapasiteye ulaştığını, 6 Şubat depremlerinin ardından Marmara Bölgesi’nden 100’ün üzerinde üreticinin Niğde’de yer talep ettiğini söyledi.
‘İSTANBUL BİR VİTRİN, MİSAFİR AĞIRLAMA SALONU OLSUN’
Anadolu’daki sanayi patronlarının yanı sıra İstanbul Sanayi Odası (İSO) ve Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) gibi kurumlar da ‘Anadolu’ planını destekliyor. İstanbul Sanayicileri ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (İSİFED) Başkanı Muammer Ömeroğlu, orta ve büyük ölçekli işletme sahiplerinin deprem riski ve yaşam maliyeti nedeniyle İstanbul’dan gitmek istediğini söylemişti. Fabrika taşımanın kolay olmadığını savunan Ömeroğlu, “Anadolu’ya gidebilmemiz için gerekli şartların sağlanması gerekiyor” diyerek ilave teşvikler istemişti.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili Çetin Tecdelioğlu ise sanayinin taşınmasının ardından İstanbul’un yabancı sermaye ve müşterilerin ağırlanacağı bir vitrine dönüştürülebileceğini söylüyor.
TARTIŞMA 2017’DE BAŞLADI
OSB’lerin Anadolu’ya taşınmasına dair planlar yeni değil. Temmuz 2017’de, Ddönemin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, sanayicilerin daha geniş iş yerlerinde üretim yapabilmeleri amacıyla üretimin şehrin dışındaki geniş alanlara taşınmasını öngördüklerini söylemişti. Murat Kurum ise 2019’da İstanbul Sanayi Odası Meclis toplantısında sanayinin kent dışına taşınmasının başladığını söylemiş ve bu kapsamda Hadımköy’de sanayi patronlarının istediği 1.5 milyon metrekarelik alanın endüstri bölgesi olarak planlandığını ifade etmişti.
Mercedes, kamyon üretimini fabrika kurduğu Aksaray’a; Şişecam ise üretimini fabrikasını büyüttüğü Eskişehir’e çok daha önce taşımıştı.
YENİ OSB PLANLARI
Aksaray Eskil Tuz Gölü OSB ve Ortaköy Yunus Emre OSB'nin alyapısı hazırlanıyor. Gülağaç Gülpınar OSB ve Sarıyahşi planlama aşamasında, Sultanhanı ve Karkın TDİ OSB ise kamulaştırma aşamasında.
Konya'da hedeflenen OSB sayısı 12. Bu OSB'lerden 8’i (Akşehir, Beyşehir, Çumra, Karapınar, Konya, Konya Birinci, Konya Ereğli, Seydişehir) faaliyette. İki tanesi (Akşehir Gıda İhtisas ve Sarayönü) planlama aşamasında, bir tanesinin (Kulu) altyapısı hazırlanıyor ve biri için de (Ilgın) kamulaştırma yapılıyor.
Niğde’de iki OSB (Niğde ve Niğde Bor Karma ve Deri İhtisas) faaliyette. İkisi ise (Niğde II. ve Niğde-Bor TDİ OSB) planlama aşamasında.
Ankara’da toplan 13 OSB bulunuyor. Bu OSB'lerin 12 tanesi (Anadolu, Dökümcüler İhtisas, Ankara Sanayi Odası 2.ve 3., Ankara Sanayi Odası I., Ankara Uzay ve Havacılık İhtisas, Ankara-Çubuk TDİ OSB, İvedik, Başkent, Ostim, Polatlı, Polatlı Ticaret Odası, Şereflikoçhisar) faaliyette. Elmadağ Mobilyacılar İhtisas Sanayi Bölgesi’nin ise altyapı hazırlığı yapılıyor.
Eskişehir’de faaliyette olan iki OSB (Eskişehir ve Eskişehir-Beylikova Besi) mevcut. Bir OSB (Sivrihisar) için altyapı hazırlanıyor.
