29 Eylül 2024 05:20

Yeni nesil mafya: Beşikten ya hapse ya mezara

Çetelere rahat ulaşan, onlar için gittikçe büyüyen icraat yapan çocuklar, küçük yaşta ‘saygınlık’ ve para sahibi olurken çeteler de kendileri için her işi yapabilecek “kamikaze dronlara” sahip oluyor.

Fotoğraf: DHA | Kolaj: Evrensel

Paylaş

Murat Uysal

Daltonlar, Redkitler, Casperlar ve dahası… Bundan 5 sene önce bu isimler aynı şekilde sıralansa herkesin aklına çocuklara hitap eden çizgi filmler ve onların karakterleri gelirdi ancak bugün işler biraz değişti. Artık bu çizgi film karakterlerini; sınırları ülke topraklarını aşmış hesaplaşmalara imza atan, uyuşturucu ve silah ticaretini elinde tutabilmek adına kanlar döken suç örgütleriyle beraber anıyoruz.

Ancak bu suç örgütlerini bugün daha sık tartışmamızın nedeni sadece ilginç isimleri ya da işledikleri suçlar değil. Çünkü bu suçlar Türkiye’nin mafya ve çeteler tarihinde çokça kez işlendi hatta devletin bu işlerde mafyayla birlikte hareket ettiği dahi belgelendi. Çok büyük ya da en büyük falan da değiller bunun kavgası yıllardır Şahinler ve Sarallar arasında veriliyor. Bugün bu yeni yetme çetelerin bu kadar konuşulmasındaki asıl neden; örgütleniş biçimleriyle, kullandıkları ağlarla hitap ettikleri kitle içerisindeki etkileri. Öyle ki yoksul emekçi semtlerindeki 12-13 yaşlarındaki çocuklar sosyal medya hesaplarında bu çetelerin kullandığı simgelerle gönderiler paylaşabiliyor, isimlerinin yanında Daltonları ifade eden “dlt” harflerini koymuş akranlarına imreniyor, benzer isimlerle kendi “çetelerini” kurabiliyorlar.

Yeni yetme çeteleri diğerlerinden ayıran özellik de aslında burada karşımıza çıkıyor, çünkü mafyaların sloganlarının mahallelerde çocuklar tarafından da söylenmesine yabancı değiliz. Örneğin Sedat Peker’in sık kullandığı “Elbet bir gün” sloganı çocuklar da dahil olmak üzere hemen her yerde karşımıza çıkıyordu, ancak 12-13 yaşındaki çocukların “Ben Sedat Peker mafyasına girdim, bu da kanıtı” dediğini duymak pek mümkün değildi. Daltonlar, Casperlar, Redkitler bunu değiştirmişe benziyor; bu çetelere birkaç ‘abi’ vasıtasıyla rahatlıkla ulaşan çocuklar onlar için gittikçe büyüyen icraat yapabiliyor. Çocuklar çok küçük yaşta isimlerinin önüne aldıkları kısaltmalarla ün, ‘saygınlık’ ve para sahibi olurken çetelerse kendileri için hemen her işi yapabilecek (Barış Boyun çetesi iddianamesini hazırlayan savcının tarifiyle) “kamikaze dronlara” sahip oluyor.

DALTONLAR: SUÇUN TAŞERONLUĞU

Suikastları, hesaplaşmaları, uyuşturucu ve silah ticaretleri ülke sınırlarını aşan bu suç örgütlerine yakından bakalım. Liderliğini “Can Dalton” olarak bilinen 1997 doğumlu Berat Can Gökdemir’in yaptığı Daltonlar çetesi İstanbul Bahçelievler’de örgütlenmeye başlıyor. Daltonlar başka çetelerin mafyaların taşeronluğunu üstlenerek büyüdü. Neredeyse ihale alır gibi aldıkları bu işler kimi zaman mekan kurşunlama (Engin-Dilan Polat’ın Banu Parlak’ın güzellik salonunu kurşunlatması davasında, saldırıyı Daltonlar çetesine yaptırdıkları iddia ediliyor), kimi zaman tahsilat (Gündoğmuşlar çetesine borcu olan Halil Ay’dan parayı tahsil etme görevi Daltonlara verilmişti. Daltonlar isimlerini de duyurdukları Haliç Köprüsü saldırısını Halil Ay’a düzenlemişti), kimi zaman sınırları aşan suikastlar (Halil Ay Fransa’da saklandığı çiftçilik evinde Daltonlar tarafından öldürüldü) oldu.

