Çocuk muyum göçmen miyim?

Zehra Çelik
Emek Gençliği/Ankara

İsrail'in Lübnan’a gerçekleştirdiği saldırılar sonrasında Ankara-Mamak’ta bildiri dağıtırken tanıştığımız 16 yaşındaki Muhammed ile son yaşanan saldırıları, beraberinde Filistin ve Lübnan halklarıyla nasıl dayanışmamızı büyütebileceğimizi konuştuk. 7 sene önce ailesi ve akrabalarıyla birlikte Irak'tan Türkiye'ye gelen Muhammed bize hem ülkesinden uzak bir yerde yaşamanın ne olduğunu hem de Filistin halkıyla neden dayanışmamız gerektiğini anlattı.

Ekonomik şartlardan ötürü Irak'tan Türkiye’ye gelen Muhammed, 14 yaşından itibaren güvencesiz ve ağır koşullarda kendinden de küçük kuzenleriyle ve aile üyeleriyle bir arada çalışıyor. Ceza almamak için birkaç sene okula gittiğini ardından evi geçindirmek için çalışmak zorunda olduğunu anlatan Muhammed, “Biz 5 kardeşiz. Babam, abim ve ben çalışmak zorundayız. Ev giderleri ve kirayı karşılayabilmek için çalışıyoruz. Babam işyerinde makine yüzünden elini kırdığında okuyordum. Okulu bırakıp tekrar çalışmam gerekti. Henüz hiçbirimizin vatandaşlığı dahi yok. Çalışırken ne sigorta ne de herhangi bir güvencemiz yok.” dedi.

"İYİ FUTBOL OYNARIM AMA HAYATTA KALABİLMEK İÇİN ÇALIŞMAK ZORUNDAYDIM"

Çok iyi futbol oynadığını, aylık 40 lira dahi vermeye güçleri yetmediği için çalışmak zorunda kaldığını anlatan Muhammed, "Hayatın bize şart koştuğu durum bu, çalışmak zorundayım hayatta kalabilmek için. Ayda iki gün iznim var ama sanki patronumun son model arabasını alması için çalışıyorum; marketten bir şey alırken sanki patronları zengin etmek için alıyorum. Kimse istemez tabi memleketini geride bırakıp hiç bilmediği bir ülkede yaşamaya çalışmayı. Mesela benim 8-10 yaşındaki kuzenlerim su satıyor ışıklarda. Yapmak zorundayız çünkü bir gün ülkemize tekrar dönebilmek için ve yaşayabilmek için paraya ihtiyacımız var” diye konuştu.

“FİLİSTİN HALKININ YANINDA PATRONLARIN KARŞISINDA DURALIM”

Bu çalışma koşullarına mecbur bırakıldıklarını söyleyen Muhammed, "Buranın vatandaşı olan hiç kimse bu koşullarda çalışmak ve yaşamak istemez ama bizler buna mecbur bırakılıyoruz” dedi. Filistin'de yaşananlara dair de "Orada da bir halk zulüm görüyor ve burada herkes sanki bilmiyormuş gibi hayatlarına devam ediyor. Devlet büyükleri Müslümanız diyor ama sanki hiç orada insanlar ölmüyormuş gibi davranıyorlar. Asıl bizim bir şeyler yapmamız gerekiyor ki hem o halkın yanında duralım hem onlara bunları yaşatmaya yardım eden patronların karşısında duralım. Ben ne yapılır bilmiyorum ama sizin en azından bunları yazıp dağıtmanız bile bizim bunu unutmamızı engelliyor. Bizi Filistin konusunda da bir araya getiriyor. Benim kaderimin birileriyle ortaklaştığını görmek çok güzel. Umarım hep birlikte bir şeyler yapıp karşılarında durabiliriz” dedi.