ULAŞIMA 190 MİLYAR AVRO, ÖNCELİK DEMİR YOLUNDA
OVP’deki planlar patronlara yatırım yeri tahsisi ile sınırlı değil. Endüstri bölgeleri ile organize sanayi bölgelerinin liman ve demir yolu bağlantıları için de kamu yatırımları artırılacak. Önümüzdeki yıllarda yüz milyarlarca liralık harcama planlanıyor.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının “2053 ulaştırma ve lojistik ana planı”na göre sanayi bölgeleri ile doğru yönlü hazırlanan ulaşım planı için 2029’a kadar 69.3 milyar avro, 2053’e kadar ise 189.3 milyar avro kaynak aktarılacak.
İktidarın ulaşım planında öncelikli yeri demir yolu tutuyor. Planlara göre 2029’a kadar 2 bin 765 km’lik hızlı tren yolu, 484 km konvansiyonel demir yolu, 76 km yüksek hızlı tren ve 262 km çok yüksek hızlı tren yolu yapımı planlanıyor.
2053’e kadar ise 6 bin 196 km hızlı tren hattı, bin 474 km konvansiyonel hat, 622 km yüksek hızlı tren ve 262 km çok yüksek hızlı tren hattı olmak üzere toplam 8 bin 554 km demir yolu hattı yapımı planlanıyor.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu Akdeniz’in doğusundan batısına uzanan otoyol projesini tamamlamak üzere olduklarını; hemen ardından Antalya’ya önce Eskişehir, sonra da Konya üzerinden bir yüksek hızlı tren getirmeyi planladıklarını açıklamıştı. 2029’a kadar hayata geçirilmesi planlanan YHT ve hızlı trenler ile de İzmir-Ankara ve İzmir-Aksaray’ın birbirine bağlanması bekleniyor.
BİNLERCE HEKTARLIK ALAN OSB ARAZİSİNE ÇEVRİLDİ
Son genel seçimin ardından binlerce hektarlık arazi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararıyla OSB ve teknoloji geliştirme bölgesi ilan edildi.
11 Mayıs 2023: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla Gaziantep Şehitkâmil’e bağlı Taşlıca Mahallesi’ndeki 108 hektar alan Gaziantep sanayi alanı olarak belirlendi. İslahiye’nin Esenler ve Yolbaşı Mahallelerinde bulunan ve toplamı 678 hektar olan iki alan ise İslahiye 2. OSB genişleme sanayi alanı olarak belirlendi.
4 Ağustos 2023: Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi 7. ilave alanı alt ve üstyapılarının tamamlanarak patronlara arazi tahsisi yapılması için acele kamulaştırma kararı yayımlandı. Kararda yer alan listeye göre Şehitkamil’e bağlı Aktoprak, Atabek, Bedirkent, Dülük, Erikli, Göksüncük Mahallelerinde 3 milyon 146 bin metrekarelik alana tekabül eden 636 parsel arsa için acele kamulaştırma kararı verildi.
Ankara’nın Yenimahalle ilçesine bağlı Yuva Mahallesi’nde yaklaşık 9 bin 500 metrekare, Orman Çiftliği Mahallesi’nde 30 bin 200 metrekare, Çankaya’ya bağlı Lodumu Mahallesi’nde 30 bin 700 metrekare, İzmir Balçova’ya bağlı İnciraltı Mahallesi’nde 6 bin metrekare, Konya Selçuklu’ya bağlı Ardıçlı Mahallesi’nde 38 bin 800 metrekare arazi teknoloji geliştirme bölgesi ilan edildi.
5 Ekim 2023: İstanbul Sarıyer’e bağlı Rumelihİsarı Mahallesi’ndeki 6 bin 150 metrekarelik alan ile İstanbul Üsküdar’a bağlı Kandilli Mahallesi’ndeki 47 bin metrekarelik alan teknoloji geliştirme bölgesi ilan edildi.
18 Kasım 2023: Adana Yumurtalık’ta 8 bin 891 hektarlık alan Ceyhan sanayi alanı olarak belirlendi. Zonguldak merkeze bağlı Çınartepe’de 11 bin metrekarelik alan ile İstanbul Ataşehir’e bağlı Küçükbakkalköy’de 3 bin metrekarelik alan teknoloji geliştirme bölgesi ilan edildi.
20 Nisan 2024: İzmir Çiğli’ye Bağlı Balatçık’taki 12 bin 500 metrekarelik alan ile Yalova Çiftlikköy’e bağlı Laledere’deki 5 bin 838 metrekarelik alan teknoloji geliştirme bölgesi ilan edildi.
7 Eylül 2024: Cumhurbaşkanı kararıyla Denizli Honaz’a bağlı Gürlek Mahallesi’nde 20 bin metrekarelik alan OSB teknoloji geliştirme bölgesi ilan edildi. Aynı gün Tokat merkeze bağlı Taşlıçiftlik Mahallesi’ndeki 83 bin metrekarelik alan ile Balıkesir’in Bandırma ilçesine bağlı Bezirci Mahallesi’ndeki 5 bin metrekarelik alan da teknoloji geliştirme bölgesi ilan edildi.
İktidarın yeni kara yolu planlarının rotası da sanayinin genişleme yönüyle paralel. 2035’e kadar 5 bin 839 km otoyol yapımının da tamamlanması bekleniyor.
SINIFIN ÖRGÜTLENMESİNDE ZORLUK: İŞÇİLERİN TECRİDİ
Şehir merkezlerinin dışına taşınan OSB’ler işçi sınıfının birliğini sağlayarak ortak hak mücadelesi yürütmesinin önünde de çeşitli engeller yaratıyor.
Sosyolog Fatma Ülkü Selçuk, AKP iktidarının ilk yıllarında kent dışına taşınan OSB’leri değerlendirirken bu bölgelerin yalıtılmış durumda olduğuna dikkat çekmiş ve eskisinden farklı olarak yeni kurulan OSB’lerdeki işletmelerin artık orta ve büyük ölçekli olduklarını vurgulamıştı. Bu işletmelerin çok iyi korunduğunu söyleyen Selçuk, bu tip OSB’lerde örgütlenmek için sendikalar arasında koordinasyon kurularak bir veya iki iş yerinin değil, daha fazla iş yerinin hedeflenmesi gerektiğini ifade ediyor. 1990’da faaliyete geçen Sincan OSB’den örnek veren Selçuk, “İşçiler arasında iletişimi önleyecek mekanizmalar var. Hatta aynı fabrikada çalışan işçiler dahi birbirlerinden izole ediliyor. Bu yüzden işçilerin yaşadığı yerlerde çalışma yapmak ve buradan hareketle iş yerlerine gitmek lazım. İş yeri çalışması olmadan sendikalaşma mümkün değil. Ancak iş yerlerinde örgütlenmek için, mahallelerden yaklaşıp, iş yerlerine taşınabilmek, iş yerlerindeki sorunlarla yaşamdaki sorunların bağını kurabilmek lazım” diyor.
Konya OSB’deki üretim ilişkilerini, bu ilişkilerde din, inanç, cemaat vs. gibi ögelerin etkisiyle “patron baba” figürünü “Emeğin Tevekkülü” kitabında inceleyen Yasin Durak ise sanayi bölgesinde patron ve işçi arasında aile, tanıdık dolayımı üzerinden kurulan enformel ilişkinin sonuçlarına dikkat çekiyor. Durak kitabında bu duruma şöyle dikkat çekiyor: “Hem işverenler hem de işçiler bu ilişki ağlarını maniple etme yetisine sahip olsa da, sosyal ilişkiler üzerindeki etkili manipülasyon, sıklıkla ‘Görünüşte mecbur olmaksızın’ verdikleri tavizler nedeniyle işverenlerce sağlanır. ‘Piyasanın’ acımasızlığı işverenin ‘koruyuculuğuyla’ karşılandıkça hegemonik ilişki sağlamlaşır. Konya Organize Sanayi’de bu türden taviz ve ‘korumaların’ birçok örneğini bulmak mümkün.”