UYUŞTURUCUYLA SAVAŞ DERNEĞİNDEN ÇETE ÇUKURUNA

Medya Berat Can Gökdemir’i henüz Daltonların lideri olmamışken 2020 yılında çıkan “50 kez gözaltına alınan hırsız 51. kez yakalandı” başlıklı haberle tanıyor. 23 yaşındayken hapse giren Gökdemir içeriden çıktıktan sonra Daltonları kuruyor. Daltonlar’ın Fransa’da yaptığı Halil Ay suikastında karşımıza medyanın tanıdığı bir isim daha çıkıyor. Fransa’ya giden suikast ekibinin içinde olan Gülbey Dilsiz’in adı 2020 yılında Evrensel’in “Adil yargılama talebiyle 3 aydır açlık grevindeler” haberinde geçiyor. Habere göre Dilsiz, 2018 yılında İstanbul Sultangazi’de bulunan Hasan Ferit Gedik Uyuşturucu ile Savaş ve Kurtuluş Merkezine yapılan baskında gözaltına alınıp tutuklanmıştı. Tutuklanan Dilsiz ve beraberindekiler adil yargılanma talebiyle açlık grevine girmişti. Dilsiz’in kardeşi Berdan Dilsiz ise, 2021 yılında uyuşturucu bağımlısı biri tarafından Nurtepe'de silahlı saldırıda öldürülmüştü. Dilsiz’in, uyuşturucu ticareti, adam öldürme, hırsızlık gibi suçlarla bilinen Daltonlara katılma tarihi net olarak bilinmiyor ancak 2023 yılında Halil Ay’ı öldürmek için gönderilen ekibe Dilsiz liderlik ediyor, Ay’ı öldürdükleri çiftlik evinde çıkan çatışmada Dilsiz de ölüyor.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Daltonlara ilişkin son olarak Kuyu-27 adıyla 6 ilde operasyon yaptıklarını çete üyelerinin gözaltına alındığını duyurmuştu. Bakanlığın Berat Can Gökdemir’e dair verdiği bilgi ise yurt dışında tutuklu olduğu yönünde. Öte yandan Daltonlar için yazılan “Daltonlar şehirde” rap şarkısı hâlâ sokak aralarında çalmaya devam ediyor.

REDKİTLER DALTONLARA KARŞI

Ferhat Delen'in (Mardin) liderlik ettiği Redkitlerin yoğunlukla bulunduğu yer ise İstanbul Yenibosna. Ferhat Mardin Redkitler liderliğinden önce Fenerbahçeli kimliğiyle biliniyor. Fenerbahçe tribünlerinin tek hakimi olma rüyasıyla (Bu rüyanın aslı uyuşturucu ticaretinin hakimi olmak) rakiplerini bir bir elerken karşısında gördüğü yine birinin taşeronluğunu yapan Daltonlara karşı Ferhat Mardin Redkitleri kuruyor.

TRİBÜNLERE SIÇRAYAN MAFYA SAVAŞLARI

Ferhat Mardin’in Fenerbahçe tribün liderlerinden İbrahim Gümüştekin ve Cem Gölbaşı'ya yönelik saldırılar düzenlediği biliniyor. Fenerbahçe taraftarı da ağır derbi yenilgisinin ardından Genç Fenerbahçeliler Tribün Grubunun Lideri Cem Gölbaşı'ya tepkisini dile getirmişti. Fenerbahçe’nin Eski Futbolcusu Serhat Akın da mevcut yönetimi istifaya çağırmış tribünlerin bu koşullarda bile istifa sloganları atmamasını eleştirmişti. Gölbaşı'nın ise yönetimi istifaya davet eden taraftarları baskıladığı iddia ediliyor.

Serhat Akın katıldığı bir programın çıkışında motosikletli kimseler tarafında silahlı saldırıya uğradı. Gölbaşı’nın Redkitlere karşı Daltonlardan yardım aldığı Daltonların ise saldırılarında motosiklet kullandığı biliniyor.

ÇETELER ‘EMNİYETTE’

Çetelere İstanbul’un farklı semtlerinde farklı isimlerle rastlıyoruz. Anucurlar, Gündoğmuşlar, Casperlar, Haşhaşiler hepsine özel pencere açamadığımız bu çetelerin ortak yanlarından biri de emniyetle kurdukları bağ. Bu bağ emniyetin kayıtlarına da geçiyor. Kağıthane’de faaliyet yürüten Anucurların planlarını yaptığı, silah alışverişini gerçekleştirdiği, karargah olarak kullandığı yere polis baskın yapıyor. Dairedeki Anucurlar ve polis arasında çatışma çıkıyor. Karargah olarak kullanılan daireden çıkan Ozan Anucur ifadesinde polislerin kendilerinin polis olarak tanıtmadıklarını söyleyerek, “Gelenleri polis değil, düşman sandık” diyor. Anucur haksız değil çünkü daireye baskına giden polislerden Ahmet Yasin Çevik başka bir dosyada Anucurların düşmanı Gündoğmuşlar çetesiyle bağı gerekçesiyle sanık sıfatıyla yer alıyor.

Barış Boyun çete üyelerinin yakalanmamak için yanlarında bekçi ve polis memuru taşıdıkları, bekçilerin polislerle çatıştığı hazırlanan Barış Boyun iddianamesinde yer aldı.

Daltonların Halil Ay’a düzenlediği Haliç saldırısında yakalanan Bahardır Akdağ Emekli Polis O.C’den adeta koçluk aldı. Emekli Polis O.C. Akdağ’ın hem şoförlüğünü yapıyor hem de saldırının ardında kalacağı villayı ayarlıyordu.

Sinan Ateş cinayeti davasında da benzer bir emniyet çete iş birliğine denk gelinmişti. Tetikçi Eray Özyağcılar’ı Ankara’ya iki özel harekat polisi taşımıştı.

ÖNCEKİ HABER

Gazetemiz yazarı Yusuf Karadaş: "İsrail Gazze’de işgali kalıcılaştırıyor"

SONRAKİ HABER

İran, Nasrallah'ın öldürülmesi nedeniyle 5 gün yas ilan etti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa