29 Eylül 2024 16:34

Liceliler maden istemiyor: Toprağımızdan vazgeçmeyeceğiz 

Lice’de ormanlık alanda kurulması planlanan 700 hektarlık madene karşı tepki gösteren mahalleliler, “Toprağımızdan vazgeçmeyeceğiz” diyerek madene karşı mücadele edeceklerini belirtti. 

Fotoğraf: MA

Paylaş

Maden şirketleri, Elâzığ, Şırnak, Erzincan, Ağrı gibi bölge illerinden sonra şimdi de gözünü Diyarbakır’a dikmiş durumda. Şirketlere peşkeş çekilmek istenen Kulp’taki Hasandin Yaylası’ndan sonra Lice’ye bağlı kırsal Zengesor, Heşeder, Mizag, Peçar, Bayırlı ve Şaxur mahallelerini kapsayan bölgede de bakır çıkarma ile eleme ve kırma tesisi projesi kurulması planlanıyor. Konyalı bir şirket olan Dimin Madencilik tarafından başvurusu yapılan proje için 2020 yılında “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir” raporu verildi. Rapor sonrası bölgede sondaj çalışmalarına başlarken, ormanlık alanın 700 hektarlık bir bölümünün bakır madeni projesi kapsamında yok edilmesi planlanıyor.

Hayata geçirilmek istenen bu madene tepki gösteren bölge halkı cumartesi günü yaptığı Mizag Mahallesi’nde (Kılıçlı) eylemle madeni istemediklerini ve madene karşı mücadele edeceklerini vurguladı.

"BURALAR YAŞAM KAYNAĞIMIZ"

Mezopotamya Ajansından Heval Önkol’un haberine göre, maden arama çalışmalarına tepki gösteren Abdulkerim Okman, madenden kaynaklı tarım ürünlerinin zarar gördüğünü kaydederek çalışmaların durdurulması istedi. Okman, “Buralar topraklarımız ve yaşam kaynağımız. Maden çalışması yapılırsa burada yaşam kalmaz. Maden öncesinde mahallede tarımdan verim alıyorduk ama çalışmalardan sonra hiçbir verim alamaz olduk. Mahallelilerin madene rızası olmadan maden çalışması yaptılar. Bizler küçüğünden büyüğüne kadar madene karşıyız. Tüm kesimlere çağrımdır, gelip bize destek olsunlar ve bu maden çalışmasını durduralım” çağrısı yaptı.

"MADENLE BİRLİKTE VERİM DÜŞTÜ"

Medin Aldan ise “Şirket sahipleri bize, ‘Devlet izin verdi’ diye yanıt verdi’. Köyümüz normalde ceviz ve arıcılıkla meşhurdur ama bu sene hiçbirini görmedik. Ömrümde tarımın bu kadar kötü olduğu bir dönem görmedim. Günde 3-4 kamyon sebze çıkardı, şimdi günlük sebze ihtiyacımızı manavlardan karşılıyoruz. Maden çalışmaları kapsamında ağaç katliamı da ortaya çıktı” diyerek, madencilere geçit vermeyeceklerini söyledi.

"AĞAÇLAR KATLEDİLİYOR, ORMAN BAKANLIĞI NEREDE?"

Geçimlerini tarım ve arıcılıkla sağladıklarını kaydeden Bayram Sabrioğlu, “Bu kadar ağaç katlediliyor. Orman bakanlığı nerde? Şirketler mahallelilere BİM, A 101 kartları ve para vererek, kandırmaya çalışıyorlar ama biz bunlara kanmayız. Etrafta gördüğünüz bütün dağlar madenler için eritilecek. Bizim köyde akan suyun üstünde 24 tane sondaj vurulmuş. Ve her sondaj 700-800 metre derinliğinde. Maden ilerleyince bu sondajların yanı sıra dinamitler de patlatılacak. Bu durumda köyün sonu ne olacak?​” diye sordu. 

Şirketin mahallelileri ‘Burada siyanür kullanmıyoruz’ diyerek kandırdığını belirten Sabrioğlu, “Bu yalanlara kanmayız. Coğrafyamızı madencilere peşkeş çekilmesine izin vermeyeceğiz” dedi.

Maden çalışmalarına tepki gösteren Arif Okman ise “Devlet bizi 1993’te köylerimizden sürgün ettiği gibi şimdi de maden çalışmalarıyla mahallelerimizden sürgün etmek istiyor. Toprağımızdan vazgeçmeyeceğiz, maden yapılmaması için mücadele edeceğiz” dedi.

"DEVLETTEN GÜÇ ALIYORLAR"

Maden çalışmasının akarsuyun kirlenmesine ve bunun da insan sağlığına zarar vereceğine dikkat çeken Mikail Ayşin de “3 tane değirmen var. Maden çalışması devam ederse değirmen suyumuz kirlenecek ve bizim için tarihi olan değirmen yok olacak. Arıcılık ölecek. Binlerce meşe ağaçları kesildi. Bu şirketler devletten güç alarak bugün buralara kadar gelebiliyorlar” ifadelerini kullandı.

Maden çalışmaları kapsamında vurulan sondajlardan kaynaklı suların da kirlenmeye başladığını, tarlalarına ektikleri sebzelerin kuruduğunu ifade eden Ayşin, “Vurulan sondajlardan kaynaklı hayvan otlatma alanlarımız daraldı. Hayvanların içtikleri sular kirlendiği içinde hastalıklara sebep veriyor” dedi.

"DOĞAMIZI YOK ETTİLER"

Maden istemediklerini dile getiren İlami Okman ise şirketlerin ilk geldiği süreçte yol yapımı adı altında mahalleye girdiklerini ve doğayı katlettiklerini söyledi. Maden arama çalışmaları başladığından bu yana arıcılık, hayvancılık ve tarımdan verim alamadıklarını söyleyen Okman, “Tarihte bile burası ceviz köyü olarak geçiyor. Osmanlı döneminden beri buranın cevizleri meşhurdur. Ama maden çalışmaları başladığından bu yana ceviz de kalmadı” dedi.

Maden çalışmasına karşı duruşlarının net olduğunu belirten Okman, “Canımızla, kanımızla ve halkımızla burada direniyoruz. Direnişimiz geçici bir direniş değildir, sonuç alana kadar direnmekten vazgeçmeyeceğiz” diye kaydetti. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Maraş'ta işçi servisi devrildi, 9 kişi yaralandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa