Savaşın yayılması İran’ı sıkıştırıyor
İsrail’in Lübnan’a saldırıları sürerken gözler Hizbullah’ın en önemli müttefiki İran’a döndü. İran’ın harekete geçmemesi ve Pezeşkiyan’ın BM konuşması tartışma yarattı.
Fotoğraf: İran Cumhurbaşkanlığı
Ela AVA
İsrail’in Lübnan’a karşı saldırıları şiddetlenerek devam ederken gözler askeri ve yüklü finans desteğiyle Hizbullah üzerinde etkisi olan İran’a döndü. İran’ın Haniye suikastında olduğu gibi harekete geçmemesi direniş ekseninde tartışma yaratırken, İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan’ın BM konuşması da rejim içinde tartışma yarattı.
HİZBULLAH’IN ÖNEMLİ İSİMLERİ ÖLDÜRÜLDÜ
İsrail’in son Lübnan saldırılarında Hizbullah teşkilatından önemli isimleri öldürüldü.
Hizbullah’a yakın bir medya kaynağı, İsrail’in hava saldırısında öldürülen “Rıdvan Hizbullah Birliğinin şehit komutanları” dediği 12 kişinin isimlerini ve fotoğraflarını yayımladı. Böylece Hizbullah’ın operasyon komutanı ve Rıdvan Birliğinin Komutanı İbrahim Akil’in yanı sıra Hizbullah’ın en önemli askeri ve operasyonel birliklerinin komutanlarının öldüğü öğrenildi. Öldürülenler arasında Hizbullah’ın eğitim biriminin komutanı ve Rıdvan Birliğinin eski komutanlarından Ahmed Vehbi de yer alıyor. Vehbi, aynı zamanda Hizbullah’ın karada savaş stratejisini geliştirmeye çalışan ve Güney Lübnan’da Hizbullah’ın örgütlenmesini güçlendirmekle sorumlu olan isimlerden biriydi.
Rıdvan Birliğinin İran Devrim Muhafızlarıyla bağlantısı, vurulan darbenin önemini de gösteriyor. 2006 yılında kurulan Rıdvan Birliği, Hizbullah’ın en özel eğitim aldığı birliği olarak biliniyor. Bu birlik kurulduğunda “Hızlı Müdahale Gücü” adı altında faaliyet gösteriyordu, ta ki birliğin komutanı İmad Muğniye -kod adıyla Rıdvan- 2008’de Şam’da meydana gelen patlamada ölene kadar. Daha sonra bu birlik Rıdvan Birliği olarak isim değiştirdi. Rıdvan Birliğinin askeri eğitimi Devrim Muhafızlarının Sabirin Birliği tarafından yürütüldü. Sabirin, Devrim Muhafızlarının özel coğrafi ve iklim koşullarında savaşmak üzere yoğun askeri, fiziksel ve psikolojik eğitim almış birliği. Özellikle 2011’den sonra Suriye savaşının başlamasıyla İran’ın Eski Sınır Komutanı Kasım Süleymani ve Birliğin komutanlarının yakın ilişkileri çokça yazıldı. 2018 yılında İsrail’in kuzeyindeki Eljelil kentinin kontrolünü ele geçirmek üzere Rıdvan Birliği yoğun çalışma sürdürdü.
İRAN REJİMİNDEN İKİLİ SÖYLEM
Dahası Lübnan Hizbullah’ının kuruluşundan itibaren İran rejimiyle ilişkisi ve hatta iç içe geçmiş operasyonları biliniyor. Bu nedenle savaşın Lübnan’a sıçraması gözlerin İran rejimine dönmesine neden oldu. Hamas Lideri İsmail Haniye’nin Tahran’da öldürülmesinin ardından da tüm gözler İran’daydı. “Büyük intikam alacağız” diyen İran rejimi yetkililerinin söylemlerinin fiziki koşullarda çok mümkün olmayacağı tahmin ediliyordu. Savaşın Lübnan’a yayılması ve İsrail’in savaşı yaymak üzere aldığı pozisyon da İran rejiminin tutumunu pek değiştirecek gibi görünmüyor. Bu durum da beraberinde tartışmaları getiriyor.
Hatırlamakta fayda var; İran rejimi yetkilileri Lübnan saldırısında İran büyük elçisinin gözünden yaralanmasını “Kırmızı çizgiyi aştılar” diye duyurmuştu. İran Rejiminin Lideri Ali Hameney’in bu saldırılarının Direniş Eksenini güçlendireceği yönündeki açıklamasına karşın, İran rejiminin Haniye’nin öldürülmesinden bu yana İsrail’e karşı doğrudan harekete geçmemesi rejimin içinde bile “güçsüzlük” olarak nitelendirilmişti.
Lübnan’a saldırının ardından 21 Eylül Cumartesi günü Devrim Muhafızlarının düzenlediği törende Şahid B 136 İHA’sı ve Cihad Füzesi tanıtıldı. Cihad Füzesi, Devrim Muhafızları Havacılık ve Uzay Kuvvetlerinin katı yakıt kullanan en yeni balistik füzesi. Bu tören, çeşitli kesimler tarafından İran rejiminin gövde gösterisi ve İsrail’e mesaj olarak nitelendirilse de İran Cumhurbaşkanının BM Genel Kurulunda yaptığı konuşma rejimin Usulcü aşırı muhafazakar kanadını kızdırdı.
PEZEŞKİYAN’IN BM KONUŞMASI ORTALIĞI KARIŞTIRDI
Cumhurbaşkanı olduğu ilk günden itibaren Dini Lider Ali Hameney’in talimatıyla hareket ettiğini söyleyen Pezeşkiyan, ABD ile diplomaside ısrarcı olduklarını dile getiriyordu. Keza BM’de yaptığı konuşmada bugüne kadar söyledikleriyle ayrı düşmedi. İsrail’in Filistin’de sürdüğü soykırıma dair konuşan Pezeşkiyan, “Uluslararası toplum, şiddeti derhal durdurmaya çaba göstermelidir. Bir an önce kalıcı ateşkes sağlamalı ve İsrail’in Lübnan’daki vahşeti, bölgeyi ve dünyayı sarmadan durdurulmalıdır... Şu anda tüm Filistin halkına şunu öneriyoruz: Vatanlarında olan Filistin halkı veya İsrail’in saldırıları yüzünden Filistin’i terk etmek zorunda kalan Filistinliler genel bir referandumda kaderlerini tayin etsinler” dedi. Pezeşkiyan, “Herkes için barış istiyoruz ve kimseyle savaş halinde değiliz. Kalıcı barış ve güvenlik istiyoruz” diye konuştu.
Pezeşkiyan, İran ve ABD’nin ilişkilerine ilişkin iyileştirme çabalarının olduğunu ve ABD’nin ambargolarının kaldırılması üzere birlikte hareket etmeye hazır olduklarını vurguladı. Aslında Pezeşkiyan İran’ın yeni dönemdeki tutumuna ilişkin arzulanan tabloyu bu sefer daha geniş dile getirmiş oldu. Pezeşkiyan’ın konuşmasının ardından Usulcü cenahın sözcüsü ve dini liderin gazetesi Keyhan, “Talihsiz sözlerin ve düşüncesizce kurulan cümleler her şeyden önce Batıcı danışmanların etkisiyle gerçekleşmiştir” manşetiyle dikkat çekti. Keyhan gibi farklı gazeteler benzeri manşetlerle Pezeşkiyan’ın konuşmasına tepki gösterdi.
Bu konuşma İran rejiminin farklı cenahları açısından çokça tartışılacak gibi. Ancak İran rejimi, güç dengesi ve ülke içinde halkın baskısı nedeniyle şimdilik daha çok vekil güçleriyle bölgedeki çatışmaya dahil olmaya devam edecek gibi görünüyor.