23 Eylül 2024 18:08

Ayvalık Film Festivali sona erdi: Festivaller yerli filmlerin gösterimi için bazen tek imkan

Festival seçkisinde olan filmlerin birbiriyle yarışmaması doğalında iyi bir sonuç doğuruyor. İzleyicisi de oyuncusu da yönetmeni de yalnızca iyi film izlemek, izletmek ve bu ortamı yaşamak istiyor.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Sedef AKÇAY
Balıkesir

Ayvalık Film Festivali izlemiş olduğumuz filmlerin hoşnutluğuyla, tatlı anılarla, Ayvalık’ın rüzgarının ılık hissiyatıyla birlikte sona erdi. Festival, katılımcılarına zengin film programıyla, film dışı etkinlikleriyle dolu dolu bir altı gün yaşattı. Festival hazır taze bir şekilde geçmişken neler oldu neler dikkat çekti diyerek bir ajanda tutalım.

Ayvalık’ın taş evlerinin, dar ve renkli sokaklarının ortasında bu ruhu yansıtacak mekanlarda film gösterimleri yapıldı. Ayvalık Belediyesi Büyük Amfitiyatro, Vural Sineması, Fabrika Ayvalık, İsmet İnönü Kültür Merkezi, ASKEV Sera, Kırlangıç Ayvalık gösterimlerin olduğu yerlerdi. 17 Eylül Çarşamba günü festivalin açılış filmi, Francis Ford Coppola’nun Megalopolis’i amfitiyatroda gösterildi -ki film Türkiye’de ilk defa gösterilmiş oluyor böylelikle.

20 Eylül Cuma günü ASKEV’de “Traugott” belgeselinin gösterimi yapıldı. Almanya’da Nazi faşizminden kaçan bir akademisyen olan Traugott Fuchs’un botanik aşığı olduğunu öğreniyoruz ve belgesel de neredeyse bir botanik bahçesi olan ASKEV’de gösteriliyor. Mekan seçimlerinin isabetli oluşu festivale ayrı bir hava katıyor. Diğer günlerde eş zamanlı olarak ayrı film gösterimleri ayrı mekanlarda devam etti. Festival izleyicileri de festival boyunca bir mekandan diğerine giderek izlemek istedikleri filmleri takip etti. Şehrin içindeki bu koşturmaca halini, hangi filme gitsem ikilemlerini gözlemlemek oldukça keyifliydi. İzleyicilere festivale dair fikirlerini sorduğumuzda aldığımız cevaplar genelde memnuniyet içeren cümleler oluyor ama şöyle bir üzüntüleri de var tabii: “Aynı saatte izlemek istediğim iki güzel film var. Yetişemiyoruz, seçilen filmler çok iyi” diyerek aslında festival seçkisine dair fikirleri almış oluyoruz. Gerçekten de izleme fırsatını bulduğumuz filmlere bakınca salonun hep dolu olduğunu söyleyebiliriz. Katılımcıların yaş grupları da oldukça geniş. Festival kapsamında animasyondan, belgesele, kısa film seçkisinden uzun metraja kadar çeşitli gösterimler oldu. Örneğin öğle vakti 12.00’de gösterilen, Oscar Ödüllü Avustralyalı Animasyon Sanatçısı Adam Elliot’un “Memoir of a Snail” (Bir Salyangozun Anıları) animasyonu da doluydu ve bu yüzden başka bir güne ek seans konuldu. İran yapımı bir film olan “My Favourite Cake” (En Sevdiğim Pastam) da gösterimini dolu bir salonda yaptı ve sonrasında yoğun talep üzerine başka bir güne yine ek seans konuldu.

VURAL SİNEMASININ DAİMİ AÇIK OLMASI TALEP EDİLİYOR

Ayvalık’ta sinemasever potansiyelinin güçlü olduğuna dair bir intiba bırakıyor tabii tüm bunlar. Ayvalık’ın yerlileriyle konuştuğumuzda, film izlemek istediklerinde tek seçeneğin bir AVM sineması olduğunu öğreniyoruz. Buranın da ses sisteminin kötü olduğunu ve ayrıca AVM içerisinde film izlemek istemediklerini de ekliyorlar. Talepleri de şu, Vural Sinemasının daimi olarak açılması. Bu vesileyle öğrenmiş oluyoruz ki, Vural Sineması yalnızca festival kapsamında açıkmış. Böylelikle taleplerini de dile getirmiş olalım.

Festival henüz yeni sayılabilecek bir yaşta ve buna rağmen oldukça iddialı. Bunda şüphesiz festival organizasyonunun başarısı söz konusu. Festivali düzenleyen Seyir Derneği, Festival Direktörü Azize Tan ve ekibi büyük bir özveriyle çalıştılar. Emekleri için onlara da teşekkür etmiş olalım. Tüm ekip sürekli koşturdu ve her şeyin eksiksiz olması için uğraştılar. “Ayvalık tarihi, kültürü, mimarisi, mutfağı, konumu ve duyarlı sakinleriyle film festivali yapmak için mükemmel bir ortam sunuyor” diyerek yola çıktılar ve sürdürüyorlar.

‘YENİ BİR…’ ÖDÜLÜ SİNAN KESOVA’NIN OLDU

Festival seçkisinde olan filmlerin birbiriyle yarışmaması doğalında iyi bir sonuç doğuruyor. İzleyicisi de oyuncusu da yönetmeni de yalnızca iyi film izlemek, izletmek ve bu ortamı yaşamak istiyor. Festivalde yalnızca genç sinemacıları teşvik etmesi adına “Yeni Bir …” Ödülü veriliyor. Bu ödül de kategori ayrımı olmaksızın, o yıl içinde sinema alanında gösterdiği başarıyla dikkatleri çeken yeni bir yönetmen, oyuncu, senarist, kurgucu, ses tasarımcısı vb. içinden seçiliyor. Bu sene ödül “Büyük Kuşatma” filmiyle “Yeni Bir Kurgucu” adı altında Filmin Kurgucusu ve Yönetmeni Sinan Kesova’ya verildi.

KATILIMCILAR FESTİVALİ DEĞERLENDİRDİ

Festivale dair söylenecek çok şey var ama şimdi de biraz festival katılımcılarından aldığımız izlenimleri doğrudan aktaralım.

ALİCAN YÜCESOY: UMARIM ÇÖKEN FESTİVALLERE DÖNÜŞMEZ

Oyuncu Alican Yücesoy: “Ben daha önce ilk festivale katılmıştım, çok güzeldi. Bu da ikinci gelişim, burada olmak güzel. Zaten Azize bu işi çok iyi yapıyor. Çok mutluyum, çok memnunum. Umarım daim olur, her sene devam eder. Çöken festivallere dönüşmez. Böyle kaldıkça dönüşmez zaten de. Teşekkür ediyorum.”

Oyuncu Hazal Türesan: “Harika filmlerin olduğu, harika insanların bir araya geldiği, sanatın konuşulduğu ve sanatın halkla bu kadar kolay, bu kadar itinayla ve bu kadar zarif bir biçimde buluştuğu bir festivaldeyim. Çok mutluyum bu yüzden, iyi ki var Ayvalık Film Festivali. Filmimize ilgi çok güzeldi, salon doluydu. İnsanların önce merak etmesi çok güzeldi ve sonra bütün film boyunca hiç ara olmamasına rağmen dikkatle izlemesi çok güzeldi. Finalde gördüğümüz manzara, insanların sevmesi… Bunun için yapıyoruz zaten, birlikte olmak için. Teşekkür ediyoruz.”

SERDAR ORÇİN: YAPTIĞIMIZ İŞİN AMACINA ULAŞTIĞINI GÖRÜYORUZ

Oyuncu Serdar Orçin: “Daha önce bir defa daha katılmıştım, o zaman da çok güzel geçmişti şimdi de çok güzel geçiyor. Ayvalık’a gelecek olma fikri bile insanı mutlu ederken bir de üstüne film izlemek burada, oynadığınız filmin gösterilmesi mutluluk verici. Burası oturmaya da başladı artık, 4-5 salonda filmler gösteriliyor ve hepsi doluyor güzel de bir ilgi var. Bunun bitmemesini umut ediyorum ve hatta büyüyerek devam etmesini diliyorum. Filmimize ilgi çok iyiydi, biz İstanbul Film Festivali’nde iki defa gösterim yapmıştık izleyiciyle. Oradaki tepkilerle buradaki tepkiler neredeyse birebir aynıydı, bu da birçok şeyi anlatıyor bize. Şimdi önümüzde de Adana Altın Koza Festivali var, orada bir daha izleyeceğiz hem halkla hem de jüri, bakalım ne diyecek. Ama bizim için durum artık birinin ödül vermesiyle ilgili bir şey değil. Biz yaptığımız şeyin olduğunu, amacına ulaştığını görmüş hissetmiş vaziyetteyiz zaten.”

BERKE BAŞ: BULUŞMALAR AÇISINDAN FESTİVAL ÇOK DEĞERLİ

Yönetmen Berke Baş: “Ben ilk defa geliyorum Ayvalık Film Festivali’ne ve bu kadar genç bir festivalde bu kadar güzel buluşmaların olması çok güzel. Harika bir film programı zaten, ekip her konuda çok yardımcı ve çok olumlu. Ama filmlerin ötesinde imkan sağladığı buluşmalar açısından bence festival çok değerli. Yani biz burada muhteşem bir gösterim deneyimi yaşadık şu an. Yani izleyici yüzde yüz kendini vermiş, çok güzel sorular çok çarpıcı sorularla, yorumlarla geldi. Yani bizim için çok çok özel bir gösterim oldu. Yani hem festival ekibine hem de Ayvalık izleyicisine çok teşekkür ediyoruz.”

ASLI ILDIR: BU SENE ÇOK FAZLA KADIN YÖNETMEN FİLMİ VAR

Film Eleştirmeni, Yazarı Aslı Ildır: “Bu üçüncü senem benim Ayvalık Film Festivali’nde. Bu kesinlikle en kalabalık festival, gitgide seyirci kitlesi büyüyor. Yarışma olmadığı için muhtemelen çok tatlı bir ortam var. Hem Cannes’dan hem Berlin’den beklediğimiz filmleri izliyoruz. En güzel tarafı ulusal filmleri izlemek oluyor. Çünkü İstanbul Film Festivali’nde kaçırdığım filmler vardı burada bir kısmını izledim. Yabancı filmler bir şekilde vizyona giriyor, yerli filmlerin çoğu giremiyor bu sebeple festivaller onlar için en iyi seyirciyle buluşma noktası. Farklı festivallerdeki seyircinin yorumlarını, izlenimlerini görmek çok iyi oluyor benim için de. Filmler çok iyi seçilmiş, seçkiler çok iyi bu sene yine çok güzel konuşmalar vardı. Tek eleştirim belki bazen çok güzel filmler aynı anda oluyor. Açılış filmimiz biraz hayal kırıklığı yarattı ya da bizim Coppola olduğu için beklentimiz çok yüksekti. Ama ondan sonraki filmler gayet iyiydi ve şu da dikkatimi çekti: çok fazla kadın yönetmen filmleri vardı bu sene ve bunun için çok mutluyum. Kadın karakterler ve yönetmenler için güzel bir sene oluyor.”

Ayvalık Film Festivali’nin havasını biraz da olsa hissettirebilmişizdir umarım. Daim olsun diyelim biz de.

ÖNCEKİ HABER

Harçlıkla çalıştıracak işçi bulamayan Bakan: İUP’nin günlük ücretini artıracağız

SONRAKİ HABER

İletişim İş Kayseri’de işçilerle bir araya geldi: “Ekmeğimize kan doğratmayalım”

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa