Frigler: Midas’ın ülkesinde anıtların gölgesinde
Makedonya ve Trakya’dan Anadolu’ya göç eden Frigler; Avrupa’daki adlarıyla Brigler, Ankara çevresi, Çorum, Tokat, Kırşehir, Samsun, Niğde, Konya ve Afyon’a uzanan geniş bir bölgeye yayılmışlardı. Ekonomileri çiftçiliğe dayanan bu barışçıl toplum, ahşap ve taş işçiliğinin yanı sıra marangozluk, dokumacılık, tekstil ve madencilikte de ilerlemişlerdi.
En ünlü krallları Midas’ın dokunduğunu altına çevirdiği ve eşek kulaklarına sahip olduğu hikayeleri günümüzde bile hala anlatıla dursun, ilk kez Homeros yazıtlarında (MÖ 8. yy) adları geçen uygarlık, birçok icada imza atmıştır. Assur belgeleri ve Eusebius’a göre, halk müziğinde kullanılan çifte kaval ve Frigyen modu da bu topluluğun uygarlığa kattıkları değerler arasındadır.
KAMUSAL YAPILANMA
Frig vadilerinde bulunan yazıtlardan anlaşıldığı üzere, Frigçe, Yunanistan’ın batısında konuşulan diğer dillerle yakın ilişki içinde bulunmaktadır. Hint-Avrupa dil ailesine dahil olan Frigçe’nin eski Yunanca ile bağlantılı olduğu da bilinmektedir.
Kral Midas zamanında başlayan kamusal yapılanma etkinlikleri, genç Hitit ve Urartu kaynaklarında ayrıca Assur Kralı II. Sargon’un belgelerinde de yer alıyor. Etkinliklerin, uygarlığın Lidya hakimiyetine girdiği dönemde sekteye uğradığı düşünülüyor. Bu etkinlikler ve zanaatler, Hellenistik Roma İmparatorluğu’nu da sanatsal olarak etkilemiştir.
1800’lerde İngiliz Yüzbaşı William Martin Leake ile başlayan keşifler, Frig kaya anıtlarını bir çok gezgin ve araştırmacının ilgi odağı yapmıştır. 1936’da coğrafyacı E. Chaput, Frig Vadileri’nin coğrafi ve jeolojik yapısını inceleyerek hala başvuru kaynağı olan bir esere imza atmıştı. II. Dünya Savaşı döneminde kesintiye uğrayan kazılar, 1946’da C.H.E Haspels tarafından yeniden başlatılmıştı. Bu dönemde yapılan kazılarda ahşap işçiliğine dair kanıtların yanısıra çeşitli kutsal figürler ve kültler de ortaya çıkarılmıştı.
KÜLT ANITLAR
Pers hakimiyetinin yayılması sırasında, Friglerin de sonradan dahil olduğu Akhaimenid İmparatorluğu zirve dönemini yaşıyordu. Ülkeyi satrap denilen eyaletlere bölmüşlerdi. Orta Anadolu’nun büyük kısmı da Başkenti günümüzdeki Kayseri’de olan Katpatuka Satraplığıydı. Kapadokya adı da buradan gelmektedir.
Frigler, Anadolu’da politik önemlerini kaybettikten çok sonra bile belirgin kült pratikleri ve geliştirdikleri kutsal anıt sistemleri ile eser vermeye devam etmişlerdir. Gordion, Ankara, Boğazköy ve Kerkenes, kentsel kült etkinlikleri hakkında fikir sağlar. Yazıtlar, yarı ikonik idoller, mimari cepheleri taklit eden kabartmalar, tanrı ya da diğer kutsal figürlerin insan biçimli imgeleri, Frig Ana Tanrıçası Matar’ın kültü öne çıkanlar arasındadır.
Kült anıtların işlevi tam olarak bilinmese de, şehrin savunma sisteminin bir parçası oldukları düşünülmektedir. Tanrıçaların, şehirlerin savunulmasında, korunmasında anahtar rol oynadığı kültlerin, kahramanlaştırılan ataların ve tapınıcıların tasvirinde kullanıldığı da bilinmektedir. Kültler, genellikle yüksek yerlere, dağ geçitlerine, stratejik ulaşım yolları boyunca, araziye hakim manzaralı alanlarda görülmüşlerdir. Kültlerin bulunduğu kırsal alanların çoğunun yerleşim yerlerinden uzak olduğu düşünülürse bu anıtların bir topluluğun kontrolündeki bölgelerin sınırlarını işaretlemek, topluluğa erişim yollarını korumak amacıyla konumlandırıldığı ya da hac yerlerini simgeliyor olmaları da mümkündür.
En önemli Frig Kaya Mezarları Eskişehir il sınırları içindeki Gavurkayası, Gökçeışık, Yeni Sofça, Keskaya, Kokarkuyu, Deveboynu, Hamamkaya, Akpara, Pişmiş Kale, Midas Kenti mezarları olarak sıralanabilir. Bu kaya mezarlarındaki taş işçiliği özellikle Hellenistik Roma İmparatorluğu’ndaki taş işçiliği zanaatine de etki etmiştir. Gordion Şehri’nin kazıları ilk olarak 1900’lerde Alfred Körte tarafından yapılmıştır. Bu kazılarda uygarlığın ahşap işçiliğini kanıtlayan eserlere de rastlanmıştır.
FRİGYEN MODU
Müzik alanında da günümüzü etkileyen çalışmalara imza atan Frigler, Frigyen Modu adında bir sistem de geliştirmiş ve kullanmışlardır. Çifte Kaval’ın da bu dönemde kullanılmış olmasından dolayı Yunanlılar arasında kaval çalanlara Frig ismi verilmiştir. Ziyafet ve dini törenlerde kullanılan çalgı, bir Anadolu enstrümanı olarak günümüze kadar gelmiştir. Frigler’in “tapetes” adı verilen kilimlerindeki geometrik desenler de hala Sivrihisar bölgesinde yaşatılmaktadır.
Kültürel ve sanatsal alanlarda verdikleri eserlerle Frigler, tarih sayfalarında unutulmayan uygarlıklar arasına girmeyi başarmışlardır.
Frigler (Phrygians)
Hazırlayanlar: Taciser Tüfekçi Sivas-Hakan Sivas
Yapı Kredi Yayınları
387 sayfa
[email protected]
Evrensel'i Takip Et