Köylüye operasyon: İktidarın belirlediği taban fiyat resmi enflasyonun altında kaldı
“Enflasyonla mücadele” adı altında üretici köylülere adeta operasyon yapıldı: Tarım ürünlerinin taban fiyatları resmi enflasyonun altında artırıldı, zarar eden üretici köylüler tarımdan kopuyor.
Fotoğraf: AA, Görsel: Evrensel
Uğur ZENGİN
Siyasal iktidarın tarımsal ürünlerde belirlediği taban fiyat artışları resmi enflasyonun altında kaldı. Şeker pancarı, buğday, arpa, çay, fındık ve çeltikte üretici köylü reel olarak kaybetti.
Erdoğan-Şimşek eliyle sürdürülen kemer sıkma programı çiftçiyi vurdu. Artan gıda enflasyonuna karşı tarımsal ürünlerde alım fiyatları baskılandı. Şeker pancarı, buğday, arpa, çay, fındık ve çeltikte iktidarın belirlediği alım fiyatları Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan tüketici enflasyonunun (TÜFE) altında kalırken, çiftçi ürününü reel olarak daha düşük fiyata satmak zorunda kaldı.
Şeker pancarında reel kayıp yüzde 11.7 olurken, domates üreticisi reel olarak yüzde 12.4, çay üreticisi yüzde 16.3, makarnalık buğday üreticisi yüzde 28, ekmeklik buğday üreticisi yüzde 38.2 kaybetti. Devletin belirlediği alım fiyatları en çok arpa üreticisine kaybettirdi. Arpada reel kayıp yüzde 38’i aştı.
Domates üreticilerinin Bursa merkezli başlayan eylemleri Balıkesir başta olmak üzere çok sayıda bölgeye yayıldı. Domateste şirketlerin verdiği fiyat geçtiğimiz yılın altında kaldı. Domates üreticileri geçtiğimiz yıl da dahil altında verilen fiyat ve artan enflasyon nedeniyle yüzde 60 reel kayıp yaşadı.
BAKAN FİYATI AÇIKLAYAMADI
Tarım ve Orman Bakanlığı, 2024 yılı şeker pancarı alım fiyatının kota tamamlama primiyle birlikte ton başına 2 bin 375 lira olarak belirlendiğini bildirdi. Şeker pancarı üreticileri Tarım Bakanlığına tepki gösterdi. Geçtiğimiz yıl şeker pancarı fiyatlarını, “Çiftçilerimize hayırlı olsun” ifadeleriyle duyuran ve çiftçiden büyük tepki gören Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı bu yıl fiyatlara ilişkin açıklama yapmadı.
Şeker pancarı üreticileri açıklanan fiyata tepki gösterdi. Bir çiftçi, “Sene seneyi aratır oldu. Verdikleri fark, ilaç, gübre, mazot, işçiye gidiyor. Bu nedir ki? Yeter artık her önüne gelen çiftçiden geçiniyor” ifadelerini kullandı.
‘TARIMSAL ÜRETİM ŞİRKETLERİN ELİNE GEÇİYOR’
Tüm Köy Sen Örgütlenme Uzmanı Sedat Başkavak, söz konusu tablonun tarım şirketleri ve tekeller lehine olduğunu söyledi. “Tarım üretimi hızla şirketlerin yani tarım ve gıda tekellerinin eline geçiyor” diyen Başkavak şu değerlendirmelerde bulundu: “Geçtiğimiz yıl limon fiyatları 1 TL'ye kadar düşünce Adana, Mersin ve Hatay'da kimi köylüler limon ağaçlarını keserken kimileri de bu yıl limon bahçelerine girmedi. Üretici köylüler Karadeniz gibi başka bir ürün geliştirmek şansı olmadığı tüm bölgelerde ürettiği üründen para kazanamayınca dikili bahçesini söküyor ve ürün ekmiyor. Hal böyle olunca üretici köylünün önünde iki yol kalıyor. Ya başka bir ürün dikiyor ve ekiyor ya da tarım üretiminden koparak bahçe ve tarlasını mecburen kiraya veriyor. ‘Bu yıl kazanamadım başka bir ürün dikeyim ya da ekeyim’ diyen üreticiler önceki yıl kazandıran ürün varsa ona yönelerek bir çıkış arıyor. Fakat bu sefer de o ürünlerin üretim artışı bahane edilerek düşük fiyat dayatılıyor. Böylece üretici köylüler ‘Ondan kazandık ama belki bundan kazanırız’ diyerek girdiği arayış sonrası pişman olarak tarımdan kopmak zorunda kalıyor. Bahçe ya da tarlasını ya kiraya veriyor ya da boş bırakıyor. Her durumda üretimden koparak tarım üretiminden vazgeçen köylülerin bahçe ve tarlaları şirketler ya da şirketleşen kişiler tarafından kiralanıyor. Sonuç olarak köylü emeğinin karşılığını alamayıp tarım üretiminden koptuğu için üretim azalıyor. Azalan üretim ithalat karşılanıyor. Tarım ürünleri üzerindeki ithalat baskısı fiyatları düşürürken daha çok köylü zarar görerek ürünü ucuza satıyor halk pahalı tüketiyor. En önemlisi de tarımsal üretim hızla şirketlerin yani tarım ve gıda tekellerinin eline geçiyor.”