Fenerbahçe Kalamış Dayanışması: Kamusal yaşam haklarımız talana kurban ediliyor
Fenerbahçe Kalamış Dayanışması tarafından Fenerbahçe Kalamış Yat Liman’nın özelleştirilmesine karşı yapılan eylemde, “Kamusal yaşam haklarımız talana kurban ediliyor” denildi
Fotoğraf: Evrensel
Fenerbahçe Kalamış Dayanışması’nın çağrısıyla Fenerbahçe Kalamış Yat Liman’nın özelleştirilmesi protesto edildi. Eylemde yapılan açıklamada Kalamış'ta halkın kıyıya erişimini tamamen engelleyecek yapılaşmanın, betonlaşmanın, bölgenin geleneksel dokusunu bozacak uygulamaların önünün açıldığı belirtilerek “Kamusal yaşam haklarımız talana kurban ediliyor” denildi
“FENERBAHÇE KALAMIŞ DA RANTA KURBAN EDİLECEK”
Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş.'ye ait Fenerbahçe Kalamış Yat Limanı'nın, 40 yıl süre ile "işletme hakkının verilmesi" yöntemiyle özelleştirilmesi için açılan ihaleyi 505 milyon dolarla en yüksek teklifi veren Vahit Karaaslan kazandığı belirtilen açıklamada; “Türkiye'nin ikinci, Istanbul'un ise en büyük yat limanı olan Fenerbahçe Kalamış Yat Limanı'nın özelleştirme kararı, Cumhurbaşkanı tarafından onaylanarak 15 Eylül 2024 tarihli resmi gazetede yayımlandı. Bu karar ile Kalamış'ta halkın kıyıya erişimini tamamen engelleyecek yapılaşmanın, betonlaşmanın, bölgenin geleneksel dokusunu bozacak uygulamaların önü açılmış oldu. 22 yıllık AKP iktidarında güzel yurdumuzun yüzlerce, binlerce noktasında ranta talana kurban edilen kamusal yaşam alanlarımıza Fenerbahçe Kalamış'ın da eklenmesi güçlü bir olasılık haline geldi” denildi.
“ÖZELLEŞTİRME KARARINA ‘HAYIR’ DİYORUZ”
Fenerbahçe Kalamış Dayanışması olarak, sadece Kadıköy’ün değil, Kalamış sahilinde de, kıyıyı halka kapatacak, çok küçük bir azınlığın yararına bölgenin geleneksel kentsel doku özelliğini bozacak özelleştirme kararına ‘Hayır’ dendiği belirtilen açıklamada: “Anayasa'nın 43. Maddesi ve 3621 sayılı Kıyı Kanunu'na göre ‘deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada Öncelikle kamu yararı gözetilmesi’ gerekmektedir” ifadeleri kullanıldı.
Karada ve denizdeki yoğun yapılaşma baskısı ve kıyı karakteri önemsenmeden gerçekleştirilen uygulamalar nedeniyle kıyının kamusal kullanımı ve erişilebilirliğinin kısıtlanmakta olduğu görüld7üğü belirtilen açıklamada yurttaşın anayasal hakkını hiçe sayan bu durumun kabul edilemez olduğu vurgulandı.
Aynı zamanda Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanı’nın, II. Derece Doğal Sit Alanı ve III. Derece Arkeolojik Sit alanı olup, I. Derece Doğal Sit Alanı olan Fenerbahçe Yarımadasının komşusu olduğu ifade edilen açıklamada şöyle denildi; “Bu nedenle de ilave yapılaşmaya uygun değildir. Ayrıca bölgenin jeolojik nedenlerle özel önlem alınacak alanlar içinde kalması nedeniyle planlanan zemin altı inşaatlar da risk teşkil edecektir. Diğer taraftan denizlerde, özellikle koylarda hassas ekosistemler vardır. zengin bir ekosistemin olduğu bir yerde ÇED raporu gereklidir, ÇED raporu olmaması kabul edilemez.”
“YAPILANLAR KENT SOYLULAŞTIRMASININ BİR PARÇASI”
Yapılanlar kent soylulaştırmasının bir parçası olduğu ifade edilen açıklamada; “Hayvan hakları adı altında çıkan, ancak sokak canlarını yok etmeyi hedefleyen yeni yasa da bu soylulaştırma hareketine hizmet etmekten başka bir işe yaramamaktadır. Kalamış'ta yakın tarihte gördüğümüz kedilerin zehirlenerek yok edilmesi, köpeklerin toplatılarak itlafın önünün açılması, kısaca sokak canlarının sokaklarda istenmemesi, Kalamış'a gelen halkın parktan gönderilip bölgeyi yat limanı için belirli bir zümrenin hizmetine sunulması amacının sonuçlarıdır” denildi.
BİRLİKTE MÜCADELE ÇAĞRISI
Kadıköylüye ve İstanbullulara hiçbir katkısı olmayacak olan Kalamış'taki yat limanını büyütmenin, rant yaratmak dışında hiçbir mantığı bulunmadığının altı çizilen açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Kadıköylülerin ve İstanbulluların ihtiyacı betonlaşma ve daha büyük bir yat limanı değil, yeşil alanlar ve afet toplanma alanlarıdır. Bizler Fenerbahçe Kalamış Dayanışması olarak buradan bütün kamuoyuna; Kalamış'ın tarihsel değerini, doğasını ve kıyı kültürünü öne çıkaracak, halkın ve bütün canlıların sağlığını gözetecek, iklim krizine karşı alanın dayanıklılığını artıracak, yoğunluğu artırmayacak ekolojik temelli yaklaşımların benimsendiği, yerel yönetimlerin ve STK'ların karar alma süreçlerinde aktif olarak yer aldığı, şeffaf ve tamamen kamu yararını gözeten projeler dışında hiçbir projeyi kabul etmeyeceğimizi, bu konuyu sonuna kadar takip edeceğimizi açıkça ilan ediyoruz.
Kalamış'ta huzur bulan ve bu huzuru gelecek nesillere de aktarmayı bir yurttaşlık görevi olarak hisseden bütün yurttaşlarımızı bu mücadelede birlikte olmaya, Kadıköy Belediyesi ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni de mücadelemize destek olmaya çağırıyoruz.” (HABER MERKEZİ)