‘Zor Sanat Tiyatrosu’nun zorlu mücadelesi
Tiyatrocu Ferhat Kıran: "Traktör römorkları, yemek masaları üzerinde oynadık. Tiyatronun hiç gitmediği yerlere tiyatroyu götürmeye çalıştık."
Zor Sanat Tiyatrosu oyunlarından bir sahne | Fotoğraf: Zor Sanat Tiyatrosu
Emine UYAR
İzmir
İzmir Büyükşehir Belediyesine bağlı İzenerji şirketinde temizlik işlerinde çalışan ve uzun zamandır oyunculuk ve yönetmenlik yapan Ferhat Kıran’ın yazıp yönettiği “Elif” isimli oyun Karşıyaka Ahmet Piriştina Kültür Merkezinde seyirci ile buluştu.
İzmir Şanlı Urfalılar Federasyonunun katkıları ile oynanan oyunda Yıldız Karakuş, Zeynep Yılmaz, Talat Yavaş ve Ferhat Kıran rol alıyor. Oyunun teknik sorumlusu ise Güzin Kulünce.
1993 yılından beri Zor Sanat Tiyatrosunun da sahibi olan Ferhat Kıran ile Elif oyununu ve amatör bir tiyatro olarak yaşadıkları zorlukları konuştuk.
GÜNÜMÜZ TÜRKİYE’SİNDEKİ ÇELİŞKİLERE DİKKAT ÇEKİLİYOR
Oyun, annesinden ayrı büyütülmüş 13 yaşında bir kız çocuğunun, babası tarafından kendisi gibi tarikat mensubu bir arkadaşının kız kardeşiyle berdel edilerek evlendirilmesi sonrasında gelişen olayları konu ediniyor. Oyunun devamını çocuğun yatırıldığı akıl hastanesinde solcu bir öğretmen, devletten ihaleler alan fakat sonra iflas etmiş bir müteahhit ile hastanedeki doktor arasında gelişen olaylar izliyor. Kıran, oyunla günümüz Türkiye’sinde yaşanan çelişkilere dikkat çekmeyi hedeflediğini belirtiyor.
‘TRAKTÖR RÖMORKLARI ÜZERİNDE OYNADIK’
Lise mezunu olan, “Kardelen” isimli bir de öykü kitabı bulunan, 1981 yılında amatör olarak oyunculuğa başlayan Kıran, 1985 yılında beş arkadaşı ile birlikte Diyarbakır Sanat Tiyatrosunun kuruluşunda yer almış. 1986 yılında Ömer Polat’ın “Aladağlı Mıho” oyunu ile bölgedeki illerde turne yaptıklarını dile getiren Kıran, “Zorlu bir dönemde, zorlu bir süreç oldu. Traktör römorkları, yemek masaları üzerinde oynadık. Tiyatronun hiç gitmediği yerlere tiyatroyu götürmeye çalıştık” dedi.
“Aladağlı Mıho” oyununu İzmir Sanat Tiyatrosunda da oynadıklarını, oyunun o dönem Devlet Tiyatroları yönetmeni olan Mehmet Büyükağaoğlu tarafından da beğenildiğini anlatan Kıran, “Oynayanlar bölgenin insanı idi. Bozuk bir diksiyon ve bozuk bir Türkçe ile kendimizi oynuyorduk aslında” diyor.
‘TİYATRONUN GİTMEDİĞİ YERLERE GİTMEK İSTİYORUZ’
“Elif”ten önceki oyunları “Ben Kimim”i büyükşehirden aldıkları portatif sahne ile Torbalı’da tarım işçilerine sergilediklerini anlatan Kıran, tiyatronun daha önce hiç gitmediği yerlere gitmeyi önemsediklerini dile getirdi.
‘İŞÇİLERİN YÜZDE 60’I TİYATRO İLE TANIŞTI’
Ferhat Kıran, birlikte çalıştığı işçi arkadaşlarına da her iki oyunu oynadıklarını dile getirerek, “Sendika, S. Akçiçek Kültür Merkezini tuttu. Ücretsiz oynadık. İşçi arkadaşlarımızın yüzde 60’ı ilk kez o akşam tiyatro ile tanışmıştır. Torbalı’daki köyün de yüzde 99’u tiyatro ile ilk kez karşılaştı” ifadelerini kullandı.
‘SAHNEDEN VAZGEÇTİK, UFAK BİR BÜROMUZ YOK’
Zor Sanat Tiyatrosunu 1993’te Karşıyaka’da kurduğunu anlatan Kıran, o günün koşullarında oyuncularının çoğunu üniversite öğrencilerinden seçtiğini dile getirdi. Tiyatronun adresinin kendi evi olduğunu belirten Kıran, uzun zamandır özellikle de kiraların fahiş bir şekilde artmasından sonra bir yer tutup çalışma yapamadıklarını belirtti: “Tabelamızı asıp biz tiyatrocuyuz, tiyatro yapıyoruz diyemiyoruz. Sahneden vazgeçtik, ufak bir büromuz yok. Geçen yıl ‘Ben Kimim’ oyunu için kahve köşelerinde ezber yaptık. Bu yılki oyunumuzun provalarını Basmane’deki İzmir Şanlı Urfalılar Federasyonu salonunda yaptık. Sağ olsunlar imkan tanıdılar.”
‘KAHVE KÖŞELERİNDE ÇALIŞMAK İSTEMİYORUZ’
Kendileri gibi tiyatrolara çalışma olanağı sağlanmasını istediklerini dile getiren Kıran, “Zaten sahne kıtlığı var. Karşıyaka’da beş sahne var. Gidip belediyeye ‘Sahneye ihtiyacımız var’ dediğimizde söyleyecekleri şey ya ‘Sahnemiz tadilatta’ ya da ‘Sahnemiz dolu’ oluyor. Ben ‘Salonumuz dolu’ denilen tarihte kalktım salona gittim, salon kapalı idi. Bu sadece Karşıyaka için değil tüm İzmir’in sorunu. Belediyelerin önce bu mantığı aşması lazım. Şehir Tiyatroları üzerinden bunların da konu edilmesi gerekir. Bize imkanlar sağlansın” dedi.
100 adet afiş bastırmanın bile bugün önemli bir maliyet olduğuna dikkat çeken Kıran, “Sahneden geçtik, 30 metrekarelik bir yerimiz, bir masamız olsun. İnsanlar geldiği zaman ayakta kalmasın, kahve köşelerinde değil de burada çalışsın. Kirayı düşünmeyelim istiyoruz” dedi.
Karşıyaka katlı pazar yerinin üzerindeki Sancar Maruflu Sivil Toplum Yerleşkesine dikkat çeken Kıran, “Yerleri hemşehri derneklerine vermişler. İzmir’de binlerce hemşehri derneği var. Üyeleri var. Kiralarını karşılayabilirler. Sanata ve sanatçılara açılmasını istiyoruz böyle yerlerin. Sadece tiyatroculara değil, ressamlara, müzisyenlere... En büyük talebimiz bu” dedi.