Altın Koza Film Festivali başladı

Bu yıl 23-29 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan 31. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nin açılış töreni Merkez Park Amfi Tiyatro’da oyuncu Volkan Severcan’ın sunuculuğu ile yapıldı. Açılışta Nilüfer sahne aldı.

SAMANCILAR: ŞİDDETE KARŞI EZİLENLERİN YANINDAYIZ

Açılış konuşmasını yapan Festival Yürütme Kurulu Başkanı Menderes Samancılar, bu yıl festivalin temasının “Şiddete Dur” olduğunu belirterek kadın ve çocuk katliamlarının son bulmasını istedi. Samancılar, “Bizim de damarımız bu. Temelimiz vicdanımız. Yaşamın her alanında, Gazze’deki katliama da ‘dur’ diyoruz. Dünyanın her yanında sömürülen insanların yanındayız. Katledilen sokak köpeklerinin de çocukların da kadınların da yanındayız” dedi. Samancılar, bugün hayatını kaybeden Tomris Giritlioğlu’nu da anarak, “Anılarını yaşatacağız. Böyle bir meslektaşla yol yürüdüğüm için mutluyum ve acımız büyük” dedi.

“FESTİVALİN AFİŞİ KIRMIZI BALON FİLMİNE GÖNDERME”

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, “Bu sene festivalimizde rengârenk balonlar var. Bir sinema klasiği olan Albert Lamorisse’in Kırmızı Balon filmine Adana’dan bir gönderme yaptık. Hatırlayın, dünyanın acımasızlığı karşısında bir çocuk kırmızı bir balonun dostluğuna sarılır. Çocukların yüreği geniştir. Çocuklara kıymayın efendiler” diye konuştu.

Afişe karar verdiklerinde Narin’in köyünde yaşadığını ifade eden Karalar, “Acımasız bir vahşet onu balonla oynayacak yaşta hayattan kopardı” diyerek, “Sinema, tarih boyunca Narin ve arkadaşlarının başına gelenleri tüm çıplaklığıyla aktardı, aktarmaya devam edecek. Dünya kardeşliğine, barışa hizmet etmeye devam edecek. Her türlü sanat birleştirici güçtür. Bu yüzden sinemaya emek veriyoruz” dedi.

Umudun her zaman var olduğunu belirterek ölümünün 40. yılında Yılmaz Güney’e selam gönderen Karalar, “Ülkemizin ve dünyamızın geldiği noktada en çok ihtiyacımız olan şey, tasa ve sevinçte bir arada olabilmek” diye ekledi.

“YAŞAM BOYU" ÖDÜLÜ JERZY SKOLİMOWSKİ’NİN

Yaşam Boyu Başarı Ödülü’nün sahibi usta yönetmen Jerzy Skolimowski’nin oldu. Ödülünü alan Skolimowski, “Burada olmak bir onur. Ama küçük bir problem var. Yaşam boyu ödülde küçük bir espri var. Güle güle demek anlamına da geliyor. Bundan sonra buraya dönüp ekstra uzun yaşam ödülünü almak istiyorum” dedi.

ORHAN KEMAL EMEK ÖDÜLLERİ TAKDİM EDİLDİ

Açılış töreninde, Orhan Kemal’in anısına sinemaya katkısı bulunan sinema emekçilerine verilen Orhan Kemal Emek Ödülleri de sahiplerine takdim edildi. Ödüller bu yıl Muzaffer Hiçdurmaz, Güler Ökten ve Mazlum Kiper’e verildi.

Ödülünü alan Muzaffer Hiçdurmaz, Güler Ökten ve Mazlum Kiper de konuşmalarında verdikleri emeğe dikkat çektiler. Oyuncu Güler Ökten’e ödülünü oyuncu Halil Ergün verdi. Ökten, konuşmasında "Çocukken dahil olduğum bu büyülü dünyadaki yolculuğumda, Yaşar Kemal’in memleketinde, ünlü yazarımız Orhan Kemal’in adını taşıyan ve iki tane sevdiğim arkadaşımdan aldığım ödül beni çok mutlu etti. Hepinize yürekten teşekkür ediyorum" dedi.

MAZLUM KİPER: MUHSİN ERTUĞRUL’UN PROVALARINI İZLEYEREK BÜYÜDÜM

Tiyatro Yönetmeni ve Seslendirme Sanatçısı Mazlum Kiper’e ödülünü Orhan Kemal’in oğlu Işık Öğütçü verdi. Mazlum Kiper, “Rahmetli babam Müfit Kiper’in oyunları ile onu seyrede seyrede, 5-6 yaşımdan beri seyrettim. Muhsin Ertuğrul’dan rica ettim. Onlar prova yaparken o zamanlar ar olan şimdi olmayan Teppebaşı Dram Tiyatorsu’nda babamın da oynadığı Muhsin Ertuğrul’un rejisörlüğünü yaptığı o provaları seyrettim. Yıllar sonra o tiyatroda ben de oynadım. Ondan sonra o tiyatro da yıkıldı gitti, bugünlere geldik. Çok mutluyum. Teşekkür ediyorum” dedi.

“HİÇDURMAZ SENDİKALARŞMA MÜCADELSİNDE EN UZUN YÜRÜYENDİ”

Sinema emekçisi ve yönetmen Muzaffer Hiçdurmaz’ın ödülünü yönetmen Şerif Gören verdi. Gören, “Onunla 60 yıllık uzun bir yolculuk yaptık. Bunun içinde sendika mücadelesinde en uzun yürüyen Muzaffer’di. Sinemanın her alanında emek verdi. Hocalık hayatı var. Onu gösterdiği emekle sinemada muzafferdir. Hepimiz muzafferiz. Yaşasın sinema” dedi.

“ÇARK FİLMİNİ YAPTIM, ALPAGUT OLAYINI FİLM YAPMAK İSTEDİM, YAPTIRMADILAR”

Hiçdurmaz, “Eskişehir doğumluyum. 3 yaşımda sinema ile tanıştım. Amcam sinemada bilet keserdi. 7 yaşımda İstanbul’a kaçarak geldim. 14 yalımda sinema ile tanıştım. Karagümrük’te amcamla oturuyordum. Orada Lürfü Ömer Akat Meyhanecinin Kızı filmini çekiyordu. Hep onların gittikleri yere peşlerinden gittim. Bir hafta sonra beni sete aldılar. Ondan sonra ışıkçılık, kamera asistanlığı, ondan sonra yönetmen yardımcılığı… O dönemlerde yönetmen yardımcısı olmak büyük onurdu. Her halde yüzlerce filmde çalıştım. En sevdiğim filmlerden biri Yol” dedi.

Sinema sendikasını kurarak birçok sinema emekçisinin emekli olması için mücadele ettiklerini anlatan Hiçdurmaz, “Kendimize bir şey yapmadık. Kendilerini emekli yapmak için bunu yapıyorlar demesinler diye. Hep emekten yana olduk. Hep işçi filmi yapmak istedim. Çark diye bir film getirdiler. Tek bir film yaptım. Çark. Sır insan emeğinin bilinçlenme ile finale kadar giden öyküsüydü. Ondan sonra yapmak istediğim bir film vardı. Alpagut olayı. Bir maden ocağı öyküsüydü ama bu filmi yaptırmadılar ama yüzlerce filmde yönetmen yardımcılığı yaptım. Çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

FESTİVALİN İLK GÜNÜNDE NELER VAR?

Türkiye’nin en köklü film festivallerinden Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali, bugün başlıyor. Bu yıl 31. yaşını kutlayacak ve 29 Eylül'e dek sürecek festivalde, 22 ülkeden 125 yönetmenin toplam 117 filmini sinemaseverlerle buluşacak.

Festivalde yarın ise yarışma heyecanı başlıyor. Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda Vuslat Saraçoğlu filmi “Bildiğiniz Gibi Değil”, saat 17:30’da Adana’daki ilk gösterimini, Orhan İnce’nin ilk uzun filmi de olan “Umut” (Hêvî) saat 20:30’da dünya prömiyerini gerçekleştirecek.

Festivalde yarın ayrıca, Yaşam Boyu Başarı Ödülü’nün sahibi de olan usta yönetmen Jerzy Skolimowski, son filmi “Aİ”nin (EO, 2022) gösterimine filmin hem senaristi hem de yapımcısı olan Ewa Piaskowska ile birlikte katılacak. 

Yarının programında öne çıkan diğer gösterim ve etkinlikler arasında, Nazan Kesal ile İsmail Hacıoğlu’nun rol aldığı okuma tiyatrosu “Her Tepeden Bir Gün Doğar”, Yılmaz Güney’in 40. ölüm yıldönümüne özel düzenlenen ve Tahir Yüksel’in arşivinden derlenen “Endişesiz Bir Ülke, Endişesiz Bir Dünya İçin” başlıklı sergi ve Sinematek ile ortaklaşa düzenlenen “Hakkâri’de Bir Mevsim”in özel gösterimi de bulunuyor. (Adana/EVRENSEL)