26 Eylül 2024 16:44

CHP’li Sarıbal: Bu iktidar zeytin üreticisine düşman

CHP Milletvekili Orhan Sarıbal, Bursa Gemlik’te gerçekleştirdiği basın toplantısıyla zeytin üreticilerinin problemlerine dikkat çekti. Sarıbal, “İktidarın politikalarının bedelini çiftçi ödedi, ödüyor

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal | Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, zeytin üreticilerinin içinde bulunduğu koşullar ve zeytinle ilgili yaşanan problemlere dikkat çekmek için basın açıklaması gerçekleştirdi.

Gemlik Umurbey Mahallesi’nde yapılan açıklamaya CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren, CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal ve çok sayıda kişi katıldı.

Yapılan açıklamada, ‘İktidarın ekonomi politikası çiftçimizi enflasyon canavarına kurban etmiştir” denildi.

Zeytinin Gemlik için çok önemli olduğunu söyleyen Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren, “Biz bunu yaşatmak ve bunu köylülerimize, vatandaşlarımıza, üreticilerimize destek olmak adına da sürdürülebilir projelerle belediye olarak yanlarında olmalıyız. Kendi bulunduğumuz yerde, kendi zeytin ağaçlarımızın altında belki birer yabancı olacağız. Dolayısıyla biz zeytini desteklemeliyiz. Zeytinle ilgili şimdiden önlem almazsak, kendi köyümüzde yabancı oluruz. Biz hem zeytine hem de köylüye sahip çıkmalıyız” dedi.

“TARIM POLİTİKALARI ÇİFTÇİYİ TOPRAKTAN KOPARIYOR”

Maliyetlerin geçen yıla rağmen iki katına çıkması ama alımların geçen yılki fiyatların yarısına düşmesi tarlada mahsulün bırakılmasına neden olduğunu belirten CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, “AKP iktidarı, tarımda uyguladığı politikayla artık çiftçimizi topraktan koparmaya başlamıştır. Yaptığı bu yanlış tarım politikalarıyla, çiftçinin köylünün tarlasına el koyma noktasına gelmiştir. Bu yüzden buradan, Gemlik’ten bunu haykırıyoruz. Artık çiftçimizi mağdur etmeyecek, çiftçimizin mahsulünün tarlasında kalmayacak bir şekilde, yeni bir tarım politikalarının geliştirmesi gerekir. O da bu iktidarın işi değil, biz bunu gördük. Bu iktidar, çiftçiye düşman, işçiye düşman, üreten insana düşman. Dolayısıyla, bu iktidar gitmeden, çiftçi de bu ülkede nefes alamaz, üreten insan da nefes alamaz, köylü de nefes alamaz, işçi de, üreten de nefes alamaz. Şuna haykırıyoruz, yönetemiyorsunuz, savruluyorsunuz, bir an önce sandığı getirin, bu halk seçimini yapsın.

Akdeniz ülkeleri Yunanistan, Bulgaristan, İspanya, İtalya kişi başına beş kilogram ve üstünde zeytinyağı tüketirken, bizim ülkemizin insanı bir buçuk iki kilogram, ancak tüketebilmektedir diyen CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, “Covid’den bu yana, iktidarın, bir dış ticaret, anlaşılmaz politikası mevcut. Önce hatırlayın, soğandan başladılar, patatesten devam ettiler, limon devreye girdi, un, buğday, birçok üründe, kısıtlama getirildi. Ve ne yazık ki, son üç yılda, zeytin ve zeytin yağında, özellikle zeytin yağında, dört kısıtlama, yasaklama, bir fon uygulaması oldu. Bu fon uygulaması ve kısıtlamalar, 31 Ağustos 2023 tarihinde başladı, ve o gün hükümet şunu söyledi, üç aylığına bu kısıtlamayı yapacağız dedi. Aradan tam, 13 buçuk ay geçti. 14 Eylül 2024’te, kota kısıtlama ve yasaklamayı kaldırdılar. Kaldırdılar ama, atı alan Üsküdar’ı geçti. Biz maalesef, bugün bu açıklamaları burada yapıyor olmamızın, temel nedeni olan, zeytindeki krizin sebebi ve sorumlusu, tam da bu uygulanan politikadır” dedi.

“GEÇEN SENEKİ FİYATLAR ÜZERİNDEN, BİR DEĞERLENDİRME YAPMAK YANLIŞ”

Recep Tayyip Erdoğan’ın, Nas ekonomi politikasıyla, Mehmet Şimşek’in, gıda enflasyonunu düşürmek için, ihracatı kesip içerideki ürünleri tutma, stoklama anlayışı, bu hale getirdi bu işi diyen Sarıbal, “Peki soru şu, bunu yaptın da, bu ülkenin 85 milyon tüketicisi, ucuz yağ yiyebildi mi? Ucuz zeytin yiyebildi mi? Hayır, demek ki amacına ulaşmamış. Peki ne oldu? Bu yapılan politikanın bütün bedelini, çiftçi ödedi. Çünkü, bu kısıtlama kararı aldıkları gün, zeytinyağının kilosu, 180 lirayla 200 lira arasındaydı. Bu kısıtlamayı yaptıktan sonra, zeytinyağının kilosu, 300-350 liraya kadar çıktı. Geçen yıl verilen fiyatlar üzerinden, bu yıl yönlendirmeler yapılıyor. Bakın, sadece TÜİK’in açıkladığı enflasyon yüzde 60. ENAG, yüzde 100 diyor. Yani aslında hepimizin, yaşamı, geçen sene ile bu sene arasında yüzde 50, yüzde 60 TÜİK’e göre, yüzde 100 ENAG’a göre, daha pahalı hale geldi. Çiftçinin yaşam, refah payı, daha kötüye doğru gidiyor demektir. Peki ne yapmak lazım bunun için? Çiftçiden alınacak ürün çok önemli biçimde, belirli bir kâr marjı ile alınması gerekiyor. Yani geçen seneki fiyatlar üzerinden, bir değerlendirme yapmak yanlış. Geçen seneki fiyatlar üzerine yeni maliyetler de ilave ederek fiyatlandırmak lazım.

“ZEYTİNİN MİLLİ SERVETTİR”

Zeytinin milli servet olduğunu belirten Sarıbal, “Zeytinyağına 80 kuruş destek veriyorlardı yıllardır, şimdi Cumhurbaşkanı’nın kararıyla 1 liraya çıkardılar şaka gibi komik. Sadece Yunanistan’dan örnek vermek isterim. 1 Euro arkadaşlar. Yunanistan’da bugün 1 litre zeytinyağına 38 TL destek var. Zeytin üreticisi hiçbir şey yapmasa zeytinyağını bedava verse devlet ona 38 lira para verecek. Birileri tarım yürüsün devam etsin kalkınsın, toplum sağlıklı ürün yesin diye destekleme yapıyor. Birileri de ihracatı yasaklayıp neredeyse 1 milyar dolara yakın bir geliri kısıyor ve halkı zorunlu olarak maalesef tüketmemeye sevk eden bir politika izliyor. Desteklemenin ciddi anlamda arttırılmasını istiyoruz. Yurt dışında kaybettiğimiz pazarlar nedeniyle derhal ama hızlıca bir daha hiçbir şekilde zeytinyağı ve tane ihracatında hiçbir kısıtlama, hiçbir kota uygulaması, hiçbir fon uygulamayacağını açık ve net bir dille hükümet yetkilileri, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Tarım Bakanlığı, Hazire ve Maliye Bakanlığı söylemelidir” çağrısı yaptı.

“BUGÜN ÇİFTÇİYE DOSTLUK ETME EL UZATMA GÜNÜDÜR”

Marmara Birlik bir çiftçi kuruluşudur, Tarım Kredi Kooperatifi de aslında bir çiftçi kuruluşu olduğunu ifade eden Sarıbal, “Biraz daha kamuya yakındır ama günün sonunda ortakları çiftçidir. Yani çiftçi üzerinden iş yaparlar. Mesela şunu söyleyeyim, bugün Türkiye’de en yüksek faizli kredinin alındığı yer Tarım Kredi Kooperatifleridir. Yani çiftçinin sırtından çok yüksek bir faiz alınmaktadır. Dolayısıyla bugün taşın altına elini koyma günüdür. Bugün çiftçiye dostluk etme el uzatma günüdür. Ben Marmara Birliği’nin de Tarım Kredi Kooperatifinin de çiftçiye ve üreticilerine karşı sorumluluklarını yerine getireceklerini düşünüyorum. Ne yapmaları gerekiyor? Hızlıca fiyat açıklamaları gerekiyor. Çünkü tüccar kenardan köşeden girmeye başladı geçen seneki fiyatlar ve ürün fazlalığını bahane ederek ucuz ürün almak için çaba sarf ediyor. Bu ortadaki belirsizliği gidermek için Marmara Birliği’nin hızlıca gerekli çalışmalarını bitirip fiyat açıklaması gerekir. Tarım Kredi Kooperatifleri de devreye girmesi gerekir. Peki bu fiyatı açıklarken ve özel sektörün de elini vicdanına koyup durumu görmesi gerekir. Buna göre hareket etmesi lazım. Diğer bir temel konu çiftçinin talebi net. Bu sene tane düşük olacak, ince olacak 180 tane ile 230 tane kilogram baremi olan bu grubun hiçbir şekilde bir kota bir kısıtlamaya tabi olmamasını istiyorlar. Yine aynı şekilde yağlık, zeytinde herhangi bir kota, herhangi bir kısıtlamanın olmamasını istiyorlar. Marmara Birlik finanse edilirse daha fazla zeytin alacak. Tarım Kredi Kooperatifleri yeterli finanse sahip olursa istediğini yapacak. Dolayısıyla bizim en önemli talebimiz aslında iktidardan. Kimseyle kavga edecek halimiz yok. Çiftçinin de kimseyle kavga etmek gibi lüksü yok. Bir yıl boyunca ilaç, gübre, tohum her şeyini yaptı tarım alanında. Ve bugün artık onun geri dönüşünü bekliyor. Maliyetlerin yükseldiğini söyledik. İlaç maliyeti, gübre maliyeti, işçilik maliyeti, su maliyeti. Bunların hepsi çok yükseldi. Dolayısıyla geçen seneki fiyatlara bağlı kalarak bir fiyatın düşünülmesi çiftçi tarafından kabul görmüyor. Hiçbirimiz tarafından kabul görmüyor. Bütün fiyatların enflasyonu da önceleyerek, çiftçinin refah düzeyini de önceleyerek belirlenmesinde mutlaka ve mutlaka yarar var. Piyasadaki tüm alıcıları bu duyarlığa davet ediyoruz. Bu dayanışmaya davet ediyoruz. Çiftçilerimiz herkesle ama her alım grubuyla diyalog kurabilecek durumdadır. Ama burada Marmara Birlik ile Tarım Kredi Kooperatifleri tutumu çok önemlidir. İktidarın tutumu çok önemlidir. Bütün bu açıklamalar ışığında zeytin bu bölgenin temel ana ürünüdür. Ülkenin çok önemli bir ürünüdür. Hem ihracat hem ticaret, iç ticaret açısından” dedi. (Bursa/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

İsrail ordusu Beyrut’u dördüncü kez hedef aldı

SONRAKİ HABER

Savaşın yayılması İran’ı sıkıştırıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa