23 Eylül 2024 05:04

Yaşlı bakımı özelleşiyor, yük kadına kalıyor

Asgari giderleri karşılayamaz hale gelen emekliler huzurevlerine yöneliyor. Ancak 11 bin liraya varan huzurevi fiyatları, kamusal huzurevlerinin yetersizliği yaşlıları çaresiz bırakıyor.

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Eylem NAZLIER
İstanbul

Son dönemde huzurevleri ve yaşlı bakım merkezlerinde oda fiyatlarına yapılan yüksek zamlar kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Genel olarak yüzde 300 ile yüzde 360 oranında zam uygulanan huzurevi fiyatları, yaşlı bakım hizmetlerinin erişilebilirliğini ciddi anlamda tehlikeye soktu. Yükselen kira bedelleri, gıda fiyatlarındaki artış ve faturalara gelen zamlarla baş etmekte zorlanan yaşlılar huzurevlerine yönelmeye başlasa da karşılaştıkları manzara iç açıcı değil.

"HUZUREVİ SIRASI BEKLERKEN HAYATLARINI KAYBEDİYORLAR"

SES Bursa Şube Eş Başkanı Alican Özden, hükümetin ekonomi politikalarının özel teşebbüsleri destekler nitelikte olduğunu ve sosyal devlet anlayışından uzaklaştığını vurguladı. Özden, yaşlıların artan huzurevi taleplerinin temel nedenlerini sıralarken, en düşük emekli maaşının 12 bin 500 TL olduğunu hatırlatarak artan yaşam maliyetleri ve sağlık hizmetlerine erişim sorunlarının huzurevi talebini artırdığını belirtti. Huzurevi oda ücretlerinin özellikle büyük şehirlerdeki uzun bekleme sürelerini azaltmak amacıyla artırıldığını ifade eden Özden, “Huzurevi sırası beklerken hayatını kaybeden yaşlılarımız var. Bu durum çok acı. Oda ücretlerini artırarak bekleme sürelerini kısaltmak ise yaşlılarımıza yapılan büyük bir haksızlıktır” dedi.

"BU FİYATLARIN ÖDENMESİ MÜMKÜN DEĞİL"

Özden, özellikle de çift başvurularındaki artışa rağmen yetersiz kapasitenin ciddi bir sorun oluşturduğunu vurguladı. Özden, gelen tepkiler üzerine huzurevi ücretlerinin kısmen düşürüldüğünü belirterek huzurevi fiyatlarını aktardı: “Üç kişilik bir odanın fiyatı 2 bin 260 TL’den 7 bin 276 TL’ye çıkarılmıştı. Gelen tepkiler üzerine bu fiyat 4 bin 500 TL’ye düşürüldü. İki kişilik oda ise 3 bin 110 TL’den 9 bin 330 TL’ye yükseltildi, ancak tepkiler sonrası 5 bin 280 TL’ye indirildi. Tek kişilik oda ise 3 bin 550 TL’den 10 bin 650 TL’ye yükseltildi ve tepkilerden sonra 9 bin 940 TL olarak belirlendi. Ancak bu indirimler beklentileri karşılamaktan çok uzak. Emekli aylıklarına gelen yüzde 19’luk zamlar ya da asgari ücrete ocak ayından beri yapılmayan zamlar düşünüldüğünde zamların eşitlik politikasına ne kadar aykırı olduğu daha kolay anlaşılmaktadır. Kamuya ait huzurevlerinde yer bulamayan yaşlılarımız özel huzurevlerinde yönlendirilmekte fakat özel huzur evlerindeki astronomik fiyatları ödemesi mümkün olmayan yaşlarımız uzun yıllar huzurevi sıralarında beklemek zorunda kalmaktadır” dedi.

Özden, özellikle son dönemde yaşlı çiftlerin huzurevlerine birlikte başvurularında artış yaşandığını belirtti. Artan yaşam maliyetlerinin bu durumu tetiklediğini ifade eden Özden, “Faturalar, market ve kasap alışverişlerindeki artışlar, ilaç fiyatlarının yükselmesi yaşlılarımızın belini büküyor. Bu yüzden artık huzurevlerinde çiftler birlikte kalmak istiyorlar” dedi. Ancak kapasite yetersizliğinin bu talepleri karşılayamadığını vurgulayan Özden, şunları ekledi: “Huzurevlerinde yeterli oda bulunmuyor. Örneğin, 200 kişilik bir kapasitesi olan bir huzurevinde sadece 2-3 oda çiftler için ayrılmış durumda. Bu da çiftlerimizin sıraya girmesine ve birlikte kalma isteklerinin karşılanamamasına yol açıyor. Eğer huzurevine kabul edilirlerse de kadınlar kadın bölümünde, erkekler erkek bölümünde kalmak zorunda kalıyor.”

Özden, “Yükselen kira bedelleri, gıda ve ulaşım harcamaları, faturalardaki artış ve enflasyon yaşlıların yaşamını zorlaştıran faktörlerin başında geliyor. Özellikle emekli maaşlarının kira bedellerini karşılayamadığı bir ortamda, yaşlılar için huzurevi seçeneği cazip hale geliyor. Ancak özel huzurevlerindeki yüksek fiyatlar, bu seçeneği de erişilebilir olmaktan uzaklaştırıyor” diye konuştu.

17 İLDE KAMUYA AİT HUZUREVİ YOK

Kamuya ait huzurevlerinin sayısının yetersiz olduğunu belirten Özden, her belediyenin mutlaka huzurevi hizmeti sunması gerektiğinin altını çizdi. Bakanlığın resmi sitesinden alınan verilerle 17 ilde huzurevi olmadığının bilindiğini söyleyen Özden, “Bu illerin de ağırlıklı olarak Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesinde bulunan illerde olduğu görünmektedir. Bu illerimizde ağır sanayinin olmaması, yine buna bağlı olarak geniş aile modelinin yaygın olması, huzurevi taleplerinin daha az olmasına neden olabilmektedir” dedi.

Türkiye'de huzurevi bulunmayan iller şöyle: Hakkari, Mardin, Şırnak, Diyarbakır, Bitlis, Muş, Batman, Erzurum, Siirt, Bingöl, Şanlıurfa, Iğdır, Kilis, Adıyaman, Kayseri, Konya ve Kırıkkale.

EVDE BAKIM VE SAĞLIK HİZMETLERİ DE YETERSİZ

Özden, ayrıca evde bakım ve sağlık hizmetlerinin yetersizliğinin yaşlıların evlerinde bakım alabilme imkânını sınırladığını dile getirdi. Yaşlı vatandaşların temel ihtiyaçları karşılamaktan uzak bir yaşam standardına sahip olduğunu vurgulayan Özden, “Bilindiği üzere yaşlılıkla birlikte şeker, tansiyon, kolesterol gibi kronik ve süreğen hastalıklar artmakta ve bu hastalıklar karşısında dengeli ve sağlıklı bir ortamda yaşam sürdürmek gerekmektedir. Yaşlılarımızın artan sağlık sorunları nedeniyle hastane randevularında boş yer bulamamaları da yine huzurevi taleplerinin artmasına neden olmaktadır. Şehir hastanelerinin şehir merkezlerine uzak noktalarda olması, ulaşım sorunlarının giderilememesi, göz, cildiye, plastik cerrahi gibi poliklinik randevularının bulunamaması yaşlılarımız açısından risk oluşturmaktadır” ifadelerini kullandı.

COVID-19 pandemisi döneminde huzurevi taleplerinin arttığını belirten Özden, bu dönemde yaşlıların ihtiyaçlarının yeterince karşılanamadığını ve huzurevi taleplerinin göz ardı edildiğini söyledi. Özellikle büyük şehirlerde huzurevlerine başvuru sıralarının çok uzun olduğunu vurgulayan Özden, "Bugün 400-500 kişinin sırada beklediği huzurevleri var. Bu başvurular karşılanamıyor ve yaşlılarımız özel huzurevlerine yönlendiriliyor” dedi.

"MEVCUT DÜZEN YAŞLILARI YALNIZ BIRAKIYOR"

Washington Üniversitesi Sağlık Metrikleri ve Değerlendirme Enstitüsü’nün araştırmasına göre, Türkiye’de Alzheimer ve Demans hastalıklarının 2050 yılında yüzde 277 oranında artacağı ve yaşlı nüfusun üç milyonu geçeceği öngörülüyor. Özden, bu verileri de göz önüne bulundurarak Türkiye’nin uzun vadeli sosyal politikalarının geliştirilmesi gerektiğini vurguladı: “Şu an bile huzurevi sırası bekleyen yüzlerce yaşlımız var. Gelecekte bu sayı daha da artacak. Devletin huzurevi ihtiyacını karşılamak için acil önlemler alması gerekiyor. Huzurevi fiyatlarındaki artış sosyal devlet anlayışına aykırı. Emekli maaşlarına yapılan zamlar huzurevi ücretleriyle karşılaştırıldığında yetersiz kaldığını görüyoruz. Bir sosyal devletin en önemli görevlerinden biri, muhtaç yaşlılarına sahip çıkmaktır. Ancak mevcut ekonomik düzen, yaşlılarımızı yalnız bırakıyor. Huzurevleri ve yaşlı bakım merkezlerindeki zamların geri çekilmesi ve kamuya ait huzurevlerinin sayısının artırılması gerekir. Devlet yaşlı bakımına daha fazla yatırım yaparak bu sorunu çözebilir.”

