Çetelerin ‘evrimi’: Yeni nesil organize suç
Organize suçun yeni nesli sınır ötesi faaliyetleri, sosyal medya dili ve hareket yeteneğiyle bildik klişelerle açıklanmayacak kadar karmaşık.
Görsel: Midjourney/Fırat Turgut/Evrensel
Cengiz ERDİNÇ
Gazeteci
Plakasız çalıntı motosiklet üzerinde otomatik silahlardan ateşlenen kurşunlar, Tiktok’ta lüks araçlar, uzun namlulu silahlar ve anonim maskelerle gövde gösterisi yapan, saçlarının ense ve yanları kazınmış, marka gözlüklerle poz veren, racon kesen, özlü sözleri tekrarlayan isimler. Birbirini izleyen saldırılar, cinayetler.
Organize suçun yeni nesli böyle tanındı, daha fazlası da bilinmiyor.
Polisin de gazetecilerin de adını ilk defa duyduğu Boran Deniz’in 7 Eylül günü işlenen Kemal Çağlar Temel cinayetini organize ettiği ileri sürülüyor, ama tek bir sabıka kaydı yok. Boran Deniz’in bir üzerindeki halkada Dalton Şebo adıyla tanınan Sinan Memi ya da oto hırsızlığından gelen eski lakabıyla Paynır Sinan var. İfadelerde tetikçinin “Dayı öyle istedi” dediği söylense de Memi ile Temel arasında bir bağ yok. Bu organize cinayetin asıl sipariş sahibi muhtemelen asla bilinmeyecek. Bu yeni nesil mafyanın ne ilk cinayeti ne de sonuncusu olacak. Ancak ilk kez klasik mafyadan, Çakıcı’ya yakın bir ismin hedef alındığını da işaretlemekte yarar var.
Suç örgütlerinin ulus ötesi faaliyetlerine ilk dikkat çekenlerden biri mafyaya savaş açan İtalyan Savcı Giovanni Falcone’ydi. Falcone 1992 yılında mafyanın bombalı saldırısında can vermeden 10 gün önce Palermolular ile Meddelin kartelinin adamları arasındaki kokain anlaşmasını göstermiş, suç örgütlerinin uluslararası ortak girişimlerine dikkat çekmiş, katı hiyerarşilere sahip suç organizasyonlarının oluşturacağı ağı fark etmişti.
CIA, suç örgütlerinin hiyerarşiden esnek ağ yapısına doğru geçtiğini 2000’li yıllarda keşfetti. İstihbaratçıları tedirgin eden Meksika’daki Zapatista ayaklanması ve antiküresel hareketlerin doğası, bunun ileride kapitalist başkentlerde iktidarı değiştirme olasılığıydı.
Rand Corporation sokak çeteleri, holiganlar ve organize suç arasındaki bağlara odaklanan raporlar yayımladı. Bu raporlardan birini yazan, Los Angeles polis departmanından John P. Sullivan çetelerin evriminin; politikleşme, karmaşıklaşma ve uluslararasılaşma ölçütleriyle üç kuşaktan geçtiğini söylüyordu. Belirli bir alanda gevşek bir liderlik çevresinde yürüyen, uyuşturucu satışı gibi faaliyetler yürüten henüz siyasallaşmamış ve basit yapılı ilk nesil çeteler, artan rekabet, çatışma ve buna bağlı gelişen şiddetle kabuk değiştirmeye başlıyor. Bu defa uyuşturucu ya da silah satışı gibi konu odaklı ve girişimciliği ağır basan bir faaliyetle ikinci nesil ortaya çıkıyor. Üçüncü nesil bu noktada artan politikleşme, karmaşıklaşma ve sınır ötesine uzanan ilişkilerle beliriyor.
Organize suç örgütlerinin sınır ötesi iş birlikleri 1990’ların ortasından itibaren Güney Amerika’da ve Afganistan’da artan uyuşturucu üretimi, Avrupa ve ABD gibi satın alma gücü yüksek pazarların artan talebiyle tetiklendi. Hem bu iş birlikleri hem de duvarın yıkılmasından sonra Avrupa ve ABD’ye uzanan Rus suç klanlarının ya da Camorra, ‘Ndrangetha gibi İtalyan klanlarının doğal yapısı da ağ yapısının gelişmesinde etkili oldu.
Sanal bir bölgeyi temsil eden taraftar grupları da ilk nesil özelliklerini taşıyor, 20-30 kişilik bir çekirdek ekibin çevresinde, deplasman yağmalarıyla başlayan şiddet eğilimi, bilet satışları, stat çevrelerinde karaborsa ya da otopark gibi işlerdeki rekabetle evriliyor. Türkiye’de yeni nesil organize suçun ilk nüvelerini taraftar grupları arasında başlayan rekabette görmek mümkün. 2007 yılında işlenen Ferdi Aslan cinayetinden beri taraftar grupları çetelerin faaliyet alanları içinde yer alıyor.
22 Eylül günü Ümraniye’de bir kadın polisi öldüren 19 yaşındaki zanlının profili de belirsizlik ve bilinmezlerle dolu. Uyuşturucu satıcılığından, yağma ve cinsel saldırıya kadar iki düzine suça rağmen, serbestçe dolaşıyor olması çok tartışıldı, ancak asıl dikkat çekmesi gereken motosiklet çaldığı için soruşturuluyor olmasıydı.
Motosiklet, sağladığı anonimlik ve hız sayesinde yeni neslin anahtar kavramlarından biri. İstanbul’da günde 15 motosiklet çalınıyor, bunun bir bölümü satış için, ama bir bölümü de bu tür saldırılarda kullanılmak üzere çetelere tahsis edilmek için. Yine Temel cinayetinde emekli polislerin WhatsApp üzerinden haberleştikleri korsan taksi grubu da dikkat çekici. Sanki daha çok, başı dertte olanlara hızlı ve güvenli erişim hizmeti veriyorlar.
Motosiklet son kez ortaya çıktığında Fenerbahçe yönetimini sert bir dille eleştiren Serhat Akın ayağından vuruldu.
Organize suçun yeni nesli sınır ötesi faaliyetleri, sosyal medya dili ve hareket yeteneğiyle bildik klişelerle açıklanmayacak kadar karmaşık. 1998 yılında çıkan Organize Suçla Mücadele Yasası çevresinde yapılan operasyonlar 2000 yılında Rahşan affı adı verilen infaz düzenlemeleriyle sıfırlandı. AKP iktidarını izleyen günlerde organize suç soruşturmalarındaki isteksizlik, yasal düzenlemenin kaldırılıp soruşturmanın TCK ile sınırlanması, örgütlü olarak işlenen suçlarla suç örgütleri arasındaki bulanıklık da bu tabloyu tamamladı. Motoru uyuşturucu kaçakçılığı olan organize suç hızla gelişti, yerel, ulusal ve ulus ötesi ölçekte yayıldı.
Şimdi yeni nesilden söz ediyoruz. Organize suçun klasik isimlerinin birlikte fotoğraf çektirdikleri siyasi liderler ve partiler üzerinden devletle yakınlaşması karşısında, yeni neslin bu yakınlaşmadan doğan boşluğu doldurması mümkün. Fakat bundan daha fazlasını bilmek, kent çeperlerinde yoksullukla karşı karşıya kalan, geçmişte farklı siyasal hareketlerin çevresinden yeni nesil organize suça geçen bir kuşağı öğrenmek, anlamak, izlemek gerekiyor.