Denize nazır, kelepir: 50 bin metrekarelik alan sermayeye peşkeş çekilecek
İzmir Seferihisar kıyısında bulunan ve DEÜ'nün dinlenme tesisi olarak kullandığı hazine arazisi imar değişikliği yapılarak özelleştirme listesine alındı. Değişiklikle arazi turizm alanı oldu.
Fotoğraf: DEÜ
Ramis SAĞLAM
İzmir
AKP’nin 22 yıllık iktidarı döneminde hız kazanan kamu mallarının satışına her gün bir yenisi ekleniyor. Özelleştirme gelirlerinin yüzde 90’ı AKP iktidarı döneminde gerçekleşti. İktidarın özelleştirme hedefindeki yerler arasında bu kez 2022’de satış listesine eklenen Ege ve Akdeniz kıyılarındaki eğitim ve sosyal tesisler yer alıyor. 4264 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile İzmir’den 3, Aydın’dan 2 tesisin yer aldığı toplam 18 adet eğitim kampı ve sosyal tesis özelleştirme kapsamına alınırken, kamu personelinin yararlandığı tesislerin 31 Aralık 2025’e kadar satılacağı ilan edildi.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığının (ÖİB) satış listesindeki alanlardan biri İzmir Seferihisar’da Dokuz Eylül Üniversitesi tarafından dinlenme tesisi olarak kullanılan deniz kıyısındaki arazi. Toplam 50 bin metrekarelik kamu arazisi imar planı değiştirilerek satış listesine alındı.
TMMOB’ye bağlı Şehir Plancıları Odası (ŞPO) ve Mimarlar Odası (MO) İzmir Şubeleri söz konusu plan değişikliğine karşı dava açmıştı.
TURİZM ALANINA ÇEVRİLDİ
İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Özelleştirme İdaresinin satış listesine koyduğu Payamlı Mahallesi’ndeki 5188 ada 1, 2, 3, 4 ve 5. parsellerin imar planlarını değiştirdi. Değişiklikle bu alan üniversite kullanımından çıkarıldı ve “ticaret ve turizm alanı” olarak kullanılmak üzere yeni planlar 3 Eylül’de askıya çıkarıldı. 1 aylık askı süresi 4 gün sonra sona eriyor.
Plan değişikliğiyle ilgili gazetemize açıklama yapan ŞPO İzmir Şubesi “Kentin omurgasını oluşturan kamusal alanların yok edilmesi geri dönülmesi mümkün olmayan zararlara neden olacak” dedi.
4264 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 18 eğitim kampı ve sosyal tesisin özelleştirme kapsamına alınmasına karşı açılan davayı hatırlatan ŞPO, “Mahkeme yürütmeyi durdurma ve iptal kararı talebimizi reddetti. Temyiz aşamasında” bilgisini paylaştı.
DEÜ tarafından kullanılan hazine arazisindeki plan değişikliğine karşı açılan davaya ilişkin ise şu değerlendirme yapıldı: “ÖİB tarafından hazırlanan planlarda kamu yararına aykırı uygulamaların gerçekleştiğini görüyoruz. Kamunun yararlanabildiği bir tesisin özelleştirme kapsamında rant odaklı bir kullanıma çevrilmesi kamu yararı açısından kabul edilemez” bilgisi paylaşıldı.
İZBB: KAMU ALANLARI AZALTILIYOR
İzmir Büyükşehir Belediyesi de arazilerin satışını ve imar planı değişikliğini Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin 26. maddesine uygun olmadığı gerekçesiyle yargıya taşıdı. İzmir Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamada plan değişikliğinin kamu yararı taşımadığına ve kamusal alanları azalttığına dikkat çekildi. Kamuya ayrılan alanların yüzde 15’e düşürülerek yasal değerlerin çok altında belirlendiği belirtilen açıklamada “Kıyı Kanunu ile Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’in 4. maddesindeki kısmi yapılaşmaya yönelik hükümlere aykırıdır. Kısmi yapılaşmaya ilişkin analizler plan değişikliğinde yer almamaktadır. Bu gerekçelerle imar planı değişikliğinin iptali için açılan davada bilirkişi raporunun lehimize sonuçlandığı ve davanın planın iptali yönünde sonuçlanabileceği dikkate alındığında İzmir Çevre Şehircilik İl Müdürlüğünce parselasyon planı yapılarak alanın satışa çıkartılması telafisi mümkün olmayan kamu zararına yol açacaktır” ifadelerine yer verildi.