YAŞLI BAKIM KADINLARIN OMZUNA YÜKLENİYOR

Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Adile Doğan, huzurevi ve bakım evlerindeki fiyat artışlarının kadınları ciddi şekilde etkilediğini belirtti. Doğan, “Zaten yaşlı bakımı başlı başına kadınların en büyük yüklerinden biriydi. Kadınlar, yıllarca çalışamayıp hayatlarını yaşlı bakımlarına adadılar. Bu yük, kadınların omuzlarından bir nebze kalksın diye huzurevlerine başvuranlar da var. Bu bir lüks değil, zorunluluktan yapılıyor. Fakat son dönemlerde özel bakım evlerinin hızla çoğalması, uygun olmayan fiziki koşullara sahip binaların yaşlı bakım evine çevrilmesi ve fiyat artışları, bu durumu daha da zorlaştırdı” diye konuştu. Doğan, özel bakım evlerinin artması ve bu tesislerdeki denetimsizliğin, huzurevi zammı kadar büyük bir sorun olduğunu vurguladı. Devlet bakım evlerindeki sıkıntılara da değinerek, geçtiğimiz günlerde bir huzurevinde yaşlıların uyuz kaptığını ve hastaların özel merkezlere transfer edildiğini aktardı.

"DEVLET ERİŞİLEBİLİR HUZUREVLERİ SAĞLAMALI"

Gülsuyu-Gülensu Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Gülten Dokuyan ise yaşlı bakımının kadınların omzuna yüklenmemesi gerektiğini belirtti. Dokuyan, “Devletin, yaşlı bakımı için daha erişilebilir ve ekonomik bakım evleri sağlaması gerekiyor. Ancak şu anda yaşlı bakımı tamamen kadınların üzerine kalmış durumda. Kadınlar hem ev işleri hem de yaşlı bakımı ile uğraşmak zorunda kalıyor. Bir arkadaşım, yaşlanan babasına bakmak zorunda kaldı ve bu durum onun hem sosyal hayatını hem de çalışma imkânlarını kısıtladı” dedi. Ekonomik koşullar nedeniyle huzurevi ücretlerinin birçok aile için karşılanamaz hale geldiğini ifade eden Dokuyan, “Bu fiyat artışları, yaşlı bakımını yeniden kadınların omzuna yüklüyor. Birçok kadın, yaşlılarını huzurevlerinden alıp evde bakım yapmak zorunda kalacak. Devletin, kadınları bu yükten kurtaracak adımlar atması şart” şeklinde konuştu.

VERİLERLE TÜRKİYE’DE YAŞLI BAKIMI

  • 2023’te toplam 26 milyon 309 bin 332 haneden 6 milyon 458 bin 465'inde yaşlı nüfus olarak tanımlanan, 65 ve daha yukarı yaşta en az bir fert bulunduğu görüldü. Diğer bir ifadeyle, hanelerin yüzde 24,5'inde en az bir yaşlı fert yaşadığı görüldü.
  • En az bir yaşlı fert bulunan 6 milyon 458 bin 465 hanenin 1 milyon 669 bin 270'ini tek başına yaşayan yaşlı fertler oluşturdu. Bir diğer ifadeyle yaklaşık olarak her 5 yaşlıdan biri yalnız yaşıyor. Yalnız yaşayan yaşlıların yüzde 74,4'ünü kadınlar, yüzde 25,6'sını ise erkekler oluşturuyor.
  • Türkiye’de toplam 168 kamu huzurevi, 270 özel huzurevi, 6 yaşlı yaşamevi, 40 gündüzlü bakım ve yaşlı yaşam merkezi, diğer bakanlıklara ve yerel yönetimlere bağlı ise 21 huzurevi var.
  • 14 bin 704 kişi kamu huzurevlerinde, 13 bin 315 kişi özel huzurevinde, 22 kişi yaşlı yaşamevlerinde, 1037 kişi gündüzlü bakım ve yaşlı yaşam merkezi, 1920 kişi diğer huzurevlerinde kalıyor.
  • Sigortası olmadığı için yaşlı aylığı alan yurttaşlara aktarılan toplam tutar 2 milyar 649 milyon 329 bin 509 TL.
  • Sigortası olmadığı için devletin yaşlı aylığı ödediği kişi sayısı ise 750 bin 795.
Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

"AFAD'ın MSB'den istediği hava araçlarının uçuş maliyeti MSB’ye aktarılmadı"

SONRAKİ HABER

AKP'lilerin mangalda sucuk partisi tepki çekti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa