Okan Buruk geri döndü, Fenerbahçe’de değişim sancıları

Metin TAŞKIRAN
İstanbul

Süper Lig’in 2023/24 sezonunun ilk derbisinde gülen taraf Galatasaray oldu. Ligin 6. haftasında ezeli rakibine konuk olan sarı-kırmızılı ekip, 3 puanı 3 golle alarak rakibiyle arasındaki puan farkını 5’e çıkardı. Uzun bir maratonun daha başlarında olunması sebebiyle puan hesapları için erken olsa da son iki sezonun şampiyonu Galatasaray bu sene de iddiasını iyi bir oyunla ortaya koydu.

Şampiyonlar Ligi ön eleme maçlarında kendisinden daha düşük profildeki Young Boys takımına elenen Galatasaray, transfer dönemini de -Osimhen gibi mevkisinde sayılı oyunculardan birini kadrosuna katmasına rağmen- eleştiri oklarını üzerine çekerek kapatmıştı. Saha dışında ise karaborsa bilet iddiaları ve yasa dışı bahis sponsorluğu gibi skandallarla gündeme gelen Galatasaray yönetimi için işler pek de yolunda gitmiyordu. Ancak cumartesi gecesi Kadıköy’de kazanılan galibiyet tüm tartışmaların üzerini örtmeye yetti.

BURUK’UN KIRILMA ANLARI

Tüm bu gürültünün ortasında sahada önemli bir başarı yakalayan Galatasaray’ın Hocası Okan Buruk için ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Saha dışındaki olumsuz faktörleri oyununa yansıtmamayı uzun süredir başaran Buruk, önceki Kadıköy derbilerinde olduğu gibi yine oyununa yeni şeyler ekleyerek galibiyetin en önemli faktörü oldu. Geçtiğimiz sezon “şampiyonluk maçı” diye çıkılan son derbiden bu yana hedef maçlarda başarısız olan Okan Buruk için yine önemli kırılma anlarından biri oldu bu maç.

Son yıllarda alışılmış olan düşük seviyeli maçların aksine, bol pozisyonlu, bol mücadelenin olduğu, iki takımın da birbirine karşılık vermeye çalıştığı bir derbi izledik. Uzun süredir gelenekselleşen, az pozisyonlu çok temkinli sezonun ilk derbilerine kıyasla Kadıköy, bolca risk alınan bir geceye sahne oldu.

YUNUS HAMLESİ ÖNEMLİ BİR FARK YARATTI

Maça iyi başlayan taraf ev sahibi ekip olsa da yarattığı fırsatları gole çevirememesi Fenerbahçe açısından derbinin öne çıkan sonuçlarından biriydi. Her ne kadar Galatasaray’ın bulduğu üç golden ikisi taçtan gelmiş olsa da akan oyun ve yüksek tempo sonuç için belirleyici faktörlerden biri oldu. Lig maratonunda birçok büyük maça önemli değişiklikler ve beklenmedik planlar/taktiklerle çıkan Okan Buruk, cumartesi akşamı sıra dışı bir ilk 11 denemedi. Son maçlarda galibiyete giden kadroyu koruyan Buruk’un bu derbideki saha içi alametifarikası Yunus Akgün oldu. Özellikle Fenerbahçe’nin Fred-Szymanski-İsmail orta sahasına karşı üstünlük kuran sarı-kırmızılı takımın bunu çizgiden birçok defa saha içine kateden Yunus sayesinde rahatlıkla başarabildiğini gördük. Yüzde 96 (28/27) gibi yüksek bir pas başarısı ortaya koyan Yunus Akgün, top akışı ve oyun kurmada da sahanın en etkili isimlerinden biriydi.

TORREİRA BİLİNDİĞİ GİBİ

Galatasaray açısından Lucas Torreira’ya da ayrıca değinmek gerekiyor. Maçın kilidini açan gol ile en önemli kırılma anlarından birinde başrol olan Uruguaylı 6 numara, alışılan kalitesinden ödün vermedi. Maç boyunca toplu oyunda ya en iyi seçeneği ya da ikinci en iyiyi topla buluşturan Torreira hat kıran paslarının yanı sıra savunmada da hünerlerini gösterdi.

Galip takım için son olarak Gabriel Sara’nın da iyi bir performans gösterdiğini belirtmek gerekiyor. Son golün sahibi olan yeni transfer, Galatasaray orta sahasına neler katabileceğini ilk büyük maçında izletti.

YÜKSEK TEMPO DEPLASMAN TAKIMINA YARADI

Ligin fizik gücü en yüksek ekiplerinden biri olan Galatasaray’a karşı, teknik becerileriyle öne çıkan Fenerbahçe açısından oyunun yüksek tempoda sürmesi iyi bir tercih olmadı. Savunma ve hücumda bütünlüklü bir oyunun olmaması da ev sahibi takımın önemli defolarından birini oluşturdu. İstatistiklere bakıldığında skorun 1-3 olmaması gerektiği düşünülse de maç sonu sarı-lacivertli ekibin hocası Mourinho’nun da dediği gibi “Ne kadar kaçırdığınızın bir önemi yok, onlar 3 gol attı, Fenerbahçe 1.”

Maç boyunca hücum planındaki tek düzelik Fenerbahçe hocasının eksik olduğu noktalardan bir diğerini oluşturdu. Maçın ilk bölümünde etkili olan ev sahibi takım topu daha çok Allan Saint-Maximin ile sol önde kullanırken, bu yeni transferin Kaan Ayhan ile girdiği ikili mücadelelerden başarıyla çıkması sonucu önemli pozisyonlar da yakalandı. Özellikle maçın ilk yarısında oyun kurulumu ve ön bölümde takımın şekillenmesinde etkili olan Edin Dzeko da sarı-lacivertli ekipte öne çıkan oyuncular arasındaydı.

KALİTELİ AYAKLAR BEKLENENİ VEREMEDİ

Maç boyunca ortaya çıkan fırsatları iyi değerlendiremeyen sarı kanarya, kritik anların neredeyse hiçbirinde kaliteli ayaklarından beklediği gol katkısını da alamadı. Ev sahibi takım, oyunun iyi göründüğü bölümünde dahi yüksek yoğunluklu bir pres ortaya koymadı. Rakip takımdaki Yunus’un performansının aksine Dusan Tadic oyunun kurulmasında etkili rol oynayamadı. Geçtiğimiz sezonun başrollerinden olan Sırp oyuncu bu maçta sadece 13 (8’i başarılı) pas verdi. Sarı-lacivertli ekibin Santraforu Edin Dzeko’nun 33 (21’i başarılı) pas verdiği bir karşılaşmada Tadic’in böyle kullanılması Fenerbahçe’nin hücum oyunundaki zaaflarını daha da görünür hale getirdi. Kimi zaman şansızlığı da içinde barındıran son vuruşlardaki başarısızlık skorun yakalanamamasında etkili olunca ev sahibi takım sezonun ilk önemli maçında iyi bir sınav veremedi.

TEHLİKELİ DEĞİŞİKLİKLER

İlk yarıdaki kötü performansının ardından ikinci 45 dakikaya İsmail yerine Amrabat ile başlayan Fenerbahçe teknik kulübesi, oyunun 3-1’e geldiği bölümde bol riskli kararlar aldı. En-Nesyri-Djiku değişikliğinin üzerine Fred’in yerini Mert Hakan’a bırakması, geceyi unutulmayacak skorlara götürebilirdi. Ancak Deplasman Hocası Okan Buruk, bu hamlelere temkinli yaklaşarak skoru korumayı seçti. Mourinho ise yaptığı değişikliklerle zaten kontrol edemediği orta sahayı rakibe teslim etmenin dışında skorda bir değişiklik yaratamadı.

DEĞİŞEN OYUNUN SANCILARI

Geçtiğimiz sezon sahaya yerleşen set oyununun aksine daha savunma arkasına atılan uzun toplarla pozisyon arayan, geçiş oyununa yatkın yeni Fenerbahçe, oyun planındaki değişikliklerin sancılarını hâlâ yaşıyor. Bir önceki sezona göre birkaç oyuncu dışında sahaya benzer 11’lerle çıkan sarı-lacivertli ekip, oyun planındaki değişiklikleri ilk defa güçlü bir rakip karşısında test etti. Geçen sezona göre özellikle Dusan Tadic’in kullanımı hâlâ kafalarda soru işareti yaratıyor, bu performansla İrfan Can Kahveci’yi daha ne kadar yedek kulübesinde oturtacağı da meçhul. Şimdiye kadar ligde 6 maçta 4 galibiyet 1 beraberlik ve 1 mağlubiyet alan Fenerbahçe için bu karşılaşmadan alınacak/alınmayacak dersler sezonun geri kalanında belirleyici olacak.

Fenerbahçe Başkanı, kongre sürecinde “Öyle bir takım kuracağım ki şampiyonluk sözü vermeme gerek kalmayacak” demişti, takımın en önemli transferi ise saha içine değil teknik kulübeye gerçekleşmişti. Jose Mourinho kendisinden önce yine büyük iddialarla gelen Portekizlinin aksine ligi ve takımın zaaflarını ciddiye almazsa Jorge Jesus’tan farklı bir sonuç almaya o büyük kariyeri de yetmeyecek.

Galatasaray, derbide Fenerbahçe'yi 3-1 yendi

"The Special One” Fenerbahçe'de: Mourinho tartışılmaz peki geçen 6 sezon?

Galatasaray, tartışmalı 'meritking.news' sponsorluğunu askıya aldı

Geldi bir tufan gitti bir boran: Fenerbahçe kongresi