26 Eylül 2024 04:45

Şikayet etmek yetmez, çözüm aramak şart

"Sadece şikayet eden değil, şikayetlere çözüm arayan bir yerde durmalıyız. Elimizi taşın altına sokmaktan başka çaremiz yok"

Fotoğraf: Sakarya TÜRASAŞ işçileri

Paylaş

TÜRASAŞ İşçisi
Eskişehir

Merhabalar değerli Evrensel gazetesi okurları. Ben yaklaşık 10 yıldır Türkiye Raylı Sistem Araçları Sanayi AŞ (TÜRASAŞ) Fabrikasında işçi olarak çalışmaktayım. Türk-İş’in çağrısıyla gerçekleşen “Zordayız geçinemiyoruz” eylemleri ile ilgili bazı gözlemlerimi paylaşmak istiyorum.

Öncelikle şunu belirtmeliyim eylemlere hazırlık sürecinin sendikalar tarafından iyi değerlendirilmediğini düşünüyorum. Yine ‘yapmak için’ basın açıklaması yaptılar. Bu işleri neden yapmak gerekir, işçiler neden birleşmeli gibi soruların cevabını sendika yöneticileri işçilere vermeli diye düşünüyorum. Eylem kararı biz işçilerle paylaşıldıktan sonra işçiler arasında hemen gündem oldu. Eyleme ilişkin farklı düşüncelerde olan arkadaşlarımız vardı. Bu tarz açıklamaların göstermelik olduğunu düşünen işçi arkadaşlarımızın sayısı çoğunluktaydı diyebilirim. Çünkü sendikaya müthiş bir tepki var. Bu tepkinin olması da son derece normal. Çünkü bizlerin ücretleri erirken, alım gücümüz düşerken, sesimizin duyurulmasını talep ederken sendika başkanı ve yöneticileri üç maymunu oynadılar ve oynamaya devam ediyorlar. Bu nedenle işçi arkadaşlarımız arasında sendikanın çağrısıyla gerçekleştirilen eylemlere katılmama düşüncesi oluyor. Bu işlerin sendikaya yarayacağını düşünüyorlar. Nispeten ben de öyle düşünüyorum. Ancak bu eylemlere de katılmazsak sesimizi hangi platformlarda ve nerede duyuracağız? Bu eylemlerde başkaca talepleri öne çıkartabiliriz. Bu alanlarda daha örgütlü davranabiliriz. İş yerinin önünde olmasının yanı sıra belki şehir merkezinde bir eylem yapılmasını talep edebilirdik. Bu daha fazla ses getirirdi. Bunu isteyen işçi arkadaşlarımız da vardı. Bazı arkadaşlarımız çoktan umudunu kesmiş durumda. Bu eylem alanına da yansıyor. Ocakta başlayacak TİS sürecinde bir kez daha satış sözleşmesi imzalanacağını düşünüyorlar.

Sendikaya eleştirilerim baki olsa bile 24 Eylül’de iş yerlerinde yaşanan eylemlerin işçi sınıfı açısından olumlu olduğunu düşünüyorum. Bu eylemlerin yapılmasının nedeninin biz işçiler olduğumuzu düşünüyorum. Bazı arkadaşlarımız bu durumu gaz almak, göstermelik eylem, şov yapıyorlar olarak değerlendiriyorlar. Haklılık payları da hiç yok değil ama bu eylemler de bizim bastırmamızla biz işçilerin şikayetlerini daha yüksek sesle dile getirilmesinden ötürü yapılıyor. İş yerleri tamamen dikensiz gül bahçesi olmuş olsaydı, eminim ki Türk-İş Merkezi böyle bir eylem kararı dahi almazdı. Biz işçiler artık olumsuz konuşmaları bırakarak, olumlu ve moralli olmalıyız. Sadece şikayet eden değil, şikayetlere çözüm arayan bir yerde durmalıyız. Elimizi taşın altına sokmaktan başka çaremiz yok. Sendikacılardan memnun değiliz ama değiştiremiyoruz. Başta bu sendikaların tüzüklerinin değiştirilmesi gerekir diye düşünüyorum. Bu tüzükler sayesinde yönetimlere işçinin hakkını savunabilecek kişiler gelemiyor. Çünkü mevcutlar tezgahı önceden kurmuş oluyor. Bu da ancak bizlerin çabalarıyla değişebilir.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Beybi Eldiven işçileri zam için kampanya başlattı

SONRAKİ HABER

Türk Metal sessiz, işçi öfkeli

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa