23 Eylül 2024 13:31

Nilüfer Apartmanı davası: Tutuklu sanıkların tutukluluk hallerine devam kararı

Hatay’da 56 kişinin hayatını kaybettiği Nilüfer Apartmanı davasının üçüncü duruşmasında, yapı denetim uzmanı "vicdanen müsterihim" dedi. Tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi

Fotoğraf: ANKA

Paylaş

Maraş merkezli 6 Şubat depremlerinde Hatay'ın Antakya ilçesi Odabaşı Mahallesi'nde yıkılan Nilüfer Apartmanı'nda 56 kişi yaşamını yitirdi. Nilüfer Apartmanı ile ilgili açılan davanın üçüncü duruşması Hatay 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya hayatını kaybedenlerin ailelerinin yanı sıra tutuklu müteahhit Murat Fuatoğlu SEGBİS aracılığıyla katıldı. Tutuklu yapı denetim uzmanı Mehmet Haşim Eraslan, tutuksuz yargılanan Bülent Seküçoğlu ise duruşma salonunda hazır bulundu. Diğer 9 sanık ise duruşmaya katılmadı. Duruşma 13 Aralık’a ertelendi.

"BENİM DE EVİM YIKILDI, VİCDANEN MÜSTERİHİM"

Duruşmada sanıklara söz verildi. Sanık Mehmet Haşim Eraslan, "4708 sayılı yapı denetim yasası kapsamında tüm görevleri yaptığıma inanıyorum. 6 Şubat depreminde olanlara dair benim yapabileceğim bir şey yok. Bilirkişi raporu gerçekleri yansıtmıyor. Örselenmiş yerde alınmış numune binanın genel halini doğru olarak vermez. Boğaziçi Üniversitesi'nde hocaların hazırladığı 16 sayfalık bir makale var. Makalenin başlığı 'Depremde yıkılan binalardan beton numunesi alınabilir mi?' Makalede 'yıkılmış binadan beton numunesi alınabilir ancak bunların ne amaçla kullanılacağı çok açıktır. Karot numuneleri üzerinde değerlendirme yapmak daha zordur ve kesinlik içermeyecektir. 11 aydır tutukluyum. Benim de evim yıkıldı, vicdanen ben müsterihim" diye savunma yaptı. 

Sanık Eraslan'ın avukatı, Hatay Valiliği'nin Nilüfer Apartmanı'nın yıkılmasıyla ilgili kamu görevlilerine soruşturma izni vermediğini hatırlatarak, "Hatay Valiliği kamu görevlilerine soruşturma izni vermedi, aynı kişi yargılanıyor. Bu adil yargılanma ve silahların eşitliği ilkesine aykırıdır. Valilik, yapı denetim şartlarına uyduğunu ve standarda uygun olduğunu ve kamu görevinin kusuru olmadığını belirtti. Günümüzde hazır beton kullanılıyor, dosyaya giren CD'de beton ve demir numunelerinde analizi yapan firmanın incelemeleri vardır. Suçun en üst sınırından ceza almış olsa dahi infaz kanununa göre tahliye edilmesi gerekir" diye konuştu.

Sanık Murat Fuatoğlu savunmasında, "Benim yetki alanım kısıtlıdır. Binaya beton dökülürken ve diğer aşamalar benim kendi karar verme gibi yetki verme durumum yok. Herhangi bir eksiğim ve art niyetli yaklaşımım hiç olmadı. Beton kontrol edildikten sonra dökülüyordu. 18 aydır tutukluyum. Ben de yakınlarımın çoğunu kaybettim. Yasını bile tutamadım" dedi.

Müştekiler de sanıklardan şikayetçi olduğunu belirtti.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı 13 Aralık 2024 tarihine erteledi. (ANKA)

ÖNCEKİ HABER

İsrail, Lübnanlıların telefonlarına "bulunduğunuz yeri boşaltın" mesajı gönderdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa